Âşık Remzâni

 

 

 

AŞIK TURABİ   19

Hazırlayan:  Hasan OYTUN

 

On dokuzuncu yüzyılda yaşamış bir Bektaşi ozanı olarak bilinen Türabi bir Bektaşi ulusu Yanbolu'lu Hacı Türabi Dede-Baba olarak tanınır. Çorum'lu Seyyid Hasan Hüsnü Dede- Baba'nın 1849'da ölümü üzerine, Hacı Bektaş dergahı postuna oturur. 19 yıl meşihat ettikten sonra, 1868'de ölür. Hacı Bektaş türbesinin girişinde sol yanda bulunan tümsek üzerinde gömülüdür. 

 

Bektaşi tarikatında Türabi mahlaslı yedi ozan gelip geçmiştir. Bektaşilerin değerli ozanlarındandır. Daha çok divan şairi Fuzuli'nin etkisinde kalmıştır.

 

Nerede ve ne zaman doğduğu, kimin oğlu olduğu ve yaşamı konusunda bilgi yok. Abdülbaki Gölpınarlı Yanbolu'lu olduğunu belirtiyorsa da kaynak göstermiyor (Alevi Bektaşi Nefesleri, s: 19 ). Hacı Bektaştaki Pir evinde postnişin olduğu (1849-1850) ve orada öldüğü biliniyor.

 

Şiirlerinde akıcı, sıcak, çekici, duru ve yalın bir dil kullanmıştır. Tarikatın tüm güzellikleriyle, inceliklerini büyük bir başarı ve ustalıkla şiirlerine yansıtmıştır. Din dışı sevgiyi bazı şiirlerinde derinlemesine ve vurgulayarak işlemiştir. Hz. Ali ve ehlibeytine duyduğu derin sevgi ve bağlılığı her an dile getirmeyi bilmiş, Hacı Bektaş Veli'nin ulu ve yetkin kişiliğinden saygıyla ve huşu içinde söz etmiştir. Tüm şiirleri toplanıp yayınlanmıştır. Aruz ve hece ölçülerini kullanmıştır. Şiirlerinden kendisini her yönden yetiştirdiği, derin bilgi sahibi olduğu, yaşama iyimser ve umut dolu bir anlayışla baktığı, Bektaşi felsefesini tüm incelikleriyle yaşayıp uyguladığı anlaşılmaktadır.

 

-1-

Adem huri şu dünyaya gelmeden
Muhammed Ali'nin nurun gördün mü
Hak nasibin almış kudret eliyle
Hünkar Hacı Bektaş Piri gördün mü

Şu dünyayı hamur edip yuğuran
Dokuz baba dört anayı doğuran
Hitabı Elestte bize çağıran
Can içinde canan yarı gördün mü

Gel gidelim Seyit Ali izine
Yüz sürelim ayağının tozuna
Kırklar meydanında pir niyazına
Dara Mansur olan eri gördün mü

Men'aref sırrına sırdaş kandedir
Senden sana yakın yoldaş kandedir
Yol gösteren sana kardaş kandedir
Ol şahı alamet Çarı gördün mü

Türabi Baba'nın dilde imanı
On iki imam on yedidir erkanı
Mihrabü minberde Seb'ulmesani
Cemalinde pirin varı gördün mü

 

-2-

Arşı kürsü kalem olmadan düzler

Ali rahmet dendiğini gördün mü?

Otuzaltı yılda bir kuzu kuzlar

O kuzunun emdiğini gördün mü?

 

O bahçenin kaç gülü var dikensiz

Tellalı var gevher satar dükkansız

Ya o kimdir dü cihanda mekansız

Bu devranın döndüğünü gördün mü?

 

Yedi karpuzu var, yedi bıçağı

O yedi karpuzun kaçtır köçeği

Yedi bacası var, yedi ocağı

Ateşinin yandığını gördün mü?

 

Atam doğunca ben vurdum adını

Anam kız iken çok emdim sütünü

Yüzdördün hangisi bulmuş bedini

0n iki gözden indiğini gördün mü?

 

Onda bir hayvan var bir şeyler yemez

Türabi sırrını kimseye demez

Bu canlı camide kim kıldı namaz

Sela verip döndüğünü gördün mü?

