Âşık Remzâni |
TESLİM ABDAL 85 Hazırlayan: Hasan OYTUN
Teslim Abdal kimdir sorusunu yanıtlamak
zor. Çünkü karşımıza
dört ayrı yerde ayrı ayrı zamanlarda yaşamış
dört Teslim Abdal çıkarılıyor.
1) Teslim Abdal, Onyedinci
yüzyılda yaşamış. Asıl adı Mehmed olan, Sultan Dördüncü Murad döneminin bir
Bektaşi ulusu. Yeniçeri ocağının Halife Babası, yani Büyük Baba Efendisi.
Bağdat seferine katıldığı öne sürülüyor.
2) Denizli'de tekke ve türbesi olan Teslim Abdal.
3) Denizli'de türbesi bulunandan ayrı bir Teslim Abdal ise Çorum'un Teslim köyünde
tekkesi ve mezarı olan var.
4) Elazığ'ın Baskil ilçesine bağlı Şeyh Hasan (Şıh Hasan) köyünde olduğu öne
sürülen Teslim Abdal. Bunlardan hangisi doğru bilinemiyor. Şimdilik hepside karanlıkta. Biz hepsini birden sunuyoruz. Kesin bilgiler ortaya çıkıncaya değin böyle sürecek. Bunlar ayrı ayrı Teslim Abdal'lar da olabilir, bir Teslim Abdal da. Teslim Abdal şiirlerinde doğru yola girdikten sonra kişinin korkup çekineceği bir engel kalmadığını, Alevi-Bektaşi geleneğinde yol göstericilik duygusunun yoğunluk kazandığını, Kur'an surelerinin kişinin nesnel varlığında görünür duruma geldiğini, kişinin bir tür ''canlı Kur'an'' olduğunu sezer, sezinletir. vurgular ve sergiler. Onda Ali ve On iki imam sevgisi sevgilerin en yücesidir:
Kaynak: Alevi-Bektasi Siirleri Antolojisi Cilt 3 İsmail Özmen
-1- Adam sen Tanrı değilsin Zor gelme pazın üstüne Mademki yaradılmışsın Doğru
gel
izin üstüne Şüphen
mi
varki ölmeye Sorulup suval vermeye Haklılar
hakkın almaya Varusın
divan
üstüne Ahırında
öleceksin Bir kuyuya varacaksın Bir gün serbest olacaksın Üç beş arşın bez üstüne Dünyanın
ötesi dardır Dostluğu
yok eğri yardır Bir
avuç toprağı vardır Ağırı
gözün üstüne Dünyan
güruhu nacidir Önü
tatlı sonu acıdır Bet
huyun kızgın saç olur Düşersin
yüzün üstüne Teslim
Abdal hak batına İnanırsan
ahretine Kul
giderse hak katına Söz
olmaz sözün üstüne
-2- Aklını
başına döşür, Göz
vardır bu gözden gayrı Müslümanın
dört şartı var, Oruçdan
namazdan gayrı Sen
özünü kulluğa sal Kullukta
ola sana yar Nice
haram zadeler var Kumrudan
gammazdan gayrı Cihan
mahluk ile doldu, Müslümanlık
helak oldu, Halkın
dilinde ne kaldı, Habis,
yalan sözden gayrı Cemi
cümlesi bu halda Gezerler
kavgayı kolda Ne
alakan var şu malda Sekiz
arşın bezden gayrı Teslim
Abdal hak batına Şek
getirme sıfatına Kul
giderse Hak katına Söz
olmaz sözün üstüne
-3- Alem sele gitse sana
nolacak, Ağlama
kuyuda
gül Ali derler. Hocam yitirmeden seni
bulacak, Doğru
bize
karşı gel
Ali derler. Doğruluban
hayır işden gelirken, Yetişiben
düşmüş eli alırken, Dünya bilgisiyle böyle
bilirken, İnanmaz
kafirler
Deli Ali derler. Herkes bilgisince kuyu eşerse, Herkes eşdiği kuyuya
düşerse, Bir kul hiç onulmaz derde düşerse, Gel derdime derman bul Ali
derler. Kul olsam ben hocama yararım, Eyüp gibi derde derman ararım, Siyah zilif gılabadın tararım, İnanmaz
kafirler
Kel Ali derler. Her ne dersen vardır hub sıfatında, Binmişsin,
inmezsin
aşkın atında, İtikat
ile
inananlar katında, Bazı
bazı bize
gül Ali derler. Gerçek olanların yolu
denilir, İtikatla
inananlar
sevinir, Ölmüş
ölülerden
çare umulur, Bize yanmış, sönmüş Kül
Ali derler. Teslim Abdal heydur, doğan dulunur, Özü Mansur olan darda çalınır, Yedi iklim gezsen çetin
bulunur, Gene sende imiş yol Ali derler.
