Âşık Remzâni |
CEM
Bu makalede verilen bilgileri krş. Mehmet Yaman Alevilikte Cem. İnanç-İbadet-Erkân. İstanbul 1998. [Haz.'ın notu.]
1. Cem'in
Başlaması
Rehber, peyiki dedeyi getirmeye gönderir. Dede içeri girerken Gözcü: "Hü Erenler! Pirimiz geliyor" der. Cemat kıyama kalkar. Dede meydanın ortasına kadar gelir. Gözcü sağında, peyik solunda dar'a durup: "Hü Erenler! Cemlerimiz Kırklar Cemi, görevimiz Hz. Hüseyin'in yeri, yardımcımız Hakk-Muhammed-Ali ola. Hayır, himmet Pirim" der; dar'da rehberin duasını bekler.
Rehber: "Bismişah, Allah Allah. Hizmetin mübarek olsun. Yardımcın
Hakk-Muhammed-Ali olsun. Bu pir postunda Hakk-Muhammed-Ali seni doğruluktan ayırmasın.
Adaletin Hz. Ali'nin adaleti olsun. Haksız görüp gözetmiyesin. Doğrudan yana
olasın. Zengini, fakiri ayırtmıyasın. Bu evreni var eden yüce Allah seni
saşırıp düşürmesin. Doğru oturup, doğru karar veresin. Üçlerin, Beşlerin,
Yedilerin, Oniki İmamların, 14 Masum-u Pakların, Onyedi Kemerbestlerin ve
kırkların katarına, didarına nail olasın. Üzerine aldığın hizmetinde şefaat
bulasın. Dil bizden himmet Hünkâr Bektaş Veli'den ola. Gerçeğe Hüüü, mümine ya
Ali."
Dede: "Allah-Muhammed yaAli" diyerek yere secde eder, gelir. Pir postunda tekrar: Allah-
Muhammed ya Ali" diyerek üç defa secde eder ve geçer postun üzerinde
dar'da yüksek sesle salavat getirir: "Allahumme salli alâ seyyidina
Muhammed ve alâ Ali seyyidina Muhammed" der; dar'da bekleyen cemaata
şu gülbankı verir:
"Bismişah, Allah Allah. Vakitler hair ola. Darlar divanlar nur ola.İstekler ibadetler kabul ola. Cemlerimiz Kırklar Cemi ola. Meclisimiz erenler
meclisi ola. Ey yücelerin yücesi ulu Tanrım, gönüllerimizi o ilahi nurunla
nurlandır, bilerek bilmeyerek yaptığımız günahlarımızı af eyle. Yapacağımız
günahlarda fırsat verme. Şu an huzuruna gelmiş, senden af dileyen, tövbe
istiğfar eden bu mümin Müslim canları, Hz. Muhammed Mustafa ve Aliy'el
Murtaza'nın yüzü suyu hürmetine, dualarını kabul eyle ya Rab. Üçlerin,
Beşlerin, Yedilerin, Oniki İmamların, Ondört Masum-u Pakların, Onyedi
Kemerbestlerin ve Kırkların hayır himmetleri, sefayı nazarları üzerimizde hazır
ve nazır ola. Dar çeken didar göre, didar gören çehennem narı görmeye. Dil
bizden, hayır himmet Hakk'tan ola. Gerçek erenlerin demine Hüüü, mümine ya Ali.
Dar çeken bacılar didar göre, Fatima Ana muradını vere, Erenler sefaya
ere."
der, herkes olduğu yerde secde
eder ve yere oturur.
1.1 Dedenin
Bazı Önemli Açıklamaları
Alevilikte kadın ve erkek eşitliği Alevilikte abdest almak Alevilikte cemde Allah ile kulun arasında ilişki Alevilikte cem anlayışı
2. Dargınları
Barıştırmak
Cem kul, köle efendi, bey,
farkının olmadığı eşitlik meydanıdır; medet mürvet kapısıdır. Cem af ve şefaat,
rıza; ikrar, iman; ölçü ve hüküm meydanıdır. Cem ulu divandır. Hakk'a temenna,
Hakk'ın tecelli ettiği yerdir. Cemin en büyük özeliği, yargı ve karar organı da
olmasıdır. Dede ibadete başlamadan, Kuranıkerim'deki Hucurât suresi 10. ayet,
Şura suresi 26. ve 40. ayetleri geregi dargınları barıştırır:
"Mümin, müslim bacı kardeşler, şimdi ibadete başlayacağız.
Kuranıkerim'in emri, Alevi inanç ve felsefesi gereği, bu cemde biri birinde
alacağı olan, kalp kırmış, dargın ve küskün olanlar varsa, birlikte ibadet
etmemiz mümkün değildir. Çünkü kul kuldan razı olmazsa, Tanrı kuldan razı
olmaz. Tanrı'yla ilişkiye girmek için kişiliğimizle, ruhumuzla, düşüncelerimizle
bir can bir vücut olmamız gerekiyor. Bu Hakk erenler meydanında, haklının hakkı
haksızdan alınır, dargınlıklar ortada kaldırılır. Burası Hakk meydanıdır, kin
ve husumet yeri değildir. Barış ve adalet burada sergilenir. Halkın af etiğini,
Hakk da af eder. Dilinizdeki bizim, gönlünüzdeki sizindir. Bu gibi canlar ileri
gelsinler, isteklerini dile getirsinler, birlikte sorgulayalım, barıştıralım.
Kapıcı baba , gözcü baba, siz burada, bu Hakk meydanında küsülü veya dargın
olan ve bu ulu divana bildirmeyeni tanıyor musunuz? Siz, cem erenleri, siz bu
Hakk meydanında dargın olan ve bu ulu divana bildirmiyeni tanıyor musunuz?
Tanıyıp da söylemeyenin günahları bu Hakk divanda kendilerinde sorulsun."
Meydana gelenleri, dede
barıştırır. Buna razı olmayanlar, barışmak istemeyenler, gözcü tarafından
cemevinden çıkarılır.
3. Rızalık Almak ve Kemerbestleri
Bağlamak
3.1 Hizmet Sahiplerinin Meydana
Çağrılması ve Onlara Dua Verilmesi
Zakir aşağıdaki deyişle oniki
hizmeti tek tek pir meydanına çağırır. Her gelen hizmet sahibi önce "Allah-
Muhammed-Ali "diyerek, yere niyaz eder ve sıralı bir şekilde dar'a
dururlar:
Hakk'tan bize name geldi Pirim sana beyhan olsun Şahdan bize name geldi Rehber sana haber olsun Hakk kuluna
nazar eder Dört kapıdan
name süzer Zeval gelmis
cemi bozar Gözcü sana
haber olsun Müminin zikri saz ile Kuran okur avaz ile Mümin Müslim niyaz ile Zakirlere haber olsun Hakk kuluna
nazar eyler Hakk'ın
kelamını söyler Mümin Müslim
mürvet diler Peyik sana
haber olsun Mümini çektil meydana Münkiri sürdü zindana Hizmet verdiler Selman'a Süpürgeciye haber olsun Mümin yolu
yakın ister Münkirlerden
sakin ister Delil yanmaz
yağın ister Çerağcıya haber
olsun Bu yola giden Nacidir Mümin müslim kardeş bacıdır Cem kilidi kapıcıdır Kapıcıya haber olsun Gel gidelim hakikata Kulak verelim
tarikata Canlar girdi
itikata Tezekâra haber
olsun Gel varalım reyhaneye Niyaz edelim erkâna Hizmet verildi kurbana Lokmacıya haber olsun Yola giden
haslar hası Mümin giyer
Hakk libası Doldur ver
engürün tası Sakkacıya haber
olsun Şah Hatayım var olalı Müminlere yar olalı Hakk'tan bize yol kalalı İznikciye haber olsun
Dede:
Hizmet sahipleri yere secde edip,
dizlerinin üzerine otururlar.
3.2 Hizmet
Sahiplerinin Birbirlerinden ve Cem Erenlerinden Rızalık Alması
Hizmet sahipleri hizmetlerini
yerine getirmek için önce birbirinden razı olmaları; sonra da cem erenlerinin
hizmet gören canlardan razı olması gerekiyor. Onun için dede, hizmet
sahiplerine sorur: "Siz hizmet sahipleri birbirinizden razı
mısınız?" Hizmet sahiplerinden cevap bekler ve iki kez daha bu soruyu
tekrarlar, cevap bekler. Hizmet sahipleri birbirinden razı iseler, birbirlerinin
omuzlarına sağdan sola niyaz ederler ve en sonundaki divana doğru eline niyaz
eder ve tekrar soldan sağa birbirinin omuzlarına niyaz edip, sonundaki pir
divanına doğru eline niyaz eder. Ardından dede cemde bulunan mümin ve müslim
erenlerin de rızalığını alacaktır. Dede: "Siz cem erenleri bu Hakk
meydanda bulunan ve sizlere hizmet vermek isteyen görevlilerden razı
mısınız?" der; cemde bulunan canlardan cevap bekler ve iki kez daha bu
soruyu tekrarlar, cevap bekler. Hizmet sahipleri cem erenlerden rızalık aldıktan
sonra, toplu halde yere secde edip, ayağa kalkar ve dara dururlar. Dede
tecella duası verir: Tecellâ, Tevellâ Hakk'a yazıla. Tecellânız temiz,
yüzünüz ak ola. Tecellâ gören cehennem narı görmeye. Gerçeğe Hüü, mümine ya
Ali." Hizmet sahipleri toplu halde
tekrar yere secde edip dar'da dururlar.
3.3 Kemerbest
Bağlanması
Alevi inancına göre, Hz. Muhammed Kırklar'la beraber semah dönerken, imamesi yere düşer ve kırk parça olur. Kırklar da bu parçaları bellerine bağlamakla, Hz. Muhammed'e saygı ve bağlılıklarını ifade anlamıyla, Kemerbest olurlar. Allah-Muhammed- Ali diyerek, rehber pirin, pir de rehberin ve rehber diğer hizmet sahiplerinin (ve semah dönenlerin) belini tülbentle bağlar. Dar'da duran rehber gidip "Allah- Muhammed ya Ali"diyerek pirin beline tülbendi üç düğümle bağlar.
