Âşık Remzâni

 

 

 
 
AŞIK VELİ   16
 
 
Hazırlayan:  Hasan OYTUN

 

Aşık Veli Sivas`ın Sarkışla ilçesi İğdecik köyünde doğmuştur. İlk şiirlerini sevipte kavuşamadığı aşkı Suna‘ya yazmıştır. Ta ki Kale köylü Aşık Kemter ile tanışana kadar. Aşık Kemter ile tanıştıktan sonra tarikatı öğrenir. Dönemin Hacı Bektaş Veli dergahı postnişini Hamdullah efendiyle olan dostluğu bu deyişleri zenginleştirir. Hamdullah efendinin II. Abdülhamit tarafından Amasya‘ya sürgün edilmesinden sonra Aşık Veli Hamdullah efendiyle Anadolu'daki dergahlar arasında köprü olur. Son zamanlarda Hasan Dede tekkesinden çıkan elyazmalarında Aşık Veli‘nin hiç yayınlanmadığı deyişleri çıkmıştır. Aşık Veli, 1853 yılında öldüğü vakit 60 yaşını aşkın olduğu söyleniyor: Buna göre doğumunun XVIII. yüzyılın sonlarında olduğu anlaşılmaktadır. Şimdilik kesin bir rakam vermeğe imkân yok.

 

-1-

Ağlatırsan beni yoluna ağlat

Beni nagâh yere ağlatma Ali

Didemin yaşını deryaya çağlat

Kuru çaylarına çağlatma Ali

 

Giriftar eyledin beni bu derde

Bu aylarda bu sahrada bu yerde

Bin derman verseler vermem bu derde

Yarem açıp canımı sızlatma Ali

 

Cevrin bana mıdır yoksa yare mi

Hançer vurup sızılatma yaremi

Hasan Hüseyin için sar bu yaremi

Yaremi rakibe bağlatma Ali

 

Bağlarsa yaremi efendim bağlar

Eşiğine düşmüş bir geda ağlar

Ahımdan tutuştu dereler dağlar

Yolun yüce bele uğratma Ali

 

Bir derde düşürdün derman et yeter

İman bülbülleri çığrışıp öter

Bu kadar  ağlattın Veli’yi yeter

Ya öldür ya güldür cevretme Ali

 

-2-

Ararken Allah'ı buldum

Dedi gezme hele hele

Yanıldım yanına vardım

Keşki varmıyaydım n'ola

 

Dedim hizmetkarın var mı

Dedi bana sen durman mı

Dedi gezme hey avare

İk'ellerin sala sala

 

Dedi bana gel yanıma

Seni ortakçı edeyim

Bana bir çift öküz verdi

İkisi de alavula

 

Biderimi yere saçtım

Ben bir helal kâra düştüm

Öküzleri çifte koştum

Hoh eyledim dala dala

 

Kin ektik ekin biçtik

Dedim gel ki bölüşelim

Kendi aldı başlı başlı

Bana verdi sile sile

 

Ben bu kavle raz'olmadım

Hayli nizalar eyledim

Duyanlara hep söyledim

Bayıldılar güle güle

 

Allah bana tokat vurdu

Kaçuban evime geldim

Avrada halim arzettim

Dedi Veli kele kele

 

-3-

Arzuhal sunayım gül yüzlü yare

Hocam arz eylesin halimi benim

Derdine düşeli oldum divane

Ölürsem yar yusun ölümü benim

 

Dağların çektiği karın elinden

Bülbülün çektiği harın elinden

Başım alıp gidem yarın elinden

Ahir terk ettirir ilimi benim

 

Veli`m eyder dost günleri sayılır

Kaçan yare gitsem engel duyulur

Yarelerim maden gibi oyulur

Gene bu yar bilsin halimi benim..

 

-4-

Aşkın ateşine yanmayan âşık

Onun sînesinde yare mi olur

Dosta gidem dedim yollar dolaşık

Korkarım yollarda haramî olur

 

Engel ara yerde olmuş haramî

Muhannetten niçin uman keremi

Lokman hekim sarabilmez yaremi

Dost eli değmezse çare mi olur

 

Bu nasıl yâr, ahvalimi bilmeye

Ağlamışım tâkatim yok gülmeye

Âşık maşukunun halin sormaya

Böyle adet böyle töre mi olur

 

Kahrını çekmeli bir sadık yarin

Her giz yüzün görme bîhude görün

Veli'm eder öl yolunda hûbların

Böyle sultanların keremi olur

 

-5-

Derde tabi oldum tabibi buldum

Buldum ki tabibin derdi benden çok

Her derdin dermanı ondadır bildim

Ne hikmet ki onun derdi binden çok

 

Dertli olan düşünmesin boşuna

Kul olanın neler gelir başına

Taaccüb eyledim Hakk’ın işine

Her derdi kendine reva görmüş Hak

 

Deme ki günahım çok neydi suçum?