-4- Arzulamış gelir koca Bağdad'ı Şah Süleyman başı telli geliyor Yardımcısı ola On İki İmam Önü sıra serdar Ali geliyor
Yüz bini birden der Allah ım Allah Yüz bini der Lailahe illallah Yüz bin katarı ver, yüz bin de sipah Yüz bini de darplı sallı geliyor
Mümünler Hu çeker, münafık erir Müminin muradın ol Huda verir Yüz bin de zırh geymiş sipahi gelir Yüz bini de bahar ballı geliyor
Teslim Abdal der ki hep canlar canı Bunca Süleyman'lar dünyada hani Yüz bin nutku vardır yüz bin de canı Yüz bin de kolu kolçaklı geliyor
-5- Aşnamdan ayrıldım yamandır halim Adettir aşıkın hali böyle olur Yar aklımı aldı, çevirdi başın Mecnun dedikleri deli böyle olur
Şu aşkın ateşi bağrımı yaktı Ah ile feryadım göklere çıktı Gözlerimden yaş yerine kan aktı Yaz bahar ayının seli böyle olur
Teslim Abdal ben bu yoldan dönemem Dünyadan piri elimden salmanam Devlet sofrasına elim sunmanam Saadetli Hünkar kulu böyle olur
-6- Bağlandık
on iki denge, Üçyüzaltmış
dal üstüne, Akıl
indirdi bir henge, Hak'la
rahmet kel üstüne. Aşk
ile olmuşam evlat, Başımda
var tacı devlet, Anlımda
secdayı davet, Rızayı
hal hal üstüne. Kaşlarım
kalem - i kudret, Gözlerim
nuru hasiret, Burnumdaki
buyu cennet. Haler
geldi dil üstüne. Kulağım
mani Muhammed Dilimde
kelimeyi şehadet, Göksümde
kuranı hikmet, Haddi
elif zal üstüne. Elimde
desti vilayet, Belimde
kemer - i hidayet, Dizimde
hizmeti ayet, Ayak
erkan yol üstüne. Teslim
Abdal heydur acel, Kıblemizde
kısmet gezer, Yetişirse
vermez mecel, Verir
Allah bol üstüne.
-7- Başım
denk yara rast geldi, Ben
cömert gördüm Allah'ı Kula
ihsanı bal imiş, Hakk'ı
zatından billahi Çağırdım
aşka getirdim, Gamın
yüzünü yitirdim, Gece
irfanda oturdum, Bin
yaşadım gencim daha Okuttu
bizi hocamız, Genç
oldu köhne kocamız, Gündüz
oldu bir gecemiz, Ay
gün doğmadı vallahi. Yakından
bir elçi geldi, Gönül
ikrarını saldı, İnanırsan
böyle oldu, İnanmazsan
bismillahi. Teslim
Abdal varı yoktan, Hak
var etti bizi yoktan, Dişi
hayal değil haktan, Böyle
gördüm sırullahi.
-8- Benim bu sözlerim her daim
sana, Bir yuva yapıp da
göçer imişsin. Haklı
nefeslerim
kar etmez sana, Buyruk okunurken kaçar imişsin. Yazık
senin
endamına boyuna, Muhabbetim vardır Havva
soyuna, Elin yetmez ab - i kevser
suyuna, Zehirden zıkkımdan içer
imişsin. Yıktığın
her
yere varan değilsin, Ağyarsın
ahrete
yaran değilsin, Çifte kantar yüke giren değilsin, Kükrer deve gibi kaçar imişsin. Hiç elin sözüne benzemez
sözün, Şu
iki
cihanda karadır
yüzün, Omuzu elifi kulağı, uzun, Kösteği
kırıp da kaçar imişsin. Teslim Abdal eyder mevali başın, Dünü günü koğdur kıybettir işin, Terzisi mi oldun sen bu kumaşın, Sındısın
urmadan
biçer imişsin.
-9- Beş
günlük dünyada hey adem oğlu Kamillik
kemalde halı gözle gel Cümle
alemin başı bir Hakka bağlı Haklı
kelam söyle diri gözle gel Mülklüğe
vermezler sana bu kanı Hakkı
batal edip incitme canı Anadan
doğdun ki bilki sen seni Sakın
diri bilme ölü gözle gel Nefsine
uyupda odlara yanma Siyaset
çekince ölürüm sanma Kerkez
gibi mundar üleşe konma Duduyusan
şeker balı gözle gel. Şu
nefsi zalimden gözün ayırma Zulmeyleme
imanını kayırda Şaşkın
olup gezme kırda bayırda Kayadan
düşersin yolu gözle gel Teslim
Abdal eder hule bazılar Yıkılıp
virana olur ölüler Her
ne iş tutarsan seni görürler Boş
bilme cihanı dolu gözle gel.