Dede:
diyerek tülbendi rehberin beline bağlar. Rehber de hizmet görevlilerine ve semah dönmek isteyenlere tülbendi teker teker verir, hizmetçiler Allah-Muhammed, ya Ali diyerek tülbendiüç düğüm atarak beline bağlarr ve dar'a dururlar.
Dede dua okur:
Bütün hizmet sahiperi yere secdeedip, görevlerin başına giderler.
Dede devam eder:
4. Bazı Hizmetlerin Duaları
4.1 Süpürgeci
Süpürgeci, süpürgesi sol kolunun
altında Kırklar Meydanı'nın kenarına gelir. Dar'a durur; "Hüü Erenler Hakk-Muhammed-Ali'nin
hizmeti geliyor" der, bir adım ileri atar. İki defa aynen tekrarlar,
üçüncü adımda tam ortaya gelir. "Hayır, himmet pirim" der; üç
defa "Allah-Muhammed, ya Ali" diyerek, post serilecek meydanı
temizce süpürür ve süpürgesini tekrar sol kolun altında dar'a durup, duasını
söyler. Hizmetli erkekse, şu duayı söyler:
"Şehidi Kerbela için gözlerim dolu yaştır. Lanet olsun Yezid'e,
Yezid'in bağrı taştır. Erenler yolunda Aliy-el Murtaza baştır. Kırklar
Meydanı'nda ustadımız Seyyid-i Ferraş'tır. Allah eyvallah, nefes
pirdendir."
Süpürge hizmetini bacı yapıyorsa:
"Üç bacı idik; guruh-u Naci idik, Kırklar Cemi'nde süpürgeci idik.
Süpürgeci Selman; kör olsun Mervan, zuhur edecek Mehdi sahib-i zaman, Allah
eyvallah nefes pirdedir."
Dede onlara şu duayı verir:
"Bismişah, Allah Allah. Sahibi Selman, mülkü Süleyman, kör olsun
Mervan, zuhur edecek Mehdi sahib-i zaman, şad olsun Oniki İmam. Erenler
meydanında hizmetin olsun tamam. Hizmetinde şefaat bulasın. İnandığımız o yüce
Allah dilden dileğini, gönülden muradını versin. Hakk-Muhammed-Ali yardımcın
olsun. Gerçek erenlerin demine Hüü, mümine ya Ali."
Süpürgeci "Allah-Muhammed,
Ya Ali" diyerek yere secde edip geri çekilir.
4.2 Post
Hizmeti (İznikci)
Post görevlisi meydan postunu
kollarının üzerine alarak, Kırklar Meydanı'nın kenarına gelir. Dar'da durur; "Hüü
erenler Hakk-Muhammed-Ali'nin hizmeti geliyor" der, bir adım ileri
atar. İki defa aynen tekrarlar, üçüncü adımda tam ortaya gelir. Post hizmetlisi,
şu nefesi söyler:
"Destur Pirim.
Kırklar meydanında Muhammed, Ali Erkâna düşerken serdi bu postu Hatice Kibriya Fatime Zöhre Birlik meydanına serdi bu postu İmam Hasan ahu
içip göçmeden Hüseyin'i
Kerbela serden geçmeden İmam Zeynel ahu
figan etmeden Muhammed Bakır
serdi bu postu İmam Cafer alimlerin ışığı Musa'yı Kazım Hakk'ın âşığı İmam Rıza süzdü tenden zehiri Muhammed Taki serdi bu postu Aliy-el Naki
costu söyledi Hasan Ali
Askeri ikrar eyledi Mehdi sahib-i
zaman hâlâ gelmedi Hünkâr Hacı Bektaş
serdi bu Postu Kemter Derviş aşk oduna yanmışım Hizmet için divanına durmuşum Sermek için meydanına gelmişim Destur eyle pirim serem bu postu "Allah eyvallah, nefes
pirdedir"
Dede şu duayı verir:
"Bismişah, Allah Allah. Hakk-Muhammed yolunda, erenler meydanında, pir
divanında serilen bu Hakk postunun üzerinde hizmet görenler, hizmetlerinde
şefaat bulsunlar. Bu meydanda yargılanıp sorgulananları, yüce Allah tekrar
yargılayıp sorgulamasın. İnandığımız o yüce Allah dilden dileklerini gönülden
muratlarını versin. Hakk-Muhammed-Ali yardımcıları olsun. Dil bizden, himmet
Hakk'tan, yardım pirden olsun. Gerçek erenlerin demine Hüü, mümine ya
Ali."
Duadan sonra iznikçi, dedenin
gösterdiği yerde dize gelir ve postu serip "Allah-Muhammed, ya
Ali" der, postun üç yanında niyaz edip, geri geri yerine çekilir.
4.3 Delil
Hizmeti (Çerağcı)
Delilci, Kırklar Meydanı'nın
kenarına gelir. Dar'da duruyor şekilde (ayakları mühürlü, sağ eli kalbinin
üzerinde, sol eli yana sarkık, baş hafif öne eğik, kıyamda durarak) "Hüü
erenler Hakk-Muhammed-Ali'nin hizmeti geliyor" der, bir adım ileri
atar. İki defa aynen tekrarlar, üçüncü adımı atarak, postun sağ tarafına konan
delilin yanına gelir: "Hayır, himmet pirim" der, delinin
önünde diz çöker: "Allah-Muhammed, ya Ali" diyerek, sağına,
soluna ve önüne niyaz eder ve dualarını okumaya başlar.
Delilci şu duayı okur:
"Bismişah, Allah Allah. Rahman ve rahim olan Allah'ın ismiyle
başlıyorum. Allah, göklerin ve yerin nurudur. Onun nuru, içinde ışık bulunan
kandile benzer. O ışık bir cam içindedir. Cam da sanki inci gibi parlayan bir
yıldızdır. Bu ne yalnız doğuda, ne de yalnız batıda bulunan, bereketli zeytin
ağacından yakılır. Ateş değmese bile, neredeyse yağın kendisi aydınlatacak. Nur
üstüne nurdur. Allah dilediğini nuruna kavuşturur. Allah insanlara örnekler
verir. O her şeyi bilendir. (Nur suresi 35. ayet) Bu ışık
Allah'ın yüksek ve kutsal bilinen, içlerinde Allah'ın adının anılmasına izin
verilen, akşamdan sabaha kadar içinde Tanrı ismi anılan evlerde yakılır. (Nur
suresi, 36. ayet) "Allahumme salli alâ seyyidina Muhammed ve alâ Ali
seyyidina Muhammed. Bismişah, Allah, Allah" "Bismillahirahmanirrahim:
Çeraği Ruhşan, Fahri Dervişan Zuhuri İman, Kursadi Meydan, Kanuni Evliya,
Kuvvet-i Abdalan, Himmet-i Piran, Pir-i Horasan, Bismişah Allah Allah. Çerağı
evliya nuru semavat. Bu menzildir ol turi müracaat. Rusan kıl niyaz ol çirağ-ı
embiyaya. Bu menzildir ol turi müracaat. Çerağ uyanınca ver niyazı Muhammed
Mustafa'ya candan salavat. Allahumme salli alâ seyyidina Muhammed ve alâ Ali
seydine Muhammed."
der, delili uyartır (yakar) ve
devam eder:
"Allahumme salli alâ seyyidina Muhammed Mustafa, Allahumme salli alâ seydina Aliy-el Murteza, Allahumme salli alâ seyyidina Hasan-u'l Mücteba, Allahumme salli alâ seyyidina Hüseyin-i Kerbela, Allahumme salli alâ seyyidina Zeyne'l Aba, Allahumme salli alâ seyyidina Bakır Baha, Allahumme salli alâ seyyidina Cafer Rehnuma, Allahumme salli alâ seyyidina Kazım Musa, Allahumme salli alâ seyyidina Ali Sultan Rıza, Allahumme salli alâ seyyidina Muhammed Taki, Allahumme salli alâ seyyidina Ali Naki, Allahumme salli alâ seyyidina Hasan Askeri, Allahumme salli alâ seyyidina Muhammed Mehdi."
Dede hemen şu duvazı yüksek sesle
okur:
Çün çerağ-ı fahr uyandırdık
Hüda'nın aşkına Seyyidi-el Kevneyn Muhammed
Mustafa'nın aşkına Saki-i Kevser
Aliy-el Murteza'nın aşkına Hem Hatice,
Fatma Hayru nisanın aşkına Şah Hasan Hulk-i Rıza hem Şah
Hüseyin-i Kerbela Ol İmamlar soyu Zeyne'l Aba'nın
aşkına Ol Muhammed
Bakır ki nesli paki Murtaza İmam'i Cafer'ül
Sadık ilmi arifanın aşkına İmam Musa'yı Kazım Rızayı ehl-i
Hakk İmam Rıza zehri süzen sabir ehli
aşkına Şah Taki ya
Naki hem Hasan'ül Askeri Ol Muhammed
Mehdi sahib-i zaman aşkına Pirimiz ustadımız Hünkâr Bektaş
Veli aşkına Bu nur sönmeden yana evliyanın,
embiyanın aşkına
O sırada delilci dar'a durur ve
dede ona şu duayı verir:
"Bismişah, Allah Allah. Hizmetin kabul ola. Hakk-Muhammed-Ali
yardımcıları ola. Hızır yardımcın ola. Emeklerin boşa gitmesin, hizmetinden
şefaat bulasın. Sen bu Nur-i Muhammed'in hizmet olan, temsili ışığı
aydınlattın. Hz. Muhammed de şefaatıyla senin dünyanı ve ahretini aydınlatsın.
Dilden dileğin, gönülden muradın versin. Dil bizden, nefes Hz. Hünkâr'dan
olsun. Gerçeğe Hüü, mümine ya Ali."