Derdiniz çok ise dertliye açın

Ehl-i beyt’e gam yolda olduğuyçün

Âşık isen dertli sinen oda yak

 

Hak böyle buyurdu bina kurunca

Ağlayıp gülmeye aşka erince

Tabibler sana yardımcı işin zor ise

Besbelli ki bu âlemde dertsiz yok

 

Veli’m eydür işin ah ü zar ise

Hak sana yardımcı işin zor ise

Eğer bu kelamda hilaf var ise

Kerbela’ da İmam Hüseyin’ e bak

 

-6-

Dost dost diye hayaline yeldiğim

Dost ise ayırmış özünü benden

Çatık kaşı benlerini saydığım

Çevirmiş nicedir yüzünü benden

 

Hani dost uğruna can baş verenler

Hasbeten söylesin gözle görenler

Şimdi bizden yüz çevirdi yarenler

Evvel sekitmezdi gözünü benden

 

Gözüm yaşı döner m’ola sellere

Bu ayrılık har düşürür güllere

Evvel aşna idim her bir hallere

Şimdi sakınıyor sözünü benden

 

Sadık gerek dost yoluna soyuna

Gönül kail haktan gelen oyuna

Besbelli ki oynayamam yayına

Anınçün kaldırmış nazını benden

 

Her sabah naz ile gelip geçerken

Doldurup da al badeler içerken

Veli'm ey der ak göğsünü açarken

Şimdi nikaplamış yüzünü benden

 

-7-

Gel gönül giyin hırkayı

Fakirlerin üstü olmaz

Bir meydanda mey olmazsa

O meydanın mesti olmaz

 

Yeşil olmaz yanar kömür

Işık vermez paslı demir

Yüzbin defa etsen çamur

Derya bunu testi olmaz

 

Veli'm derki derdim yüzdür

Bu mihletler bize azdır

Ululardan kalma sözdür

Düşenlerin dostu olmaz

 

-8-

Horasan ilinden Anadolu'ya

Islahata geldi Pir Hasan Dedem

Seyreyle didemden akan selini

Islahata geldi Pir Hasan Dedem

 

Peşinden ordusu gayet fırkatlı

Taçları yeşildir dilleri tatlı

Böyle er görmedim gayet heybetli

Islahata geldi Pir Hasan Dedem

 

Haydarı Berek'e bekçidir koydu

Necef denizinden kılıçın aldı

Tahta kılıç ile çok kafir kırdı

Islahata geldi Pir Hasan Dedem

 

Ol Berek dağında Haydar seslenir

Varan deli akıllanır uslanır

Tahta kılıç kılıfında paslanır

İslaha geldi Pir Hasan Dedem

 

Aksede üstünde gördüğüm böyle

Gül yüzlü efendim gördüğün söyle

Pir Otman Baba'ya bir niyaz eyle

Islahata geldi Pir Hasan Dedem

 

Veli'm der ki şüphesiz Ali

Bir ismi Hasandır, bir ismi Ali

Niyaz et Allahın sevgili kulu

Islahata geldi Pir Hasan Dede

 

-9-

İsabet etmedin benim sözüme

Bu aylarda belli oldu hilen yar

Gelin geçin hoş görünün gözüme

Bulamadım sencileyen çelen yar

 

Varır eller ile aşna olursun

İntizar eylerim haktan bulursun

Ben gidersem melul mahzun kalırsın

Koyun gibi ciğerinden melen yar

 

Amma dilber çok iş bilir ustasın

Bilmem sarhoş musun bilmem hastasın

Sinem puta etmiş meteristesin

Muhkem imiş alamadım kalen yar

 

Çek ettiler bir zindanın içine

Sormadılar bu garibin suçu ne

Urganım attılar dar ağacına

Merhametin yoktur elden alan yar

 

Güzel senin anan nasıl anadır

Ak gerdanda benler tane tanedir

Merhametin yok mu yedi senedir

Aşık Veli kapınızda kölen yar

 

-10-

Kınamayın ağlar melûl gezdiğim

Aşık maşukunu del’eyler imiş

Bir mahitabın ateşi közü

Yakar şu sinemi kül eyler imiş

 

Gelin bakın ateşime közüme

Can dayanmaz firkatine nazına

Gül yüzlü yar geldi baktı yüzüme

Basar bendeleri yol eyler imiş

 

Hublar göçü geldi geçti yol etti

Kimse bilmez elif kaddim dal etti

Aktı çeşmim yaşı çaylar sel etti

Çevirir önünü göl eyler imiş

 

Su değilim akam akam durulam

Ya biner mi aşk atına yorulan

Yusuf gibi Zeliha’ya sarılan

Satar kendi özün kul eyler imiş

 

Veli'm eydir yare kullar olurum

Yar sarmazsa bu yâreden ölürüm

Çektiğim çileyi bir ben bilirim

Ademe neylerse fil eyler imiş.

 

-11-

Mecnunum Leyla’mı gördüm

Bir kerece baktı geçti

Ne sordu ne de söyledi

Kaşlarını yıktı geçti

 

Soramadım bir çift sözü

Ay mıydı gün müydü yüzü

Sandımki Zühre yıldızı

Şavkı beni yaktı geçti

 

Ateşinden duramadım

Ben bu sırra eremedim

Seher vakti göremedim

Yıldız gibi aktı geçti

 

Bilmem hangi burç yıldızı

Bu dertler yareler bizi

Gamze okun bazı bazı

Yar sineme çaktı geçti

 

Veli'm eydir ne hikmet iş

Uyumadım ki görem bir düş

Zülüfünü kement etmiş

Boğazıma taktı geçti

 

-12-

Nasip olur Amasya’ya varırsan

Giden sail selam getir pirimden

Hublar şahı Hamdullahı görürsen

Giden sail selam getir pirimden.