 

-3-

Bir şah ki hükmünde olmazsa muhkem
Dağıtır askeri han üste gider
İşinin tedbirin bilmeyen adem
Şaşınr tedbiri yan üste gider

Hakikatsiz adem ne bilir kıymet
Deratı devlette bulunmaz kudret
Bir mert ki namerde ederse hürmet
Zayi olur emek nan üste gider

Varıp boyun eğme namert payine
Mevla gazap eder kalbi haine
Akıllı Türabi uyma laine
Şaşırtır tedbirin can üste gider

 

-4-

Biz kalenderliği ihtiyar ettik

Kanaat mülkünde uzlet bizimdir

Sırrı hakikati dile yarettik

Bu alemde ancak devlet bizimdir

 

Zikrü tevhit ile gönlümüz verdik

Bir canımız vardı canana verdik

Aşkı Huda ile mürşide erdik

Arsai aşk içre rifat bizimdir

 

Bu nefsin varım odlara yaktık

Gönlümüz hak- olup alçağa aktık

Umuru dünyayı elden bıraktık

Babı tevekkülde vahdet bizimdir

 

Türabi haline şükreyle her dem

Rizayi Hak gözet olagör ebsem

Surette zillette görürse adem

Manada Huda'dan nimet bizimdir

 

-5-

Dedim dilber senin aslın nereli
Konya tarafında Bor dedi bana
Dedim aşkın ile sinem bereli
Dermanı bulunmaz çor dedi bana

Dedim zülfün eyle boynuma zencir
Dedi var yıkıl git hey ihtiyar pir
Dedim talim edip ol sen muabbir
Bir rüya görmüşüm yor dedi bana

Dedim ruhun ahmer yoksa al mıdır
Dedi servi kaddim hub nihal midir
Dedim şirin lebin söyle bal mıdır
Şirin değil biraz şor dedi bana

Dedim bir busecik in'am edip ver
Dedi hışma gelip bu herif ne der
Dedim hem yanımda birdir simü zer
Derviş fakir sefil hor dedi bana

Dedim kemendimdir giyusu telin
Dedi Türabi çek sen benden elin
Dedim seyreyleyim gerdanda halin
İşte gözün görmez kör dedi bana

 

-6-

Derdü gamın gevherini bulmağa

Kasvetin bahrine daldık bakalım

Ümidimiz vardır halas olmağa

Girdabı mihnette kaldık bakalım

 

Takdirde bağlanıp demişiz beli

İradei cüz'iden çekmişiz eli

Dümeni şikeste keştii dili

Nihayet engine saldık bakalım

 

Bir gürüha bende hem sırdaş olduk

Gabi pestil geda gahi başolduk

Harabat ehline ayakdaş olduk

Melamet tablını çaldık bakalım

 

Türabi çakettim alemde özüm

Hatmeyledim bunda encamı sözüm

Bezmi erenlerden hey iki gözüm

Mahfice teselli aldık bakalım

 

-7-

Dost cemalin göremezsem
Hayalin gördüğüm yeter
Tavaf edip eşiğine
Yüzümü sürdüğüm yeter

Ah o dostun firakına
Kalmışam hasret çağın
Dost elin hüsnü bağına
Bir ömür verdiğim yeter

Gelip halimi sormazsa
Yaralarımı sarmazsa
Niyetle gönül vermezse
Ben gönül verdiğim yeter

Turabi der dem yerine
Derdini çekem yerine
Zakkumu merhem yerine
Sineme sürdüğüm yeter

 

-8-

Erenler serveri gerçekler piri
Hünkar Hacı Bektaş erleriyiz biz
Balım Sultan Abdal Musa şahımız
Seyid Ali Sultan gülleriyiz biz

Kaygusuz Sultan'dır bir serdarımız
Kara donlu candır türbedarımız
Kanber Ali Sultan şehsüvarımız
Necef deryasının güheriyiz biz

Sarı İsmail Hacım Sultan ulumuz
Şah-ı Horasan'a çıkar yolumuz
Muhammed Ali'den kokar gülümüz
On iki tarikatın serveriyiz biz

Türabi üçlerin birisi oldu
Yedilerle kırklar meclise güldü
Horasan erleri azmedip geldi
Muhammed Ali'nin kullarıyız biz

 

-9-

Eski sebaktan göçeben, Gel çevir evrak dediler

Rihleti bang etti sada, Dinle hey ahmak dediler

 

Gitti ömür zayi heba, Derdine yok sonra deva

Ya nolacak ruzu ceza, Haline bir bak dediler

 

Sende nedir bu semelik, Satma bana gel dedelik

Sırtına bir elli çelik, Urmalı mutlak dediler

 

Doğru yürü Hak yoluna, Rahm- ede Allah kuluna

Kul rehi Hakta buluna, İşte bu elyak dediler

 

Cahı cihan mihnet imiş, Ahırı hem hasret imiş

Yok yere bir gayret imiş, Çektiğin alçak dediler

 