Delilci "Allah Muhammed
Ya Ali" diyerek yere secde edip geri geri yerine çekilir. Zakir,
delilci hizmetine şu duvazı söyler:
Hata ettim Hüda yaktı delili Muhammed Mustafa yaktı delili Ol Ali Abadan Haydar-ı Kerrar Aliy-el Murtaza yaktı bu delili Hatice'tül
Kübra Fatima Zehra Ol hayri nisa
yaktı delili İmam Hasan için
girdim meydana Hüseyin-i
Kerbela yaktı delili İmam Zeynel İmam Bakır'ı Cafer Kazım Musa Rıza yaktı delili Muhammed Taki'den hem Ali Naki Hasan-ul Asker'i yaktı delili Muhammed Mehdi
sahib-i zaman Gayip
erenlerdir dertlere derman Bu yola sığmaz
şüpheyle güman Hünkâr Bektaş
yaktı delili Hatayı'yım onikiye bağlıyım Hakk'tan gelir ışık ondan
nurluyum Sırr-ı yezdan köklü Ali soyluyum Kırkların Cemi'nde yandı bu delil
4.4 Gözcü
Hizmeti
Gözcü, Kırklar Meydanı'nın
kenarına gelir. Dar'da duruyor şekilde (ayakları mühürlü, sağ eli kalbinin
üzerinde, sol eli yana sarkık, baş hafif öne eğik, kıyamda durarak) "Hüü
erenler, Hakk-Muhammed-Ali'nin hizmeti geliyor" der, bir adım ileri
atar. İki defa aynen tekrarlar, üçüncü adımda tam ortaya gelir, şu duayı
söyler:
"Destur pirim, Allah'tan ola hidayet , Muhammed Mustafa`dan ola
şefaat, Aliy-el Murtaza'dan ola himmet, pirimiz, üstadımız, gözcü Karaca Ahmed,
Allah eyvallah, nefes pirdedir."
Dede gözcüye şu duayı verir:
"Bismişah, Allah Allah. Hizmetin kabul, yüzün ak ola. İstediğin dileği
Hakk-Muhammed-Ali vere. Durduğun dar'dan, divandan hayır ihsan göresin. Gözcü
Karaca Ahmet Sultan'ın hüsnü himmeti üzerinde ola. Dil bizden, nefes Hz.
Hünkâr'dan olsun. Gerçeğe Hüü, mümine ya Ali."
Gözcü "Allah-Muhammed, Ya
Ali" diyerek, yere eğilmeden sağda tuttuğu sopasına secde edip geri
geri yerine çekilir.
4.5 Kapıcı
Hizmeti
Kapıcı, Kırklar Meydanı'nın
kenarına gelir. Dar'da duruyor şekilde (ayakları mühürlü, sağ eli kalbinin
üzerinde, sol eli yana sarkık, baş hafif öne eğik, kıyamda durarak) "Hüü
erenler, Hakk-Muhammed-Ali'nin hizmeti geliyor" der, bir adım ileri
atar. İki defa aynen tekrarlar, üçüncü adımda tam ortaya gelir, şu duayı
söyler:
"Hayır, himmet pirim. Bismişah diyelim, evvel Allah diyelim, açalım
cemevini, canları mihman edelim. Üçlerin, Beşlerin, Yedilerin, Oniki İmamların,
Onyedi Kemerbestlerin, Kırkların, aşkına gönül kapısını teslim alalım erkâna.
Allah eyvallah nefes pirdedir."
Dede kapıcıya şu duayı verir:
"Bismişah, Allah Allah. Hizmetin kabul ola. Hakk-Muhammed-Ali
yardımcın ola. Hızır yardımcın ola. Emeklerin boşa gitmesin, hizmetinden şefaat
bulasın. Dilden dileğin, gönülden muradın versin. Dil bizden, Nefes Hz.
Hünkâr'dan olsun. Gerçeğe Hüü, mümine ya Ali."
Kapıcı "Allah-Muhammed,
ya Ali" diyerek yere secde edip, geri geri yerine çekilir.
4.6 Kurbancı ve
Lokmacı Hizmeti
Belirttiğimiz cemler Abdal Musa, Hızır, Lokma veya İbadet Cemi olduğu için, bu cemlerde adak kurbanları kesilir. Bu kurbanlar, gündüz ya bir dede tarafından veya bir bilen muhib tarafından tekbirlenerek kesilir. Cemevi müsaitse, cemevinde, cemevi müsait değilse herkes evinde pişirip, ceme getirir. O anda etler orada pişmiş hazır olur. Gelen diğer lokmalar da tek tek dua verilmemişse, hizmet alan hizmet sahipleri, bir tepsiye kurban etlerinde koyarlar. Diğer bir tepsiye de lokmalardan karıştırarak koyarlar. Kurbancı ve lokmacı bu tepsileri elinin üzerinde tutarak Kırklar Meydanı'nın kenarına gelir. Dar'da duruyor şekilde (ayakları mühürlü, sağ eli kalbinin üzerinde, sol eli yana sarkık, baş hafif öne eğik, kıyamda durarak) "Hüü erenler, Hakk-Muhammed-Ali'nin hizmeti geliyor" der, bir adım ileri atarlar. İki defa aynen tekrarlarlar, üçüncü adımda tam ortaya gelirler.
Kurbancı şu duayı okur:
“Hayır, himmet pirim. Bismillahi Muhammed-Ali'nin hürmeti için, Halil
İbrahim'in ahdı ezel hakkı için, Tanrım bu kurbanı adadık Hakk yoluna. Ferman-i
Celil, Kurban-i Halil, Delil-i Cebrail tekbiri İsmail Allahu ekber Allahu ekber
la ilâhe illallâhu vallahu ekber ve lillahil hamd. Allah eyvellah nefes
pirdedir."
Dede, kurban kesen sahiplerini de
Kırklar Meydanı'na çağırır ve hepsi lokmacıyla, kurbancıyla beraber dar'a
durur. Dede onlara Kuranıkkerim'in Sâffât suresinin 103'den 107'ye kadar olan
ayetlerinin, insanlar için kurban kesmelerinin, Allah'ın emri olduğu
doğrultusunda, kesilen kurbanlara şu tekbiri verir:
"Kurban-i Halil, Ferman-i Celil, Delil-i Cebrail, tekbir-i İsmail,
Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber; la ilâhe illallâhu vallahu ekber,
Allahu ekber ve lillahil hamd. Kurban-i Halil, Ferman-i Celil, Delil-i Cebrail,
tekbir-i İsmail, Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber; la ilâhe illallâhu
vallahu ekber, Allahu ekber ve lillahil hamd. Kurban-i Halil, Ferman-i Celil,
Delil-i Cebrail, tekbir-i İsmail, Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber; la
ilâhe illallâhu vallahu ekber, Allahu ekber ve lillahil hamd. La feta illa Ali,
la seyfe illa Zülfikar. Allah Allah."
Dede şu duaya devam eder:
"Bismişah, Allah Allah. Akşamlar hayır, ibadetler kabul ola, Kurbanlar
makbul ola. Dergâh-ı İzzet'e kayd ola. Muratlar hasıl ola. Kurbanları her ne
niyetle kesmişlerse, lokmaları her ne niyetle pişirmişlerse, yeri göğü yaratan,
bu evrene hüküm eden, yüce Allah, emeklerini boşa vermesin, Dilden dileklerini,
gönülden muratlarını versin. Kazanıp getirenlerin, emek yiyip pişirenlerin,
malları kabul olsun. Görünür görünmez kazadan belâdan korusun. Hizmetlerinden
şefaat bulsunlar. Bozatlı Hızır cümlenizin yardımcısı olsun, saklasın,
beklesin. Bu cemde, bu erkânda, Ehlibeyt'in katarından didarından ayırmasın.
Geldiğiniz yerden, durduğunuz dar'dan iyilikler göresiniz. Dil bizden, şefaat
Hakk-Muhammed-Ali'den olsun. Nur-i Nebi, Kerem-i Ali, Gülbankı Seyyit Mahmud-i
Hayrani. Gerçeğe Hüü, mümine ya Ali."
Kurbancı ve lokmacı elindeki
tepsiye, diğer kurban sahipleri "Allah-Muhammed, ya Ali"
diyerek yere niyaz edip, yerlerine çekilirler. Lokmacı ve kurbancı, dua alan
lokmaları diğer lokmaların içine; dua alan kurban etlerini de diğer etlerin
içine katarak, lokma dağıtma zamanı gelince, cem sakinlerine dağıtırlar. Zakir
ondan sonra şu duvazı söyler:
Akıl ermez yaradanın sırrına Muhammed Ali'ye indi bu kurban Kurban olam kudretinin nuruna Hasan Hüseyin'e indi bu kurban Ol İmam
Zeynel'in destinde idim Muhammed
Bakır'ın dostunda idim Cafer'i
Sadık'ın postunda idim Musa'yı Kazım
Rıza'ya indi bu kurban Muhammed Taki'nin nurunda idim Aliy'un el-Naki'nin sırrında idim Hasan'ul Asker'in dar'ında idim Muhammed Mehdi'ye indi bu kurban Aslı Şah'ı
merdan güruh-u Naci Gerçeğe
bağlıdır bu yolun ucu Senede bir
kurban talibin borcu İsmail
Peygamber'e indi bu kurban Tarikat'tan hakikata ereler Cennet-i âlâya hülle süreler Muhammed Ali'nin yüzün göreler Erenler askına indi bu kurban Şah Hatayım der
bilir mi her can Kurbanın üstüne
yürüdü erkân Tırnağı tesbih
kanı da mercan Mümin
Müslüman'a indi bu kurban
Duvazlar bitince, dede zakire şu
gülbankı verir:
"Bismişah, Allah Allah, Hizmetiniz kabul ola, Muradınız hasıl ola.
Ağzınız dert, gönlünüz keder görmesin. Zikir ettiğiniz erenlerin evliyaların
üzerinizde himmetleri hazır ve nazır ola. Hakk-Muhammed-Ali, Ehlibeyt'in
katarından, didarından ayırmaya. Hizmet ettiğiniz bu yolun sahibi, dilden
dileğinizi gönülden muradınızı versin. Dil bizden, nefes Hz. Hünkâr'dan olsun.