-10- Bilmem amelimiz bilmem
felimiz Kadersiz kısmetsiz zamana
kaldık Esti bir ürüzgar soldu
gülümüz Kış
olup
baharsız zamana
kaldık Kaderimiz kara çıktı küremiz Ah çekip ağlıyor kaşı karemiz Derdimiz arttıkça azdı yaramız Cerrahsız
hekimsiz
zamana kaldık Birbirin incidir tutarlar
kini Kini olanın olmaz
dini imanı Cevahire denk ederler samanı Böyle bir saygısız zamana
kaldık Hakkın
emrine
hiç doğru gitmezler Allahdan korkarak haya
etmezler Bin nasihat etsen yine
tutmazlar Haksız
hayırsız zamana kaldık Hiddetlenip hırsa nefse
uyarlar Zalim olup mü'minleri
döverler Bal şeker dururken
necaset yerler Haksız
adaletsiz
zamana kaldık Kutnu kumaş iken
şimdi hiç
oldu Devir döndü zaman yine piç
oldu Geçmez altunumuz şimdi tuç
oldu Böyle bir sarraf sız zamana kaldık Kimi Lut kavmi kimi esavi Şekli
insan
fakat kendi hayvani Huvarda zampara seçti parayı Böyle bir edepsiz zamana kaldık Harap oldu dünya yoktur
memuru Meydana koydular hayın ağyarı At yerine bağladılar hımarı Böyle bir acayip zamana kaldık Teslim Abdal eder sırrım faş oldu Bahar aylarımız gitti
kış oldu Mum gönüllerimjz kara taş oldu Böyle itikatsız zamana
kaldık
-11- Bir bengi hayalda geldi
gözüme Deli gözler bizi şirin eyledi Hakkın
hikmetine
akıllar ennez Üstadımız
bizi
pişkin eyledi Mahakate meyil kattığım için Arzeyleyip hakka gettiğin için Dünyayı
ahrete
sattığın için Garibanlar bizi düşkün eyledi İzin
yok
menzile varmayı
aklar İnsafı
yitirmiş imanı yoklar Aslı
Küheylan
ya alafı çoklar Beslemiş
beygiri
eşkın eyledi Medet mürvet gelin şunduşlu gezek Dünya usul almış kuruyu
duzak İnsafı
yitirmiş imandan uzak Zulum var deccalı asker
eyledi Teslim Abdal yalan söze
inanmaz Pervaneler gibi ustalar
yanmaz Her çiçeğe konan
bal eyler sanmaz Şimdi
bal
eylemez arı
çoğaldı
-12- Bir dilek dilerim senden, Hasan Hüseyin aşkına Canımızı kurban verdik, Hasan Hüseyin aşkına
Hak'ka verdim cümle varım, Dergâhına yüzüm sürdüm Canımı terceman kıldım, Hasan Hüseyin aşkına
Gerçekler kalbini güder, Nefsini dinleyen murdar Verdiğin za'ya mı gider, Hasan Hüseyin aşkına
Teslim Abdal eder doyur, Seç özünü baldan ayır Çıplak giydir bir aç doyur, Hasan Hüseyin aşkına
-13- Bir muradım var ola İmam Hüseyin aşkına Canımız kurban bu yola İmam Hüseyin Aşkına
Hakk nasip eylese varsam Dergahına yüzler sürsem Canımı tercüman versem İmam Hüseyin aşkına
Fehm eyledik fehmimizi İkrar verdik serimizi Yüzdürelim derimizi İmam Hüseyin aşkına
Gerçekler kavlünü güder Hırsa nefse olmaz heder Verilen boşa mı gide İmam Hüseyin aşkına
Teslim Abdal Eydir gavil Sekiz yıl haneden ayrıl Bir aç doyur çıplak geydir İmam Hüseyin aşkına
-14- Bu dünyadan o dünyaya
giderken Tu yüzüne, lanet şanına Yezit Hak evini yıkıp harap
edersin Tu yüzüne, lanet şanına Yezit Kara köpek gibi kuyruk
vurursun Gelene geçene havlar ürürsün El sana güler, sen kime gülürsün Tu yüzüne, lanet şanına Yezit Teslim Abdal eydür, ihlasın kaim Gözümde okum yok, vurup yıkayım Yetmiş
iki
millet canın
yakayım Tu yüzüne, lanet şanına Yezit
-15- Canım kurban olsun senin yoluna. Adı güzel, kendi güzel Muhammed. Söylenirsin cümle âlem dilinde. Adı güzel, kendi güzel Muhammed.
Terâzinin bir ucunda Haydar oturur. Yanı sıra cümle ümmet yetirir. Elinde de yeşil sancak getirir. Adı güzel, kendi güzel Muhammed.
Mümin olanların çoktur cefâsı, Âhirette olur zevki sefâsı. Onsekizbin âlemin mustafâsı, Adı güzel kendi güzel Muhammed.
Sen bir Peygambersin şeksiz, gümansız. Sana inanmayan dinsiz, îmansız. Teslim Abdal neyler dünyayı sensiz. Adı güzel, kendi güzel Muhammed.
-16- Cümlemizde bir cur’adan kanarız, Böyle bil ki yoktur bundan hosçası Bir kişi Kemliği Özünde bilse, Olur muhabbeti olmaz başka yer
Kâmilin sohbeti her dem ibadet, Söyletme cahili söyler nedamet Cennete girmek hulki edevat, isterse Şeyh olsun emri mesâhif
Türlü libas Kapıları açıldı, Hakk’ın bol rahmeti yere saçıldı Toprak nevce gelip güller açıldı, içti tezekki, serhoş Oldu taşayı
Mekke’yle Medine benden olduğun sezdim, Aratıp günahımı deftere Yazdım Serhoş varmı diye Cihanı gezdim, Şu alem içinde buldum beş ayı
Teslim Abdal vazmı geçer soyundan, Talipten mi haysiyetinden huyundan Hakk’ın ol rahmeti kudret meyinden, içti gözler serhoş oldu kaldır kaşayı
-17- Daha bundan gayrı büyüyeceksen, Düşünüp
de
hayrın, şerrin bilsene! Ömrün gelmiş kemaline
erişmiş, Yeter gittiğin şu pis işlerden dönsene! Hakk malını nehak
yere saçarsın, Dil ile konmazsın daim
uçarsın, Ölüm var, hayır et
dersin kaçarsın, Dönüpde düşmüşün elin
alsene! Elde kadeh iken zehir
oldunuz, Döndünüz ikrardan zahit
oldunuz, Dinleyip, durmayıp, kafir
oldunuz, Dinleyip tutup da insan
olsene! Bu göz ile sen o yüzü
görünce, Fayda nedir, ardımızca urunca, Yüzü kara şadırvana varınca, Başına
ne gelecek
bir yol bilsene! Teslim Abdal eder ahdım bütündür, Aslımı
sorarsan
Ali zatındır, Can vermek çok kolay ölmek atımdır, Can bu cesetteyken bir yol
ölsene!