Hak diyeyim dinle beni, Bilmedin ah sen de seni

Ateşi hicr ile teni, Bilmez isen yak dediler

 

Kılsa vefa ahde güzel, İşte karib- oldu ecel

Ya ne beyhude bu emel, Vay gidi torlak dediler

 

Gerçi bahayimce imiş, Laklaka söz çokça imiş

Men'arefi bellememiş, Mayesi bipak dediler

 

Menzilini buldu bulan, Var yürü sen böyle dolan

Gördü beni arif olan, Kupkuru kavlak dediler

 

Ben dedim ey ehli himem, Bende kamu derdü elem

Eyle bana lütfu kerem, Bu söze hak hak dediler

 

Babı tevekkülde safa, Bul anı var çekme cefa

İşte bu teslimi Rıza, Boynuna gel tak dediler

 

Dünyeyi bir yana koyun, Hanı kanaatla doyun

Varlığını cümle soyun, Kalmalı çıplak dediler

 

Pir yedince ermedi bu, Aklı sere dermedi bu

Aşka boyun vermedi bu, Ölse de hortlak dediler

 

Munkarız oldu bu işin, Rıfatini buldu eşin

Dünye için bu gidişin, Sür'ati kıvrak dediler

 

Vah sana vah başına taş, Dünye için bu ne telaş

Hak yoluna can ile baş, Vermedi korkak dediler

 

Terki cihan olmaz isen, Ölmeden öl ölmez isen

Bunda seni bilmez isen, Başına tokmak dediler

 

Sıtk ile guşeyle cevap. İşte budur rahı savap

Mahlasımız oldu Türab, Ahırı toprak dediler

 

-10-

Gel gönül gidelim aşk ellerine
Maksudun yar ise bir tane yeter
Fikreyle kıldığın amellerine
Heva-yı çerh ile efsane yeter

Meyl-i dünya için gel olma bed-nam
Kim aldı felekten muradına kam
Ölüm var mı yok mu ahır-i encam
Vakit geçirmeğe virane yeter

Beyhude işlerin terkeyle mutlak
Küllü men aleyha fan dedi Hak
Cihan baki değil hikmetine bak
Bu bir söz arife bahane yeter

Turabi sen özün payımal eyle
Hak yolunda yüzün payimal eyle
Şu fani dünyada bir hayal eyle
Geçen geçti gelen nişane yeter

 

-11-

Gerçek erenlerden budur niyazım

Eşiğinde Sersem Ali Baba'nın

Recep Paşa ister gönülden yardım

Dergahında Sersem Ali Baba'nın

 

Aşkı niyaz olsun Hasan Dedeye

Cümle kardaşların Sadık Babaya

İhtiyacız daim hayır duaya

Himmetine Sersem Ali Baba'nın

 

Niyazımız budur sırra erenler

Cangözüyle daim Hakkı görenler

Erkan ile çırağı uyaranlar

Meydanında Sersem Ali Baba'nın

 

Erenler meydanı bağı iremdir

Türabi' nin şahı sahipkeremdir

Gözcümüz bekçimiz, Baba Sersem'dir

Gulamıyız Sersem Ali Baba'nın

 

-12-

Güruh-u Naciye Ereyim Dersen
Bu Yola Girenler İzinden Belli
Can Verip Cemalin Göreyim Dersen
Cemalin Görenler Gözünden Belli

Kamildir Mürşidin Gerçek Haberi
Al-i Abanın Çoktur Hüneri
İşi Sağ Yüzü Ak Erlerin Eri
Gezdiği Yerlerde İzinden Belli

Beden Aleminden Ruha Erişen
Sırr-ı Hakikata Katıp Karışan
Güruh-u Naciye Yetip Yetişen
Muhabbet Ehlini Nazından Belli

Turabi Babanın Sözüne İnan
Zülfikar Kuşanıp Düldüle Binen
Hazırdır Nazırdır Gönülde Her An
O Gönül Sahibi Yüzünden Belli

 

-13-

Hey erenler hey gaziler

Gelen Murtaza Ali‘dir

Kafire batın kılıcı

Çalan Murtaza Ali‘dir

 

Yumuldu çıktı havaya

Sözüldü indi ovaya

Arap donunda deveye

Binen Murtaza Ali‘dir

 

Gül dererler deste deste

Destesin sunarlar dosta

Aslan gibi yoldan üste

Gelen Murtaza Ali‘dir

 

Gül dererler baka baka

Yönünü döndenniş Hakk'a

Ejderhayı iki şaka

Bölen Murtaza Ali‘dir

 

İki pınar çıktı koşa

İkisi de baştan başa

Zulfikarı çaldı taşa

Vuran Murtaza Ali‘dir

 