Gerçeğe Hüü, mümine ya Ali."
Zakir, sazın üzerine hafifçe
eğilmiş vaziyette "Allah-Muhammed, ya Ali" diyerek sazına
niyaz edip, sazını kenara bırakır. 4.7 Tezekar
Hizmeti
Görevi alan bacı ve kardeş.
Kardeş canın elinde leğen ve ibrik, bacının omuzunda havlu, beraberce Kırklar
Meydanı'nın kenarına gelirler. Dar'da duruyor şekilde (ayakları mühürlü, sağ
eli kalbinin üzerinde, sol eli yana sarkık, baş hafif öne eğik, kıyamda
durarak) "Hüü erenler, Hakk-Muhammed-Ali'nin hizmeti geliyor"
der, bir adım ileri atarlar. İki defa aynen tekrarlar, üçüncü adımda tam ortaya
gelir: "Hayır, himmet pirim" der, yere niyaz ederler ve
karşılıklı diz çöküp otururlar. Evvela kardeş can, bacının eline "Allah-Muhammed,
ya Ali" diyerek su döker ve bacı canın ellerini havlu ile kurular ve
havluya niyaz eder. Kardeş can önce havluyu sonra ibriği bacıya teslim eder ve
bacı canımız kardeşin eline "Allah-Muhammed, ya Ali" diyerek
su döker, havlu ile kurutur. Leğen ve ibrik, kardeş canın elinde ve havlu, bacı
canın omuzunda, kalkıp önce delilin yanına gelip, kardeş can "Allah-Muhammed,
ya Ali" diyerek delilin altında bulunan tepsiye üç damla su damlatır
ve dedenin yanına gider. Bacı can, delilin yanında niyaz eder, kardeş canın
peşine gider. Kardeş can, dedeyle başlıyarak, rehberin, zakirin ve halkada
oturan canların bazılarına (dede söyler hangisine) sembolik olarak "Allah-Muhammed,
ya Ali" diyerek, ellerine su döker. Bacı can, erkek canın peşinde
giderek, havluyla, elleri yıkanan canların ellerini kurutur; her seferinde
havluya niyaz eder. Canların ellerine su dökdükten sonra, teszakar hizmeti
gelip, meydanda dar'a durur ve teszakar şu duayı okur:
“Bismişah, Allah Allah. Ben Gülam-i Haydariyem adudan etmem hayufu pak. Bu
hizmetin sahibi Selman-ı Pak, Gönlümüzü bağlayıp, yuduk olduk pak. Bercemali
Muhammed, kemal İmam Hasan, İmam Hüseyin Aliy-ün Muhammed'e salavat. Allahumme
salli alâ seyyidina Muhammed ve alâ Ali seyyidina Muhammed. Allah eyvallah
nefes pirdedir.”
Dede tezekara şu duayı verir:
"Bismişah, Allah Allah. Hizmetin kabul ola. Hakk-Muhammed-Ali
yardımcın ola. Hızır kılavuzun ola. Emeklerin boşa gitmesin, hizmetinden şefaat
bulasın. Bizleri var eden o yüce Allah, dilden dileklerinizi, gönülden
muratlarınızı versin. Vücutlarınıza dert, gönlünüze keder vermesin. Siz bizleri
arındırdınız, Allah'da sizin gönlünüzü kötü huylardan arındırsın. Dil bizden,
yardım pirden olsun. Gerçeğe, erenlerin demine Hüü, mümine ya Ali."
Tezekar "Allah, Muhammed,
ya Ali" diyerek, yere secde edip, geri geri yerine çekilir.
5. Cem
Birlemesi (Mühürleme => Cem'in Kilitlenmesi)
Asıl ibadet burada başlar. Cemin
asıl ibadet bölümünü oluşturan "cemin mühürlenmesi" şu sıraya göre
yapılır:
Dede: "Edep, erkân;
mümine nişan" der, yanındaki ile görüşür ve cem erenleri de aynı
görüşmeyi yanındakilerle yaparlar. Bu görüşme, toplumun birbiriyle rızalık
alması anlamındadır. Herkes dizde edep, erkân oturur. Cem başlamıştır. Dede
artık yüksek sesle salavattan başlıyarak Nadi Ali'yle, hutbelerle,
tevbe-estağfurullah'la, bağışlamalarla devam eder.
Salavat: Dede: "Allahumme
salli alâ seyyidina Muhammed ve alâ Ali seyyidina Muhammed."
Nadi Ali: Dede:
“Nâdi Aliyyen mazhar-ül-acâib Tecidühü avnen leke fin-nevâib La illallâhi haceten külli hemmin ve gammin seyenceli Bi-nuri azametike yâ Allah, ya Allah, ya Allah Ve bi-nuri nübüvvetike ya Muhammed, ya Muhammed, ya Muhammed Ve bi-nuri sırr-ı Velayetike ya Ali, ya Ali, ya Ali Edriknî, edriknî, edriknî Ve aleyhâ muhavvelî Yetiş ya Ali La feta illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikar Her bir kazayı, belayı defeder perverdigar La feta illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikar Yezid’in boynundan gitmesin tığ ile teber La feta illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikar Müminin gönlünden gitmesin leyl-ü ve’nnehar La feta illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikar İmam Câfer Buyruğu’nda budur muteber La feta illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikar Nasrun minallahi ve fethün karîb ve beşşir-il-mü’minine ya Muhammed, ya Ali Ber cemali Muhammed kemâl-i İmam Hasan Şah Hüseyin Ali’yi pir bilene
verelim candan salevat"
der, salavat getirilir.
"Allahumme salli alâ
seyyidina Muhammed ve alâ Ali seyyidina Muhammed."
5.1 Mühürleme
ve İkrar Tazelemek
Dede: "Cemimizi birledik. Muhammed'in nübüvet mühürü ile mühürledik. Ali'nin
kilidi ile kilitledik. Ya Allah sana sığındık. Biz severiz Hakk-Muhammed-Şahı
merdan Ali'yi. Erleri, pirleri onun Ehlibeyt'ini. Mümin olan bozmaz hiç bir
zaman ahtını. Bu ibadetle tazelenir müminlerin ikrarı. İkrar vermiş dönmez
Sultan Hatayi." ( üç kez tekrarlanır)
"Cem dirliği ile, gönül
birliği ile diyelim Allah Allah" diyerek cemaati
secdeye getirir ve devam eder:
"Bismişah, Allah Allah. Gönül birliği ile, itikat bütünlüğü ile. Eli
erde yüzü yerde. Hakk'ın huzurunda secde etmiş, bütün mümin müslim canların, istek
ve arzularını yerine getir, günahlarını af et, ya Rab. Meydanlarımızı abad,
cemlerimizi Kırklar Cemi eyle. Bizleri Ehlibeyt'in katarından didarından
ayırma. Ey yerleri gökleri var eden yüce Allah; bizleri doğruluktan, doğru
yoldan ayırma. Dertlerimize derman, gönüllerimize iman, nefsimize sabır, ihsan
eyle. Şu anda sana amin, Allah Allah diyen dillerin, dilden dileklerini
gönülden muratlarını ver ya Rab. Görünür görünmez kazadan beladan koru.
Dualarımızı dergah-ı izzet'inde kabul eyle. Emeklerimizi boşa verme.
Evliyaların ve embiyaların hürmetine, şefaatından mahrum eyleme, ya Rab. Nur-i
Nebi, Kerem-i Ali, gülbankı Hünkâr Bektaşi Veli. Dil bizden, himmet Hakk'tan
ola. Gerçeğe Hüü, mümine ya Ali, yatan şehitler uyansın "
der. Cem erenleri ile birlikte
yere niyaz eder; salavat ve tehvidi okuyarak, ilahiye (hutbe) devam eder:
"Allahumme salli alâ seyyidina Muhammed ve alâ Ali seyyidina Muhammed.
Hak la ilâhe illallâh Muhammed'en resulullah. Aliy'ün veliyullah, Ehlibeyt'i
nurullah. Bismişah, Allah Allah."
5.2 Hutbe
Levlake levlak bBuyurdu Muhammed'in sanına Ey Mervan pek susadın Ali evladının kanına Günde yüzbin kere lanet olsun senin canına Ey Evliyalar madeni settarım sırrım Ali Müminlerin yolu erkânı Hacı Bektaşi Veli Muhammed'i davet etti kendi öz hanesine Günde bin köle azad ederdi bir Hakk'ın rızasına Kün dedi karar kıldı yerin göğün binasına Ey Evliyalar madeni settarım sırrım Ali Müminlerin yolu erkânı Hacı Bektaşi Veli Yaratıcı tek Allah'tır ona yoktur gümanım Senden güman edenin seksiz yoktur imanı Sen sana getirdin ol velilik fermanı Ey Evliyalar madeni settarım sırrım Ali Müminlerin yolu erkânı Hacı Bektaşi Veli O Şeriatta ilim kapısı hakikatta iki cihan serveri Ol Muhammed Mustafa Hakk'a yakınlıkta onunla söyleşti Ondan başka yoktu onun nutkunu, ondan dinledi Ey Evliyalar madeni settarım sırrım Ali Müminlerin yolu erkânı Hacı Bektaşi Veli Muhammed İmam Hasan'ı aldı dizine öptü ağzını İmam Hüseyin coşa geldi öptürdü boğazını İmam Zeynel hakkı için kabul et niyazımızı Ey Evliyalar madeni settarım sırrım Ali Müminlerin yolu erkânı Hacı Bektaşi Veli Muhammed Bakır'a nida geldi Hakk'ta hidayet olunca Taş kalpler erir Hakk'ın nurun görünce Gaziler mürvet diledi Cafer yolun görünce Ey Evliyalar madeni settarım sırrım Ali Müminlerin yolu erkânı Hacı Bektaşi Veli Musa'yı Kazım razıdır Hakk'tan gelen ezaya Mümin olan razıdır Hakk'dan gelen kazaya Üzüm ile ağü verdiler İmam Rıza'ya Ey Evliyalar madeni settarım sırrım Ali Müminlerin yolu erkânı Hacı Bektaşi Veli Muhammed Taki'dir tarikatın binası Aliy'el Naki'dir müminlerin aynası Mümine ahiretin verdi münafıka dünyası Ey Evliyalar madeni settarım sırrım Ali Müminlerin yolu erkânı Hacı Bektaşi Veli Hasan al Asker'i ol Mehdi'nin atası Nuh'u helâk eden ol tufanın deryası Yerin göğün arşın kürsün atası Ey Evliyalar madeni settarım sırrım Ali Müminlerin yolu erkânı Hacı Bektaşi Veli Ey Hatayi sil gönlün sarayını, Sultan gelsin konmaya Sen seni Hakk bil ki, cismin oda yanmaya Öyle bir Sultan sevki, meyli dünyada olmaya Ey Evliyalar madeni settarım sırrım Ali Müminlerin yolu erkânı Hacı Bektaşi Veli
Dede yüksek sesle, hutbeden sonra
bir salavat getirir: "Allahumme salli alâ seyyidina Muhammed ve alâ Ali
seyyidina Muhammed." Ve dede bağışlamayla devam eder.