-18- Dağdan
taştan günahım çok Aman
Ali'm sen bilirsin Kerem
eyle yüzüme bak Aman
Ali'm sen bilirsin Günahım
kararı kaçtı Çok
oldu haddini aştı Yine
gayret sana düştü Aman
Ali'm sen bilirsin Yüzüm
kara nefse uydum Bu
dünyayı benim sandım Aşkdan
mahabbetten kaldım Aman
Ali'm sen bilirsin Münafık
cihanı aldı Mü'minler
sararıp soldu Bir
tek ümit sende kaldı Aman
Ali'm sen bilirsin Yeri göğü bina kuran Demeden bakmadan gören Nemrudun muradın veren Aman
Ali'm sen bilirsin Kanım
revan
indi göze Aman mürvet dedim size Dar günümde yetiş bize Aman
Ali'm sen bilirsin Kırıkdır
kanadım kolum Kimseye diyemem halim Benim halim sana malum Aman
Ali'm sen bilirsin Gice gündüz işim zardır Geniş
dünya
bana dardır Senden başka kimim
vardır Aman
Ali'm sen bilirsin Teslim Abdal haslar hası Ben olmuşum Hakk'a
asi Silinmez kalbimin pası Aman
Ali'm sen bilirsin
-19- Dağlar taşlar hayvan insan ağladı, İmam Hüseyin’in düştüğü günde. Yer gök yasın tuttu kara bağladı, İmam Hüseyin’in düştüğü günde.
Ateş yasın çekti anda yanmadı, Bunda ….. miğmet yenmedi, Cennet halkı matem tuttu gülmedi, İmam Hüseyin’in düştüğü günde.
Zülcenan atı çıka geldi gördüler, Hüseyin’in düştüğünü bildiler, Alim ….. zarlığın kaldılar, İmam Hüseyin’in düştüğü günde.
Dedesi Muhammed yanına geldi, Torunun hatrını ovada aldı, Açtı Fatima Ana saçını yoldu, İmam Hüseyin’in düştüğü günde.
Ümmügülsüm Şehriban murat almadı, Onlara olan hiç kimseye olmadı, Cennet halkı matem tuttu gülmedi, İmam Hüseyin’in düştüğü günde.
Sıdk ile tutanlar haslar hasıdır, Tutmayanlar ulu Allaha asidir, Çekin görün imamların yasıdır, İmam Hüseyin’in düştüğü günde.
Lanet Yezide yasın çekmedi, Sular dem çekti de durdu akmadı, Gökte kuşlar bile tüyün dökmedi, İmam Hüseyin’in düştüğü günde.
Lanet Yezide okunur onda, Mümine rahmet okunur bunda, Bin haç kadar sevap vardır bir günde, İmam Hüseyin’in düştüğü günde.
Teslim Abdal dertli sinem çağladı, Muhipler yas tuttu kara bağladı, Alim ah Hüseyin’im diye ağladı, İmam Hüseyin’in düştüğü günde
-20- Dervişliği
dava eden kimsenin, Bekler
beresini er zatı vardır. Bekleyip
beresin er zat alanın, Yakın
bil ki yüz bin ispatı vardır. Haki
batın elif senin cim senin, Ser
verip meydanda duran kimsenin, İkrara
bağlı bendi him kimsenin Biner
menzil alır aşk atı vardır. Aşkın
çırağını yandır kapında, Melaikler
divan dura hepinde, Kendi
sıfatında kendi yapında, Tahrir
tamamıyle dört kapı vardı. Teslim
Abdal eder Pirimiz Ali, Dünyada
ahrette severim seni, İkrara
bend olan Allah'ın kulu İnkarın
çekecek zahmeti vardır.
-21- Dilimde ezberim de, virdim On iki İmam, Ali
Ali Sefillere eyle yardım On İki imam, Ali Ali Sefilin halinden bilen Gözünün yaşını silen Çağırdığım
yere
gelen On İki imam, Ali Ali On iki İmam, Ali haktır Ali'nin ihsanı çoktur Şah
Ali'dir,
Ali Şah'tır On İki imam, Ali Ali Hasan Hüseyin'in piri Zeynel'Abidin'in sırrı Muhammed Bakır'ın nuru On İki imam, Ali Ali Cafer'in sevgisi candan Kazım
Rıza, Musa nurdan Şefaat
umarım sizden On İki İmam, Ali
Ali Ey Kazım Musa,
Riza Dergahında
verme
ceza Yardım
ede
cümlemize On İki imam, Ali Ali Muhammed Taki'nin şanı Akıyor
Naki'nin
kanı Pirim mahrum etme beni On İki imam, Ali Ali Hasanı
Askeri,
Mehdi Gelmeye var muhabbeti Yıkılsın
Yezid'in
tahtı On İki İmam, Ali
Ali Teslim Abdal durdum dara Yüz sürelim ere, pire Çağırdığım
yere
gele On İki İmam, Ali
Ali
-22- Dinlen bu nefesi Haktan
yeridir Ziyaret olalım Sarı Sultana Kırkların
içinde
Server velidir Ziyaret olalım Sarı Sultana Kardeşi
Şeyhhasan ismin söylensin Bahri ile ummanları boylasın Yüzün gören ol kalayı neylesin Ziyaret olalım Sarı Sultana Hoca Ahmedi Y esevi'ye onun adı Kıldığımız
imamların feryadı Ali nesli Celal Abbas evladı Ziyaret olalım Sarı Sultana Daima batından görülür