Cennetin meyvesi alma

Eksikliğim çoktur kalma

Kul Turabım gafil olma

Gelen Murtaza Ali‘dir

 

-14-

Lütf eyle hünkarım Hakk'ı seversen
Ağlatma şu beni eller içinde
Hep bizi söyleşir bu halk-ı alem
Beni destan ettin diller içinde

Ben seni seveli bir an gülmedim
Arayıp derdime derman bulmadım
Çok gülistan gördüm böyle görmedim
Sencileyin taze güller içinde

Can şikarın olsun yürü naz ile
Sür zevk ü sefayı şimdi saz ile
Sen yeşiller giy de salın naz ile
Ben karşında gezem çullar içinde

Turabi der bu dem çeşmime bakar
Nar-ı hasret ile bağrımı yakar
Yollarında durmaz bulanık akar
Gözlerimin yaşı seller içinde

 

-15-

Mihrican mı değdi gülün mü soldu
Gel ağlama garip bülbül ağlama
Felek baştan başa kimi güldürdü
Gel ağlama garip bülbül ağlama

 

Şakı benim şeyda bülbülüm şakı
Bu dünya kimseye kalır mı baki
Sana mı değdi feleğin oku
Gel ağlama garip bülbül ağlama

 

Gonca gül açılır har ile geçer
Dertlilerin ömrü zar ile geçer
Turabi biçare serinden geçer
Gel ağlama garip bülbül ağlama

 

-16-

Rugerdan olanlar fani cihandan

Menzili ukbaya ilişti kaldı

Huşku riya ile zahit gümandan

Geçmedi esmaya ilişti kaldı

 

Nazar kıl didei ibretle cana

Doldurur alemi nedir bu derya

Şemsbin olmamış Haffaşı ama

Behişte Tuba'ya ilişti kaldı

 

Semti Turu aşka doğrulsa rahı

Matlubu maksudun verir şehinşahı

Şecerden hıtabı (İnni enallahı)

Hazreti Musaya ilişti kaldı

 

Türabi zareder leyi ü neharı

Semti düşvar imiş bu aşkın karı

Kimse bilmez nedir ledün esrarı

Bir gizli manaya ilişti kaldı

 

-17-

Salma dil gemisin engine aşık
Erenler aşkına payan bulunmaz
Her yerde keşfetme sakın hakayik
Anı fehmeyliyen bir can bulunmaz

Arifin halini tarif ne hacet
Efsane sözlerden eyle feragat
Kande göster bana sahip keramet
Ali çoktur Şahımerdan bulunmaz

Muhtefi oldular alemde erler
Kıymetsiz olmuştur ilmü hünerler
Her kime sorarsan arifiz derler
Benden özge baktım nadan bulunmaz

Turabi cihanda olduk serseri
Fehmeden kalmamış dürrü gevheri
Kimsenin kimseden yoktur haberi
Böyle acaip seyran bulunmaz

 

-18-

Seyid Ali Sultan himmet eyledi
Açıldı meydana çırağ uyandı
Münkirlerin özü gözü bağlandı
Şulesinden Sersem Ali Baba'nın

Taştı Kevseri bol Kızıl Deliden
Kanmıştır aşıklar Kalubeliden
Harici şaşırdı darbı Ali'den
Dehşetinden Sersem Ali Baba'nın

Mümine ezelden verildi murat
Gerçek aşık olanların gönlü şat
Sultanın elinden Yezitler feryat
Dehşetinden Sersem Ali Baba'nın

Zahide sen şöyle gezme bihaber
Riya kaplamıştır seni serteser
Bülbüllerin zar ü efganı biter
Dehşetinden Sersem Ali Baba'nın

Sadhezar Yezid'e olsun lanetler
Müminlere daim olsun rahmetler
Turabi' ye in'am olsun himmetler
Dehşetinden Sersem Ali Baba'nın    

 

-19-

Şah-ı Merdan'ın kulları
Hacı Bektaş'ın gülleri
İlm- i ledün bülbülleri
Güldestedir Bektaşiler

Her seher açılır meydan
Süreler aynı cem erkan
Ta elest ahd ile peyman
Güldestedir Bektaşiler

Sayifullah secdegahım
Vechullahtır kıblegahım
Gönülleri Beytullahım
Güldestedir Bektaşiler

Sekahüm Rabbihüm derler
Şaraben tahur içerler
Sır için serden geçerler
Gül destedir Bektaşiler

Turabi'nin sözü haktır
Gerek dinle gerek bak dur
Gönlümde garazım yoktur
Güldestedir Bektaşiler

 

                                                          - Ozanlarımız  -