5.3 Bağışlama
Dede: "Ey yeri göğü yaratan, bir benzeri ve eşi olmayan yüce Tanrım: Adem'i
Safuyullah, Nuh'u Naci'yullah, İbrahim'i Halilullah, İsmail'i teslimullah,
Musa'yi kelamullah, İsah'i Ruh'ullah, Muhammed'i habib'ullah, Aliy'ül
veliyullah, Ehlibeyit'i Resullulah, Mürşid'i Kâmilullah, bunların yüzü suyu hürmetlerine,
dualarımız kabul eyleye. Günahlarımız af eyleye. Hakk la İlahe illallâh, Hakk
birsin Muhammed'e resullullah Aliy'en veliyullah, Ehlibeyt'i keremullah,
mürşid-i kamilullah. şefaat kıl ya resulullah. La feta illa Ali, la seyfe illa
Zülfikar.
Allahumme salli alâ seyyidina Muhammed Mustafa yüzü suyu hürmetine bağışla. Allahumme salli alâ seyyidina Aliyye`l Murteza yüzü suyu hürmetine bağışla. Allahumme salli alâ seyyidina Hatice'tül Kübra yüzü suyu hürmetine bağışla. Allahumme salli alâ seyyidina Fatime'tül Zöhre yüzü suyu hürmetine bağışla. Allahumme salli alâ seyyidina Hasanu'l Mücteba yüzü suyu hürmetine bağışla. Allahumme salli alâ seyyidina Hüseyin-i Kerbela yüzü suyu hürmetine
bağışla. Allahumme salli alâ seyyidina Zeyne'l Aba yüzü suyu hürmetine bağışla. Allahumme salli alâ seyyidina Bakır Baha yüzü suyu hürmetine bağışla. Allahumme salli alâ seyyidina Cafer Rehnuma yüzü suyu hürmetine bağışla. Allahumme salli alâ seyyidina Musa'yi Kazım yüzü suyu hürmetine bağışla. Allahumme salli alâ seyyidina Ali Sultan Rıza yüzü suyu hürmetine bağışla. Allahumme salli alâ seyyidina Muhammed Taki yüzü suyu hürmetine bağışla. Allahumme salli alâ seyyidina Ali'yel Naki yüzü suyu hürmetine bağışla. Allahumme salli alâ seyyidina Hasan al Askeri yüzü suyu hürmetine bağışla. Allahumme salli alâ seyyidina Muhammed Mehdi yüzü suyu hürmetine bağışla. Allahumme salli alâ seyyidina Hünkâr Bektaşi Veli yüzü suyu hürmetine
bağışla. Allahumme salli alâ seyyidina Seyyid Mahmudi Hayrani yüzü suyu hürmetine
bağışla. Allahumme salli alâ seyyidina erenler evliyalar hakkı için bağışla.
Canı gönülden el bağladık, Hakk erenler yoluna. Elhamdilüllah
nasip oldu, geldik irfan meydana. El aman sığındık dar'dayız divanında. Sen
bizi mahrum etme o güzel şefaatından. Cem dirliği ile; gönül birliği ile
diyelim Allah Allah"
diyerek cemaati secdeye getirir
ve devam eder:
"Bismişah, Allah Allah. Eli erde yüzü yerde, gönlü Hakk-Muhammed-Ali
yolunda, pir divanında, sıtkı gönülle, secdeye eğilmiş Allah Allah diyenlerin,
Allah her ne arzu ve istekleri varsa, arzu ve isteklerine kavuştursun. Dilden
dileklerini gönülden muratlarını versin. Rahman ve rahim olan yüce Allah'ın
affına sığınmaya gelmişiz. Bilerek bilmiyerek yapmış olduğumuz günahlarımızı af
eylesin. Yapacağımız kötülüklere, günahlara da fırsat vermesin. Bu evrenin
sahibi, rahman ve rahim olan yüce Tanrı, Ehlibeyt'in yüzü suyu hürmetine,
dertlerimize derman, hastalarımıza şifa, gönüllerimize de iman versin. Gökten
hayırlı rahmet, yerden hayırlı bereket ihsan eylesin. Merde namerde muhtaç
eylemesin. Evliyaların ve embiyaların yüzü suyu hürmetine, hizmetlerimizi boşa
vermiye. Dualarımızı dergâh-ı izzet'inde kabul eyle. Üçlerin, Beşlerin,
Yedilerin, Oniki İmamların, Ondört Masum-u Pakların, Onyedi Kemerbestlerin,
Kırkların katarından didarından ayırmıya. Nur-i Nebi, Kerem-i Ali, gülbankı
Seyyid Mahmudi Hayrani ola. Dil bizden, yardım Hakk erenlerden olsun. Gerçeğe
Hüü, mümine ya Ali, Yatan şehitler uyansın"
der, cem erenleri ile birlikte
yere niyaz eder ve tevbe-estağfurullah'ı ile devam eder.
5.4
Tevbe-Estağfurullah
Dede: "Cem dirliği ile
gönül birliği ile diyelim Allah Allah" diyerek cemaati secdeye getirir
ve devam eder:
"Ey cem erenleri! Hakk Tevbe suresi'nin 119 ayetinde 'Ey müminler!
Allah'dan sakının, doğrularla beraber olun' buyuruyor. Gelin öz gönül birliği
ile yargılanmamızı dileyelim: Tevbe günahlarımıza estağfurullah, estağfurullah
estağfurullah. Ya Rabb, doğduğumuz günden bu ana gelinceye kadar eğer bilerek
bilmeyerek işlediğimiz kov, gıybet, hata, isyan, küçük ve büyük günahların
hepsine canı gönülden tevbe ettik, pişman olduk. Bir daha işlemiyeceğimize
tevbe estağfurullah. Kul kusur işler, Sultan bağışlar. Tevbe estağfurullah.
Evvelimiz Adem atamızdır, sonumuz bizim peygamberimiz iki cihan serveri
Muhammed Mustafa'dır. Bu ikisi arasında her ne kadar peygamberler, veliler,
nebiler, gerçek erenler geldi geçti ise hepsi haktır, hepsine inandık, iman
getirdik. İnanıp iman ettiğimiz, huzurunda secdeye eğildiğimiz, bu evreni var
eden, bir eşi ve benzeri olmayan, o yücelerin yücesi Hakk, korktuğumuza
uğratmasın, istek ve arzularımıza nail eylesin. Gökten hayırlı rahmet, yerden
hayırlı bereketini bizlerden esirgemesin. Bütün insanlık alemine, dostluk
ortamı içerisinde, kardeşçe, huzurlu bir yaşam versin. Bizleri görünür görünmez
kazadan beladan korusun. Dualarımızı dergah-ı izzet'inde kabul eyle. Emeğimizi
boşa vermesin, şefaatından mahrum eylemesin. Nur-i Nebi, Kerem-i Ali, Gülbankı
Seyyid Mahmudi Hayrani. Dil bizden, murat Hakk-Muhammed-Ali'den ola. Gerçeğe
Hüü, mümine ya Ali, yatan şehitler uyansın"
der , Cem Erenleri ile birlikte
yere niyaz eder ve tevbe duvazını okur.
Hatalar etmişim noksandır işim Tevbe günahlarımıza estağfurullah Muhammed-Ali’ye bağlıdır başım Tevbe günahlarımıza estağfurullah Hasan, Hüseyin
balkıyan nur ise İmam Zeynel sır
içinde sır ise Özümüzde kibir,
benlik var ise Tevbe
günahlarımıza estağfurullah Muhammed Bakır’ın izinden çıkma Yükün Câfer’den tut, gayriye
bakma Hatıra dokunup gönüller yıkma Tevbe günahlarımıza estağfurullah Musa-i Kazım’a
daim niyazım İmam-ı Rıza’ya
bağlıdır özüm Eksiklik,
noksanlık, hep kusur bizim Tevbe
günahlarımıza estağfurullah Taki ile Naki benziyor aya Ali emeklerimizi vermeye zaya Ettiğimiz kem işlere kötü
bed-huya Tevbe günahlarımıza estağfurullah Hasan
Askeri’nin gülleri bite Mehdi gönlümüzün
gamını ata Ettiğimiz
yalan, koğu gıybete Tevbe
günahlarımıza estağfurullah Can Hatayim eder Bağdat, Basıra Böyle güne kaldık, böyle asıra Ya Ali cömertsin kalma kusura Tevbe günahlarımıza estağfurullah
der, cem erenleri ile birlikte
yere niyaz eder ve zakir sazı alır, evvala bağışlamaya, ara vermeden tevhide
devam eder.