işi Yusuf ile bile yorulur düşü On iki imamların serçeşme başı Ziyaret olalım Sarı Sultana Teslim Abdal heydur iyi buyurmuş Evvelden imamlar soyu buyumuş Kaddes Allahı sural
aziz evladı buymuş Ziyaret olalım Sarı Sultana
-23- Dinleyin bu nefesi habl-ül veridir İn ziyaret eyle Şıh Ahmed Dedeyi Kırkların içinde Server-i velidir İn ziyaret eyle Şıh Ahmed Dedeyi
Kardeşi Şıh Hasan adı söylensin Bahr-iyle ummanları boylansın Yüzün gören Beytullahı neylesin İn ziyaret eyle Şıh Ahmed Dedeyi
Daim batından görülür yüzün Yusuf ile bile yorulur düşün On iki İmamların serçeşme başın İn ziyaret eyle Şıh Ahmed Dedeyi
Şıh Ahmet adındır Tavil-i Tubî mahlasın Şah-ı Merdan Musa-i Kazım Abbas neslisin Hace Ahmed-i Yesevî Rum halifesisin İn ziyaret eyle Şıh Ahmed Dedeyi
Teslim Abdal der Şahım iyi buyurmuş Evvel-ahir imamların soyu buyumuş Kaddas Allah sırr-ı hakikat evlat buyumuş İn ziyaret eyle Şıh Ahmed Dedeyi
-24- Dört duvar içinde olsa mekanım Taşrasından esen yel bana neyler Yanımdaki sudan korku çekerim Uzakta çağlayan sel bana neyler
Mekanım balçıktır, üstadım Ali Muhammed nesline demişim beli Çekerim gayreti sererim yolu Ben Hak'tan korkarım el bana ne der
Dünyada gerçekler katara uydu Aşk ile muhabbet ikrarın bendi Pirimden almışam hatır gülbengi Haramili olan bey bana neyler
Teslim Abdal eder, gözler kanlı yaş Aradım bulamadım bir sevdasız baş Herkesin ameli kendine yoldaş Haramzade olan kul bana neyler
-25- Duvaz imam okununca. Kulak verip dinlemeli, İki
gönül
bir olunca, Kılavuzu
neylemeli. İki
gönül
bir oturur, Hazırsa
selam
yetirir, Rehber erkanı getirir, Ona niyaz eylemeli. Niyaz endir, niyaz hakdan, Şu
mahluğun çoğu boktan, Korkmazmısın ulu Hakk'tan Doğrusunu
söylemeli Doğrusunu
söyler
isen, Sen bir iyilik eyler isen, Rızaya
bağlanır isen, Kötülüğü
neylemeli Kötülük kötüden çıkar, Şu
demden
bir ırmak akar, Teslim Abdal delil yakar, Ona niyaz eylemeli.
-26- Dünya bir ağaçtır kökü yukarı Yaprakları yeşil dalında ne var Gâhî oğlan olur gâhî pir koca Kaç yıl geçti ana halinde ne var
Hükmüne fermandır hatmin okuyor Bir çiçektir bin bir türlü kokuyor Karlı karlı dağlar ile akıyor Akan bu derenin selinde ne var
Zira kulun için yarattın onu Sahi gerçek ise fehmeyle bunu Peteği de durur arısı hani Gel anla kudretin balında ne var
Sır imiş eşiği nurdur kapısı Orda ulu mümin kulun hepisi Kudretten de duvarıdır yapısı Cenneti alanın selinde ne var
Tevhit kılarlardı kadir gecesi İşte budur dört kitabın hecesi Sorun kimdir aşıkların hocası Okur Teslim Abdal dilinde ne var
-27- Dünyanın
çivisi koptuğu zaman, Bende
çağırayım Teslim Abdal'a Şehitler
teşerrif ettiği zaman, Ben
de çağırayım Teslim Abdal'a. Dünyada
gerçekler karardı bustu, Muhammet
bizi de yaratan kusdu, Yer
demir oldu da gök bakır kesti, Bende
çağırayım Teslim Abdal'a. Kem
imiş kazancım yoluma geldi, Evliya
kelamı dilime geldi, Her
neye sundumsa elime geldi, Bende
çağırayım Teslim Abdal'a Benim
hakka yarar nasıl huyum var, Kendim
bir şey değil bir tek soyum var, Dünyada
ahrette daha neyim var, Bende
çağırayım Teslim Abdal'a Teslim
Abdal eder Hak elim alsın, Mürüvvetli
Ali carıma gelsin, Car
Allah'ta kaldı, ümidim sensin, Ben
de çağırayım Teslim Abdal'a.
-28- Dükkan açtım marifetten, Dükkanıma
gelici
yok, Bir küpe yaptım kudretten, Kulağına
takıcı yok. Dükkanı
açtım örterim, Alan yok kime satarım, Cevherim ağır tutarım, Kıymetini
bilici
yok. Gevherleri ağır kişi, Nice tartan sen bu taşı, Kalleşliktir
elin
işi, Bu manadan alıcı yok. Canını
almış eline, Bülbül ağlıyor gülüne, Şimdi
cananın yoluna, Sıdkile
bir
gidici yok. Bezirganlar gelip geçer, Kimi konar, kimi göçer Teslim Abdal kaldı naçar, İkrarında
durucu
yok.