 

Hayali gönlümden çekerim ahı

Acep görür müyüm gül yüzlü şahı

Bunca aşıkların sırrı penahı

Giden sail selam getir pirimden.

 

Mecnun gibi bir sevda var başımda

Cihan sele gitti çeşmim yaşından

Kim ayrılmış ben ayrılam eşimden

Giden sail selam getir pirimden.

 

Sene bin ikiyüz kırkdört de beyan

Kırkların ceminde görmüşem ayan

Mürsel göbeğinde taze bir civan

Giden sail selam getir pirimden.

 

Veli'm eydür dost köyüne varınız

Balım Sultan olsun size kılavuz

Benim pirim Amasya’da yalınız

Giden sail selam getir pirimden.

 

-13-

Nereden gelişin böyle

Dost ilinden gelen sail?

Gül yüzlümden haber söyle

Dost ilinden gelen sail

 

Vardın mı Ferhat taşına

Nazar kıl çeşmim yaşına

Sorhuç takınmış başına

Dost ilinden gelen sail.

 

Sultan Beyazıda vardın mı?

Cuma namazın kıldın mı?

Gül yüzlüme yüz sürdün mü?

Dost ilinden gelen sail.

 

Uğradın mı Amasya’ya?

Vukuf oldun mu her şeye?

Yüz sürdün mü kaşı yaya?

Dost ilinden gelen sail.

 

Yandı ciğer döndü köze

Sürme çekmiş ela göze

Bir hayırlı haber bize

Dost ilinden gelen sail.

 

Veli'm eydür arttı zarım

Gece gündüz intizarım

Amasya’da kaldı pirim

Dost ilinden gelen sail.

 

-14-

On bir aydır ben yarime hasiret

Göre idim Şah-ı Merdan aşkına

Gide idi gönlümüzden kesiret

Sile idim Şah-ı Merdan aşkına

 

Kırk gün oldu hiç çıkmıyor düşümden

O yarin sevdası gitmez başımdan

Ceylan köprüsünden Ferhat taşından

Geçe idim Şah-ı Merdan aşkına

 

Gönülde karıştı hublar göçüne

Kalmasın efendim kulun suçuna

Saat dörtte Amasya ‘nın içine

Gire idim Şah-ı Merdan şakına

 

Efendim doldurup verince demi

Orda hazır idi kırkların cemi

Yine senden ola yaramın emi

Çala idim Şah-ı Merdan aşkına

 

Veli’m eyder bu sevdanın adı ne

Aşık maşuğunun yanar oduna

Cümle muradıma hem maksuduma

Ere idim Şah-ı Merdan aşkına

 

-15-

Pek çok arzuladım varayım dedim

Varamadım gül yüzlü yar küstün mü?

Haki payına yüzler süreyim dedim

Süremedim gül yüzlü yar küstün mü?

 

On beş yıl yaklaştı olmadı çare

Erenler terkim kılmadı zara

Fazlı gibi kendi kendim hançere

Vurmadım gül yüzlı yar küstün mü?

 

Sıra ister Beytullah'm yolları

Onun yolu zordur yokuş belleri

Al yanakta al kırmızı gülleri

Deremedim gül yüzlü yar küstün mü?

 

Aşık oldum Ehlibeyt'in nuruna

Amasya'da yatan gerçek pirime

Elim bağlı belim bağlı darına

Duramadım gül yüzlü yar küstün mil?

 

Eşiğine süremedim yüzleri

Gözüme tütüyordur ayak izleri

Dili şeker ezer şirin sözleri

Eremedim gül yüzlü yar küstün mü?

 

Veli'm eyder işim ahızar idi

Bizi bu sevdaya salan yar idi

Danışmaya çok müşkülüm var idi

Soramadım gül yüzlü yar küstün mü?

 

-16-

Yüzüm süre süre dergaha geldim

Erenler meydanı uludur deyü

Günahımı aldım darına durdum

Kusura bakmayan Ali'dir deyü

 

Şehzadem var deyü inandım geldim

Arayı arayı dostumu buldum

Gönül kuşunu da avına saldım

Gevher avladığım gülüdür deyü

 

Cevahir madeni dostun elleri

Seherde açılır bülbül dilleri

Kılavuzla aştım geldim belleri

Menzilim erenler yoludur deyü

 

Hakisar olmuşum pîrin yoluna

Hiç mi bakman bu garibin haline

Bir baz ile düştüm derya salına

Cevher avladığım gölüdür deyü

 

Veli'm pire geldin er meydanında

Alış-veriş için kar meydanında

Her ne ister isen var meydanında

Metahım bezirgan malıdır deyü

 

                                               -  Ozanlarımız  -