Bağışlama:
Sabah oldu kutlu günler doğuyor Hata ettim günahımı bağışla İhsan ettiğine nurlar yağıyor Hata ettim günahımı bağışla Seksen bin Rum
Erleri için Doksan bin
Horasan Pirleri için Hasan
Hüseyin'in nurları için Hata ettim
günahımı bağışla Yağan yağmur için esen yel için Dergâhına varan doğru yol için Rumda yatan Hünkâr Bektaş'i Veli
için Hata ettim günahımı bağışla
Gelip geçen kayıp Erenler için Nazar edip yarattığın
yel için Müşkülleri hal
eden rehberler için Hata ettim
günahımı bağışla Eyüp Peygamber'in göz yaşı için İnim inim eritiği taş için Yusuf Peygamber'in aziz başı için Hata ettim günahımı bağışla Musa'ya
verdiğin tur'i hak için İsa'ya verdiğin
suru hak için Ol semsi
kamerin nur'u hak için Hata ettim
günahımı bağışla Talip hiç olur mu pirsiz babasız Harman savrulur mu yelsiz yabasız Kul hatasız olmaz hata tövbesiz Hata ettim günahımı bağışla Hatayi der
bizden Ene'l-hak Hakk'tır Münkir
kullardan Hakk çok uzaktır Günahkarım
başka hiç çarem yoktur Hata ettim
günahımı bağışla Tevhid: Ol Kırkların
Ceminde
Ol Kırkların ceminde La ilâhe illallâh Erenler meydanında La ilâhe illallâh El çaldılar
dest-i kefe Dediler ki cana
sefa Yetiş Muhammed
Mustafa La ilâhe
illallâh İmam Hasan meydanda Şah Hüseyin irfanda İmam Zeynel zindanda La ilâhe illallâh İmam Bakır
sultanı İmam Cafer
erkânı Yetiş keremler
kânı La ilâhe
illallâh Musa-i Kazım Şah’tır Daim der Hakk'a şükür İmam Rıza bin okur La ilâhe illallâh Taki, Naki
engine Ali Asker’in
dengine Mehdi resul
cengine La ilâhe
illallâh Kalmadı imamlar derdi Aşkı muhabbet verdi Derviş Veli’nin virdi La ilâhe illallâh
Her dörtlükten sonra bu tekrar
edilir:
Hak leylâhe illallâh La ilâhe illallâh Ali mürşid güzel Şah Şahım eyvallah eyvallah
Tevhid: Yattım bir
dalda uyudum:
Yattım bir dalda uyudum Medet pirim Ali yetiş Beni kimse kaldırmadı Medet pirim Ali yetiş Elinde kamçışı
yeşil Cümle alemi
dolaşır Medet diyene
ulaşır Aman pirim Ali
yetiş Kul Mehmedim nolamadım Yollarından ölemedim Kim olduğun bilemedim Medet pirim Ali yetiş
Dede: "Cem dirliği ile gönül
birliği ile Allah'ın huzuruna inelim secdeye" diyerek
cemaati secdeye getirir ve devam eder: "Allah, Allah. Akşamlar hayır ola, gönüler nur-i imam dola. Secdemiz
Adem'e yapılan secde ola. Cemlerimiz Kırklar Cemi ola. Ey yücelerin yücesi,
evrenin yaratıcısı ulu Tanrım, sana hamd-ü senalar olsunki, bizi Hz.
Muhammed'in ümmeti, Ehlibeyt'in bendesi kıldın. Şu an bu cemde toplanmış,
huzurunda secdeye eğilmiş, tövbe estağfurullah eden, af diliyen, mümin Müslim
bu canları, Ehlibeyt'in yüzü suyu hürmetine, dualarını ve tövbelerini kabul
eyleye. İleride bilerek bilmeyerek yapacakları hatalarına günahlarına da fırsat
verme. İnanmış iman getirmiş, gönülden inanarak dua edenlerin, Allah Allah
diyenlerin, her ne arzu istekleri varsa, isteklerine kavuştur. Dilden
dileklerini, gönülden muratlarını ver, ya Rabb. Üçlerin, Beşlerin, Yedilerin
Oniki İmamların, Ondört Masum-u Pakların, Onyedi Kemerbestlerin, Kırkların yüzü
suyu hürmetine, görünür, görünmez kazadan, beladan, ateşten, afetten koru, ya
Rabb. Gelmiş geçmiş erenlerin, evliyaların hürmetine, yolumuzu yolsuza, işimizi
haksıza düşürme, ya Rabb. Merde namerde muhtaç eyleme. Gökten hayırlı rahmet,
yerden hayırlı bereket ihsan eyle, ya Rabb. Pirimiz Hünkâr Bektaş'i Veli'nin
yüzü suyu hürmetine, bizleri bu yoldan, bu erkândan ayırma, milletimizin,
toplumuzun, birlik beraberliğini bozma. İçimize yanlış düşüncelerle girip,
yolumuzu, erkânımızı, inancımızı, itikatımızı bozmaya çalışanlara sen fırsat
verme, ya Rabb. Haksız nahakki uğrumuza çıkartma. Hizmet edenlerin emeklerini
boşa verme, hizmetlerinde şefaat bulsunlar. Nur-i Nebi Kerem-i Ali, gülbankı
Hünkâr Bektaş'i Veli, dil bizden, yardım gayıp erenlerden olsun. Gerçeğe Hüü,
mümine ya Ali, yatan şehitler uyansın"
der , cem erenleri ile birlikte
yere niyaz eder ve zakir sazı alır tevhide devam eder. Arkasından miraçlamaya
ve semaha devam eder.
5.5 Miraçlama
Dede yüksek bir sesle önce bir
salavat getirir: "Allahumme salli alâ seyyidina Muhammed ve alâ Ali
seyyidina Muhammed." Zakir saz ile Hz. Muhammed'in Mirac'a gitiğini
ifade eden, miraçlamayı okumaya başlar. Miraçlamada - Muhammed ayağa durdu,
ümmetini diledi - deyince, dede ve bütün cemaat ayağa kalkar, ayakta devamı
dinlerler. Tekrar -Vardı Kırklar makamına oturuben oldu sakin - deyince ,
cemaat tekrar oturur. Önceden semah görevi alan canlar hazır beklerler. Ne
zamanki -mümin Müslim üryan büryan, Hep girdiler semaha - denince, semahcılar
yere niyaz eder semaha girerler.
Zakir miraçlamayı okur:
Geldi Cebrail çağırdı Hakk Muhammed Mustafa Hakk seni Mirac’a okur Davetine kadir Hüdâ Evvel emanetim
budur Bir pîr-ü
rehber tutasın Daimî erkâna
yatıp Tarîk ile müstakîme Muhammed sükuta vardı Yoktur senden bir aziz Şimdi senden el tutalım Hakk buyurdu vedduhuna Muhammed belin
bağladı Anda hazır
Cebrail İki gönül bir
ettiler Yürüdüler
dergâha Vardı dergâh kapısına Gördü aslan yatar orda Aslan anda hamle kıldı Başa da koptu bir fena Buyurdu sırr-ı
kâinat Korkmasın
Habibim dedi Hatemi ağzına
versin Aslan istiyor
nişane Hatemi ağzına verdi Aslan oldu anda sakin Muhammed’e yol verildi Aslan da gitti nihane Vardı Hakk’ı
tavaf etti Evvela bunu
söyledi Ne çetin şîrin
var imiş Hayli
cevreyledi bize Gördü bir biçare derviş Hemendem yutmak diledi Ali bile olayıdı Dayanırdı bu cevre Ey benim sırr-ı
devletim Sana tâbidir
Habîbim Eğiliben secde
kıldı Eşiğine
kıblegâh’a Doksanbin kelam danıştı İki gönül dost dostuna Tevhid’i armağan verdi Yeryüzünde insana Kudretten üç
hon geldi Sütü elma
baldan aldı Muhammed
destini sundu Nuş eyledi
emrullaha Muhammed ayağa durdu Ümmetini diledi Cümlesine rahmet olsun Dedi ağladı Kibriya Eğiliben secde
kıldı Hoşca kal
Sultanım dedi Kalkıp evine
giderken Yolun uğrattı
Kırklara Vardı Kırklar makamına Oturuben oldu sâkin Eğiliben secde kıldı Eşiğine kıblegâha Secdeye indirdi
özün Türaplara sürdü
yüzün Cebrâil getirdi
üzüm Hasan ile
Hüseyine Anda Selman hazır idi Şeydullahını diledi Bir üzüm tanesi koydu Selmanın da keşkülüne Kuduretten bir
el geldi Ezdi engür
eylediler Hatemi ol elde
gördü Uğradı bir
müşkül hale Canım size kimler derler Şahım bize Kırklar derler Cümleden ulu yolumuz Eldedir küllü varımız Birimize neşter
vursan Bir yere akar
kanımız Cümleden ulu
yolumuz Eldedir küllü
varımız Madem size Kırklar derler Nedendir eksik biriniz Selman Şeydullah’a gitti Ondandır eksik birimiz Selman
Şeydullah’tan geldi Hü deyip içeri
girdi Muhammed esredi
coştu Tacı başından
da düştü Ol şerbetten biri içti Cümlesi oldu hayran Mümin Müslim üryan büryan Hep girdiler semaha Cümlesi de el
çırpuben Dediler Allah
Allah Muhammed de
bile girdi Kırklar ile
semaha Muhammed de coşa geldi Tacı başından attı Çevresin kırk pare bölüp Sarıldılar Kırklara Muhabbet de
galip oldu Yol-erkân yerin
aldı Muhammed'i
gönderdiler Hatırlar oldu
sefa Muhammed evine gitti Ali Hakk’ı tavaf etti Hatemi önüne koydu Dedi saddaksın Murteza Evveli sen
âhiri sen Bâtını sen
zâhiri sen Cümle işler
sana bağlı Dedi Şâh-ı
Evliya Şah Hatayim vâkıf oldu Bu sırrın ötesine Hakk’ı inandıramadı Özü çürük ervaha 5.6 Semah
Gitme turnam gitme nerden
gelirsin Sen nazlı cânana benzersin turnam Her bakışta beni mecnun edersin Gönülde mihmana benzersin turnam Has nenni
nenni, dost nenni nenni Kaşlarında mim
duası yazılı/Haydar yazılı Cemâline türlü benler dizili Seni sevmeyenler Hakk’tan üzülü Pir Balım Sultan’a benzersin
turnam Has nenni nenni, dost nenni nenni Allah, Allah,
Allah, Allah Hüdey, Hüdey,
Hüdey, Hüdey Bugün ben pirimi gördüm Gelir salını salını Selamına karşı durdum Bağrım delini delini Hüdey, Hüdey,
Hüdey, Hüdey Bağrım delini
delini Gel dedim yanıma geldi Gamzesi sinemi deldi Bir izzetli selam verdi Aldım sevini sevini Allah, Allah,
Allah, Allah Aldım sevini
sevini Hüdey, Hüdey,
Hüdey, Hüdey Aldım sevini
sevini Pir Balım Sultan’a benzersin
turnam Yürü de dilber yürü, canana yürü Turnam gökyüzünde pervane döner Dertli aşıklara badeler sunar Âşıkların
senden inayet umar Tabibe,
Lokman’a benzersin turnam Pir Balım Sultan’a
benzersin turnam Kaynadı karıştı
kanım Ezelden severdi canım Sen benimsin, ben de senin Dedim sevini sevini Allah, Allah, Allah, Allah Dedim sevini
sevini Hüdey, Hüdey,
Hüdey, Hüdey, Dedim sevini
sevini Heybeten baha
biçilmez Cemalin nurdan seçilmiş Vakitsiz güller açmaz Derdim gülünü gülünü Hüdey, hüdey, hüdey, hüdey Derdim gülünü
gülünü Hüdey, hüdey,
hüdey, hüdey Derdim gülünü
gülünü Dedemoğlu der ağlatma Yüreğim aşka dağlatma Varıp yadları bağlatma Zülfün telini telini Allah, Allah,
Allah, Allah Zülfün telini
telini Hüdey, hüdey,
hüdey, hüdey Zülfün telini
telini
Dede: "Bismişah, Allah Allah. Dar'lar divanlar nur ola, gönüler bir ola.