-29- Evliya yoluna gelince
kurban, Kurban tercümandır şad olur
meydan, Hane de Muhammed Ali'dir
merdan, Kurbanmız
kabul
olsun erenler. Kurban var, iman var yoluna
minnet, Otur birliğinen çerağın uyart, Yetiş
didara
ey eleman mürvet, Kurbanınız
kabul
olsun erenler. Tekbirde sahibi kaldırsın sağ kıçını, Emir böyle yüzdü kurban
koçunu, Evliyalar bağışlasın suçunu, Kurbanınız
kabul
olsun erenler Cebrail getirdi yolu izleri, Arş
yüzünde
abu kevser gözleri, Hizmetin yetirsin huri kızları, Kurbanınız
kabul
olsun erenler. Der Hasan Hüseyin, Zeynel yarımız, Bakır,
Cafer
Sadık'tan durgunumuz, Kazım
Rıza'ya dönüktür yönümüz, Kurbanınız
kabul
olsun erenler. Muhammed Takı'dan kaynadı coştu, Aliyel Naki'den halloldu pişti, Askerin Mehdi'ye gayreti düştü, Kurbanmız
kabul
olsun erenler. Teslim Abdal oturalim
,postuna Bu lokmanın sırrı Ali
nesline İsmi
azam
yazılıdır üstüne Kurbanmnız
kabul
olsun erenler.
-30- Evliyaya muhip olayım dersen Zarafet söyleyip gülmeden sakın Ahirette iman bulayım dersen İtikatsız
yar
olma amandan sakın Saile hamail edip sorarsan Kırkların
gittiği izi sürersen Muhammed Ali'nin yolun
gidersen Habis - i dünyaya gelmeden sakın Tanrı
takdirinde
olursun sultan Küfr içinde gezme çıkmazsın dilden Hakk'a doğru gider
bir çeştek koldan Seçilip geriye kalmadan sakın Murdar olup murdar öleyim
dersen Özümü zulmete salmayım dersen Rahmetten geriye kalmayım dersen Dünyaya meylini vermeden sakın Teslim Abdal eydür eyleme
güman Ahirette pişman olursun
heman Dünyadan ahrete gittiğin zaman Dört ayaklı olup
gelmeden sakın
-31- Evvel bize hak diyenler Girleyi, girleyi gitti Nefsine talip olanlar Zırlayı
zırlayı gitti Kim aradı Hakk'ı buldu Kimi Hakk'dan geri kaldı Kimi yağmaz bulut
oldu Gürleyi gürleyi gitti Bezirgan kalmaz bacından Gerçek bellidir tacından Hakdır
demenin
ucundan Vırlayı
vırlayı gitti Bellidir gerçeğin soyu Ere vurur ağır tayı Çoğu
bunda
ne var deyi Zorlayı
zorlayı gitti Teslim Abdal der zatıma Şek
getiren
sıfatıma EJin iti gıybetime Hırlayı
hırlayı gitti
-32- Ey divane yoldan azıp, Gezme dünya cifesinde, Hiç bir murat almış yoktur, Bu dünyanın cifesinden. Görsünler hakkın sırrını, Ne mekan etmiş yerini, Hırs
ile
aşkın pirini Merdan gördüm mekanında. Abdestsiz namaz kılınmaz, Su ile temiz olunmaz, Marifet
otu
bulunmaz, Her bakkalın dükkanında. Meyini menzile yetir, Mezesin bundan getirir, Mümin cennet de oturur, Zevki sefanın kanından Teslim Abdal ' ın bu huyu, Anlayana bu bir duyu, Akar lebi şeker suyu, Cennetin bir pınarından.
-33- Ey felek bizi bu derde, Saldınki
sen
nic'olasın, Yetişmemiş
meyvamızı, Y oldunki sen nic'olasın Bize çektirdin gam gussa, Gönlümüz boyandı yasa, Metaımızı
şu taşa, Çaldın
ki
sen nic'olasın. Kese hiç bulmaya derman, Sana kala bunca harman, Saldın
başımıza ferman, Aldınki
sen
nic'olasm. Ferman aldın destimize, Sultan oldun üstümüze, Garazlandın kastımıza, Y eldinki sen nic'olasın. Teslim Abdal derki yarı Sana itibar yok yürü, Bunca peygamberden biri, Kaldınki
sen
nicolasın.
-34- Ey gaziler bu dünyanın Ne tadı lezzeti kaldı Alemler rüşvete taptı Ne sofu ne hacı kaldı Kalmadı
insanın aşkı Kesildi peyiğin müşkü Koyunun
yoğurdu ekşi Ne südü ne yunu kaldı Ne kapı kaldı ne
bucak Söndü gitti asıl ocak Varıp
müşkül danışacak Gidi kansız gammaz
kaldı Gerçekler nerde barına, Varıp
yüz
süre pirine, Helal zedenin yerine Fitne fücur gidi kaldı Teslim Abdal der ne yaman Evlat tbabaya eder
güman Yürü bire kötü zaman Evvelkinin adı kaldı.
-35- Ey gaziler nedir suçum, Ayan oldu sırlar bize, Ahret değil, dünya
için, Adulaştı
pirler
bize. Kiminde ikrar imandır, Kiminin gönlü gümandır, Şimdi
şöyle bir zamandır, Yol gösterir körler bize. Ben bilirim, ben okurum, Cahili halka kakırım, İlmi
himmetten
okurum, Gene cadı derler bize. Saraylar murayi oldu, Duyduk kastımıza geldi, Çöre çöpe nişan aldı, Ok atar ağ yarlar bize. Teslim Abdal geldik şunda, Ahdım
kaldı firağında, O divanda, bu divanda, İmdat
eylen
erler bize.
-36- Gafil durma şaşkın bir gün ölürsün Dünya sana bâki değil ne fayda Ettiğin işlere pişman olursun Pişmanlığın ele girmez ne fayda
Bir gün seni iletirler evinden Hak'kın kelâmını kesme dilinden Kurtulmazsın Azrailin elinden Türlü türlü yolun olsa ne fayda
Söylersin de sen sözünden şaşmazsın Helâlini heramından seçmezsin Kepeğin tükenir su da içmezsin Hep deryalar senin olsa ne fayda
Teslim Abdal eder, çöksem otursam Cümle varlığımı ele getürsem Şu yalan dünyayı zapta getürsem Hep dünyalar senin olsa ne fayda
-37- Gayetten Ali'yi seveyim
dersin İtikadın
bütün
değil, neyleyim Şah'ın
yollarını gözleyim, dersin Bir itikada bağlanmıyor, neyleyim Terceman alınıp lokma
yenmiyor Günahlar silinip derman
olmuyor Anın
içün
nefes yerin bulmuyor Söz çok amma, söylenmiyor,
neyleyim Hak edip lokmayı yiyemiyorlar Günahlıya
günahlı diyemiyorlar Yuyucular meyit yuyamıyorlar Söylense de dinlenmiyor,
neyleyim Şap
ile
şekeri seçemiyorlar Halk deyip de halktan
geçemiyorlar Gayret edip müşkil seçemiyorlar Şimdi
haber
alınmıyor, neyleyim Teslim Abdal eydür, özün
yoklamaz Kulum, der de berisini
beklemez Ben talibim, der de nefis
haklamaz İşin
Hakk'tan
sağlanmıyor, neyleyim
-38- Gel ha gönül havalanma Engin ol gönül engin ol Dünya malına güvenme Engin ol gönül engin ol
Şu dünyanın hali böyle Yalan yahşi geçer şöyle Söyledikçe engin söyle Engin ol gönül engin ol
Gökte uçar huma kuşu Bilmeyenler atar taşı Enginlik gönülün işi Engin ol gönül engin ol
Teslim Abdal özüm haktır Sözümün yalanı yoktur Engin söyle büyüklüktür Engin ol gönül engin ol
-39- Gerçeğin
zatından piç işlek çıkmaz, Piç
işlek işleyen şeytan zatıdır. Erler
zat gözü ile kimseye bakmaz; Erlerin
nefesi oddan yetidir. Varlığı
mundardır, kulu veçhile, Şeytan
ile bile göçer göçü de, Zin,
benlik, pahıl bunun üçü de, Kim
binerse o da şeytan atıdır. İnanın
Allah'a var olasınız, Töbe
edin tanrıya kul olasınız, Pir
diye piçlerden ne alasınız, Ötesi
yok onlar itten kötüdür. Secdeye
çıkmıştır şimdi kabalar, Üstüne
yalvarsan döner çabalar, Talibine
kasteyleyen dedeler, İnanmayın
o cehennem itidir. Teslim
Abdal eder mındar ölüpde, Benim
diye hakkı elden salıpta, Zulm
ile müminin malın alıpta, Yemeyin,
o peygamber etidir.
-40- Gönül havalandı ırıza ile. Bizi imam Hüseyine gönderin Medet mürvet olsun mezeler
ile Bizi İmam Hüseyine gönderin Yüklendi develer barhane ile Yoldaş
olmayaydım yuvalar ile Cümle büyük küçük divalar
ile Bizi İmam Hüseyine gönderin Benim şu ellere çektiğim perde Yalınız
düşmüşem böyle bir derde Gönlümüz eğlenmez oldu
bu yerde Bizi İmam Hüseyine gönderin Tuttuğum
perdeden
doğup aşmadan Dağlara
silenip
sovuk düşmeden Ceset karımcayıp akıl şaşmadan Bizi İmam Hüseyine gönderin Teslim Abdal der doğruyu söyleyin Girin rıza göllerini boylayın Tuz ekmek hakkını helal
eyleyin Bizi lmam Hüseyine gönderin
-41- Hayvanın
yaylımı yatağı büktür, İnsan
isen akıl yar senin ile, Gel
imdi yüke vur gör ki kaç yüktür, Dahi
bir kaç sözüm var senin ile. Bu
manayı bölük bölük bölelim, Sonra
gene hesabını alalım, Deniz
suyu kaç içimdir bilelim, Çün
hesaba durduk er senin ile, Cahiller
yatağı zerktir zirektir, Alimler
yatağı Şam'dır, Irak'tır, Yeryüzünde
biten o kaç irenktir, Gitsin
ki sayalım kar senin ile. Sana
derim sana gözünü açtır. Bunu
bilen arif, kamil kardaştır, Gökteki
yıldızın sayısı kaçtır, Sabahtan
sayalım er senin ile. Teslim
Abdal eyder gel sen bunu gör, Eğer
arif isen sen bu sırra er, Üç
gözlü dört kulaklıdan haber ver, Gezmeyelim
torlak tor senin ile.
-42- Her kişi aklınca sarraflık eyler Değmezi
tanıyıp soydan alamaz Her sabah nakıplar kısmetin paylar Uyuyup kalanlar paydan
alamaz. İradet
elinden
payını gözle Gayreti alamet içinde gizle Güvenme tedbire takdiri
gözle Kişi
sunma
ile paydan alamaz. Çalışsa
çırpınsa giyse düzelse Kişi
her
neyse onu kazansa Kısmet
olmayınca yüzbin uzansa Kişi
sunma
ile paydan alamaz Eğer
düzene
onat gelirse Hayır
selametin
ihsan bulursa Tedbirde takdire mutabık girse Boyun sallıyanın köyden
alamaz Teslim Abdal eder kemerbest
belin Haramı
terkedip
doğruya gelin Cim gerek cemalin elifdir
belin Hiç kimse haberin beyden
alamaz.