Semahlar saf ola, günahlar af ola. Seyir için olmaya, Hakk için ola. Kırklar
Cemi'ndeki semahın katarına kayıt ola. Hizmetiniz boşa gitmesin, hizmetinizde
şefaat bulasınız. Hakk-Muhammed-Ali dilden dileğinizi, gönülden muradınızı
versin. Dil bizden, yardım pirden olsun. Gerçeğe Hüü, mümine ya Ali."
Darda duran semah dönen canlar "Allah-Muhammed,
ya Ali" diyerek yere niyaz ederler ve yerlerine çekilirler.
6. Saka Hizmeti
Saka hizmetini alanların esas
görevleri, cemaati cemevine toplanmaya başlarken, başlamış olur. Çünkü, cem
başlayıncaya kadar, susayan cemaate su verirler. Cem başlayınca kimse yerinde
kalkmaz ve su da dağıtılmaz. Bütün cemlerde bu hizmet çok önemlidir. Böylece,
Hz. Muhammed'in soyuna düşman olan, Ebu Sufyan, oğlu Muaviye ve torunu Yezid'e
ve onların taraflarına lanet; Hz. Hüseyin ve onunla Kerbela'da şehit olan 72
Kerbela şehitinin ruhuna dua ve rahmet okunur. Sakacı evvelden hazırladığı içme
suyunu temiz bir kaba koyar, bardak da yanına alarak, Kırklar Meydanı'nın
kenarına gelir. Dar'da duruyor şekilde, "Hüü Erenler,
Hakk-Muhammed-Ali'nin hizmeti geliyor" der, bir adım ileri atar. İki
defa aynen tekrarlar, üçüncü adımda dedenin yanına gelir ve "Hayır,
himmet pirim" der; dedenin önünde diz çöküp, suyu dedenin önüne yere
indirir ve duasını söyler:
Saka Hizmetcisi şu duayı söyler:
Lütfuna muhtacız, eyle ihsan ya
Hüseyin Derdimize senden derman, eyle
derman ya Hüseyin Gayrıya muhtac
eyleme sevenleri el-aman Sen medet kıl
bizlere her dem ya Hüseyin Yüzbin kere lanet olsun o
sapıtmış güruha Ahdı bozup şehit kıldılar, onlar
seni ya Hüseyin Güzel ismin
hakkı için zikredeni darda koyma Esenlik ver
yaşlı gözle ağlayana ya Hüseyin İznin ile su getirdim aşkına
vermek için Aşkınla içenlere kıl ab-i hayat
ya Hüseyin “Bercemali Muhammed, Kemal-i İmam Hasan, Şah Hüseyin, Ali-ra Ehlibeyitinesalavat ”
der ve dededen başlıyarak rehbere
ve zakire su verir. Suyu içen kişiye verirken aşağıdaki mersiyeyi devamlı okur:
Geçmisiz biz can-ü baştan erenler
aşkına Can gözü dem-be-dem Hakk'ı
görenler aşkına Kerbela'da su su diye can
verenler aşkına Gözüm yaşın sebil ettim için İmam
Hüseyin aşkına Aşk olsun içenlere, rahmet göçenlere,
lanet Yezid'e
Ve dedenin gösterdiği bazı cem
erenlerine de su verdikten sonra, suyu diğer sulara katarak cem sakinlerine şu
şekilde dağıtır. (Saka suyunu halka dağıtınca )
"Allahın selamı üzerine olsun ya Hüseyin... Muhammed Mustafa aşkına, Aliy'el Murteza aşkına. Sakayım ya Hasan, Sakayım ya Hüseyin... Şefaat eyle damlası düşene ya Hüseyin ... Yardım eyle Allah Allah cağrışana ya Hüseyin..."
Cem sakinlerinin hepsine
yeterince dağıttıktan sonra, Sakacı gelip Kırklar Meydanı'nda tekrar dar'a durur
ve dede ona şu duayı verir.
Dede ona şu duayı verir:
"Bismişah, Allah Allah. Ey yücelerin yücesi, ey
evreni yaratan yüce Allah. Hz. Muhammed Mustafa'nın, Aliy'el Murtaza'nın soyu,
Fatime Anamızın ciğerpareleri olan, Hz. Hüseyin ile beraber Kerbela'da şehit
düşen 72 şühedanın tertemiz ruhlarını, huzuru makamında ilahi nurunla
nurlandır, şefaatınla mükâfatlandır, ya Rabb. Onların yüzü suyu hürmetine, bu
sudan bir yudum içenin, dertlerine derman, hastalıklarına şifa eyle, ya Rabb.
Bütün gelmiş geçmiş erenlerin, evliyaların hürmetine, bu sudan üzerine bir
damla düşenleri, bütün sıkıntılardan kurtar, gönullerine iman ve huzur nasib
eyle, ya Rabb. Dil bizden, şefaat Muhammed Mustafa'dan, Hüseyin-i Kerbela'dan
olsun. Yuh münkire, lanet Yezid'e. Rahmet mümine, gerçeğe Hüü, mümine ya
Ali"
Sakacı "Allah-Muhammed,
ya Ali" diyerek, yere eğilip secde eder, geri geri yerine çekilir.
Zakir ondan sonra mersiye söyler. Ardından dede: "Cem dirliği ile gönül
birliği ile Allah'ın huzuruna inelim secdeye" diyerek cemaati secdeye
getirir ve devam eder:
"Bismişah, Allah, Allah. İbadetlerimiz kabul ola. Secdelerimiz
meleklerin yaptığı secde ola. Meydanlarımız abad ola, gönülerimiz iman ola.
Cemlerimiz Kırklar Cemi ola. Evrenin yaratıcısı o yüce Hakk, Muhammed
Mustafa'nın, Aliy'ül Murteza'nın şefaatlarından mahrum etmesin. Müminlerin
anası Hatice't-ül Kibriya, Fatime't-ül Zöre, huzuru mahşerde bizlerin
yardımcısı olsunlar. Yüce Allah cümlemizi ve cümle muhibbanı, resulu
kibriyanın, Şahı Evliya'nın, Ehlibeyt'in hürmetine, cehennemin narından,
şeytanın şerrinden, kabir azabından, zalimin zulmünden, kâfirin küfründen,
haksızın nekrinden, ateş ve afetlerden, görünür görünmez kazalardan belalardan,
saklasın, beklesin, korusun. Eli erde, yüzü secdede, Allah, Allah diyenlerin,
Hakk alemin dilden dileklerini, gönülden muratlarını versin. Ey yüce Allah,
Adem-i Safuyullah, Nuh-u Naciyullah, İbrahim-i Halilullah, İsmail-i
Teslimullah, Musa-i Kelâmullah, İsa-hi Ruhullah, Muhammed-i Habibullah, Aliy'el
Veliyullah yüzü suyu hürmetine, emeklerimizi boşa verme, bizi doğru yoldan
ayırma, dertlerimize derman, hastalarımıza şifa eyle. Kerbela'da susuz şehit
düşen erenlerin evliyaların yüzü suyu hürmetine, bilerek bilmeyerek yaptığımız
günahlarımızı af eyle. Korktuğumuza uğratma, umduğumuza nail eyle. Gökte
hayırlı rahmet, yerden hayırlı bereket ihsan eyle, ya Rabb. Üçlerin, Beşlerin,
Yedilerin, Oniki İmamların, Ondört Masum-u Pakların, Onyedi Kemerbestlerin,
Kırkların katarından, didarından ayırma. Onların hürmetine, milletimizin,
toplumumuzun birlik ve beraberliğini bozma, huzur ve sükûnet nasip eyle, ya
Rabb. Bütün geçmişlerimize rahmet, geleceğimize selamet ihsan eyle.
Emeklerimizi boşa verme, dualarımızı dergâh-ı izzet'inde kabul eyle. Nur-i
Nebi, Kerem-i Ali, gülbankı Seyyid Mahmudi Hayrani. Dil bizden, şefaat Hz.
Muhammed'den olsun. Gerçeğe Hüü, mümine ya Ali, yatan şehitler uyansın"
der. Cem erenleri ile birlikte
yere niyaz eder ve delilciyi meydana cağırır.
7. Delil'in Sır
Edilmesi
Delilci Kırklar Meydanı'nın
kenarına gelir. Dar'da duruyor şekilde (ayakları mühürlü, sağ eli kalbinin
üzerinde, sol eli yana sarkık, baş hafif öne eğik, kıyamda durarak) "Hüü
erenler, Hakk-Muhammed-Ali'nin hizmeti geliyor" der, bir adım ileri
atar. İki defa aynen tekrarlar, üçüncü adımda tam ortaya gelir. "Hayır,
himmet pirim" dedikten sonra delilci:
Üstümüzden gezen erenlerin
ruhudur Göz yaşımız ibadetin sırrıdır Yanan delilimiz Hakk'ın Nur'udur Muhammed Mirac'a gitti bu Nur'dan Muhammed
Ali'nin Nur'udur bu Nur İrfan
meydanında bu Nur bulunur Pir'in
himmetiyle delil sır olur Himmet eyle
Pir'im sır olsun delil
der ve delilin yanına gidip
önünde diz çöker ve dedenin duasını bekler. Dede delilciye şu duayı verir:
"Bismişah, Allah Allah. Batın oldu, Çırağ-ı Nur-i Muhammed. Zahir oldu
Şems-i Mah-i Muhammed. Delilimiz sır ola, gönlümüz Nur-i İman ola. Erenler
evliyalar yardımcımız ola. Emeklerin boşa gitmeye. Dualarımız
Hakk-Muhammed-Ali'nin dergâh-ı izzet'inde kabul ola. Gerçeğe Hüü, mümine ya
Ali."
Delilci: "Allah eyvallah
Hüü dost" der ve delili sır eder. Önüne "Allah-Muhammed, ya
Ali" diyerek, delili alır, geri geri yerine çekilir.
8. Postun
Kaldırılması
Önce süpürgeci süpürgesi sol
kolunun altında Kırklar Meydanı'nın kenarına gelir. Dar'da duruyor şekilde "Hüü
erenler, Hakk-Muhammed-Ali'nin hizmeti geliyor" der, bir adım ileri
atar. İki defa aynen tekrarlar, üçüncü adımda tam ortaya, postun yanına gelir
ve "Hayır, himmet pirim" der, üç defa "Allah-Muhammed,
ya Ali" diyerek, postun önünü temizce süpürür ve süpürgesini tekrar
sol kolunun altına alıp, geri geri yerine çekilir. Post görevlisi Kırklar
Meydanı'nın kenarına gelir. Dar'da duruyor şekilde "Hüü erenler,
Hakk-Muhammed-Ali'nin hizmeti geliyor" der, bir adım ileri atar. İki
defa aynen tekrarlar, üçüncü adımda tam ortaya gelir ve dedenin duasını bekler.
Dede İznikçi'ye şu duayı verir:
"Bismişah Allah Allah. Dualarımız kabul, ibadetlerimiz makbul ola.
Muhammed'in himmetiyle, Ali'nin mürvetiyle, cemimizin mühürü açıla. Hakk'ın
rahmeti üstümüze saçıla. Eksiklerimiz tamam yazıla. Hizmet sahipleri
hizmetlerinden şefaat bula. Seccaden temiz, yüzün ak ola. Yüce Allah tekrar bu
yolu, bu cemi hepimize nasip eyleye. Gerçeğe Hüü, mümine Ya Ali."
İznikçi "Allah-Muhammed, ya Ali" diyerek yere secde edip postun yanına gider. Postun önünde tekrar "Allah-Muhammed, ya Ali" diyerek yere secde edip, postu kollarının üzerine alır. "Allah-Muhammed, ya Ali" diyerekseccadeyi alır; geri geri yerine gider.
Dede: "Dar çeken didar göre. Didar gören cehennem narı görmeye, Erenler
safasına ere. Gerçeğe Hüü, herkes rahat otura; fakat hiç kimse yerinde
kalkmaya, hemen lokmalar gelsin"
der ve cem mühürü kaldırılır,
sıra lokma dağıtımına gelir.
9. Lokma
Dağıtımı
Lokma hizmeti alan bacı ve
kardeşler, bir tepsi üzerinde, ellerinde lokmalar, Kırklar Meydanı'nın kenarına
gelir. Dar'da duruyor şekilde "Hüü erenler, Hakk-Muhammed-Ali'nin
hizmeti geliyor" der, bir adım ileri atar. İki defa aynen tekrarlar,
üçüncü adımda meydanın ortasına gelir ve "Hayır, himmet pirim" der;
duasını okur:
"Evvel Allah diyelim, kadim Allah, Allah diyelim, geldi Ali sofrası,
Hakk versin biz yiyelim. Allah eyvallah gerçeğe Hüü..."
Dede lokmacıya şu duayı verir:
"Bismişah, Allah Allah. Lokmalarınız makbul olsun. İbadetleriniz kabul
olsun. Yiyene helâl, yedirene delil olsun. Yeri göğü yaratan yüce Allah,
emeklerinizi boşa vermesin. Bir lokması, bir kazaya, bir belaya karşı gelsin.
Hayır, hizmetiniz kabul olsun. Hizmetinizden şefaat bulasınız. Sofranız
Kamber'in sofrası olsun. Yardımcınız Hakk-Muhammed-Ali olsun. Dil bizden,
himmet pirden olsun. Gerçeğe Hüü, Mümine ya Ali."
Hizmet sahipleri "Allah-
Muhammed, ya Ali" diyerek lokmalar bulunan tepsiye niyaz edip, tepsiyi
dedenin önüne indirirler ve diğer hazırda bulunan lokmaları cemaata dağıtırlar.
Dede yemek için destur duası vermeden kimse lokma yiyemez . Lokmacı lokmaları
dağıttıktan sonra dar'a durur şekilde meydana gelir ve cemaata üç defa şunu
sorar:
"Bismişah Allah, Allah dağıttım bu niyazı, elimde yoktur tartı ile
terazi, ey canlar, herkes oldu mu lokmasına razı?" Eğer cemaatten almayan olmuş ise
veya az almış razı değilse, onlara da tekrar verip razılığını alır. Kimse
yerinden kalkmaz cemaat: "Biz razıyız, Allah sizden razı olsun" diye
üç defa cevap verir.
Dede lokmaları yemek için, destur
duası verir:
"Allah Allah! Lokma hakkına. Evliya keremine. Gerçeklerin demine.
Desturu pir izniyle. Yürüyenin lokması yürüye, gerçeğe Hüü"
der ve önündeki tepsiden bir
lokma alıp " Şah lokması" diyerek bir cana verir ve cemaat
lokmaları yemeye başlar. Sıra gelir Selman lokmasına
9.1 Selman
Lokması
Lokma hizmet sahipleri ellerine
bir tepsi alarak Selman-ı Pak'ın lokmasını "Selman hasta, gözü parsta,
Selman-ı Pir aşkına" diyerek toplarlar. Bazı kişiler bu tepsiye lokma
bırakır. Bazıları da şifa lokması olarak tepsiden lokma alırlar. Hz. Muhammed,
Kırklar Cemi'nde üzümü ezdiği zaman, Selman orada yoktu. Onun için Selman'a
lokma toplama anlamındadır.
Bu lokma veya yemek yeme faslı
sona erince, dede bir sofra duası verir:
"Bismiah Allah Allah. El'hamdüllah, El'hamdüllah sümme El'hamdüllah.
Nimet-i Celil bereketi Halil. Şefaat kıl, ya Resul. Bu gide, yenisi gele.
Hakk-Muhammed-Ali bereketini vere. Kazanıp getirenlerin, pişirip döşürenlerin,
elleri ayakları dert görmesin, gönülleri keder görmesin. Yiyenlere helâl,
yedirenlere delil olsun. O yüce Rabb'il Alem'in, dilden dileklerini, gönülden
muratlarını versin. Her lokması bir kazaya, bir belaya karşı gelsin.
Lokmalarınız dergâh-ı divana kayıd ola. Muratlarınıza nail olasınız. Lokma
hakkına, sofra hürmetine, evliyalar keremine, gerçeğe Hüü, mümine ya Ali." 10. Hizmeti
Tekrar Toplu Halde Çağırmak
Bu sofra duasında sonra dede
bütün hizmet sahiplerine, hizmetlerinden dolayı, hepsine toptan dua vermek için
çağrıda bulunur. Sede onlara şu gülbankı verir:
"Bismişah, Allah Allah. Dergâh-ı divana kayıd ola. Hizmetinizden
şefaat bulasınız. Siz bu cem sakinlerine hizmet ettiniz. Evreni var eden o yüce
Allah da sizin dilden dileğiniz, gönülden muradınızı versin. Merde namerde
muhtaç etmesin. Kötüleri yoldaş etmesin. Kazadan beladan korusun. Hakk
erenlerin katarından didarından ayırmasın. Dil bizden, yardım Allah'dan olsun.
Gerçeğe Hüü, mümine ya Ali.
Hizmet sahipleri "Allah-
Muhammed, ya Ali" diyerek yere niyaz edip, yerlerine giderler.
11. Dededen
Cemi Terk Etmek İçin Son Dua
Dede bir tercüman okuyarak, cemi
terk etme müsaadesi verir:
"Bismişah, Allah Allah. Oturan duran koysuz, kıybetsiz evine varıp,
baş yastığa koyan, sağ yatıp selamet kalka. Kalabalık etmeden, saygı ve
hürmetle cemevinde ayrılanların, Ali yardımcısı, Hızır kılavuzu ola. Görünür
görünmez kazadan beladan koruya. Gerçek erenlerin demine Hüü, mümine ya
Ali"
der ve şöyle devam eder:
"Her kalkan aile yerinde, cümlemizin niyazı diye bir niyaz etsin,
öylece kalabalık etmeden sırayla çıkın. Yer müsaitse isteyenler, oturup
muhabbet edebilirler."
Böylece hizmet erkânı tamamlanır.
- Yolumuz - |