-43- Herkes içmelidir meyi
curadan Hiç kimesne yoktur bunda hoş ayık özünde kamillik olan kişinin Onun muhabbetten olmaz başı ayık Kamilin süreği her
dem adalet Cahilin sohbeti sonu nadamet Cennete girmez hulku adavet Gerek seyit olsun gerek meşayık Medinede maden olduğun sezdim Mektebi marifet deftere yazdım Sarhoş
va,r
mı diye cihanı gezdim Şu
koca
dünyada gördüm beş
ayık Gürüledi derken kapısı açıldı Gökten yere, bal ve rahmet saçıldı Toprak mey içinde güller açıldı Kesek
sarhoş oldu, kaldı taş ayık Teslim Abdal eder herkes soyundan Kamil bellidir hasiyeti ile
huyundan Hakkın
nuru kudreti
ve meyinden Göz içmiştir, üstde
gördüm kaş
ayık
-44- Herkesin nefsidir kendine düşman Senin de var ise andan hazer
ol Ömrün ahirinde olursun pişman Doğru
gez
imandan dinden hazer ol Cellat gelir alıcıdır canını Harap eder yağmalar dükkanını Çevirir cin ile çevre yanını Girip tünediğin handan
hazer ol Gezme şunda hoyrat
bed nefesi tok Kul olana Hakk'ın rahmeti
pek çok Elin ettiğinden sana
bir şey yok Senin ettiklerin kandan
hazer ol Geçer olamazsan umman
boylama Nefsine uyup da yalan
söyleme Ellerin aybını taan
eyleme Sana derim sana senden hazer
ol Teslim Abdal der ki sonu firaktır Azığı
çok
alın menzil ıraktır Karıncalar
kurtlar
yese gerektir Ahiri dengine candan hazer
ol
-45- Hey erenler zaman azdı Bu dünya karışır oldu Tilki aslana kuyu kazdı Ha edip erişir oldu
Oğuldur atanın hızı Dinlenmiyor ulu sözü Altı aylık olmayan kuzu Koç ile vuruşur oldu
Ata sözü tutmaz uşak Deve yerin gözler köşük Küllükte tepinen eşek At ile yarışır oldu
Palaz üstünde yatmayan Dudağı yala batmayan Porsuk ardından gitmeyen Ceylana erişir oldu
Teslim Abdal zaman azgın Evlat babasından bezgin Kokmuş leşe konan guzgun Turnayla yarışır oldu
-46- Hırıl
hırıl hırlasınlar Bize
taş atıp ürenler Eşek
olsun zırlasınlar Bize
taş atıp ürenler Bir
keleşde uşak olsun Çingeneye
kuşak olsun Malatya'ya
eşek olsun Bize
taş atıp ürenler İçi
dışı soğuk olsun Didilenmiş
kavuk olsun Eğribük'e
tavuk olsun Bize
taş atıp ürenler Kilisede
puta dönsün Ters
nallanmış ata dönsün Uyuz
olmuş ite dönsün Bize
taş atıp ürenler Teslim
Abdal der, onmasın Dünyada
murat almasın Ahrette
iman bulmasın Bize
taş atıp ürenler
-47- Hızır
sende boz at ile varasm Dağda
belde gözlüyesin kanberi Sultan
Hızır ellerini alasın Dağda
belde gözlüyesin kanberi Ya
Şeyh Ahmet dede sen bu kavlü güt Yola
yoldaş olup bile gidesin Hak
Muhammet Ali yardım edesin Dağda
belde gözlüyesin kanberi İmam
Hüseyin ellerine olasın Muhammed
Mustafa yoldaş olasın Hazreti
Hızırı bile salasın Dağda
belde gözliyesin kanberi Bekle
gözle gözet sakla Dağda
belde kışda buzda Hakk
habibi destin tuta Dağda
belde gözlüyesin kanberi Binbir
emanatı eyledik sana Ya
Allah kerem et işini ona Sağ
selamet etsin getirsin bana Dağda
belde gözlüyesin kanberi Şeriati
dahi yeni yaptılar Yürüdükçe
yarayın durdukça durun Vezir
padişahta işin bitirin Dağda
belde gözlüyesin kanberi Dağda
belde ayan ola hoş ola Muhammet
Mustafa yoldaşı ola Seksen
bin rum eri çağıra gele Dağa
belde gözlüyesin kanberi Şeyh
Ahmet dedem gördüm düşünü Enbiyalar
yetiş onar işini Hasenem
ki dede salma peşini Dağda
belde gözlüyesin kanberi Hızır
İlyas yollarını beklesin Denizde,
gemide sen yetişesin Kanber
kapınızın kemter kuludur Dağda
belde gözlüyesin kanberi Teslim
Abdal niyazım var uluya Emanatın
Hacı Bektaş Veliye Mürvet
edem şahi merdan Aliye Dağda
belde gözlüyesin kanberi
-48- İkilikten
geçip, bir dine karış, Talip
bir, tarık bir, pir bize yeter. Gel
beratın dost eyle bize hizmet, Sevda
bir kaç olmaz serde bir yeter. Benim
diyen kişi özün yitirir, Mümin
olan her noksanın bitirir, Gönül
tahtı birdir, sultan oturur, Sultan
iki olmaz, şarda bir yeter. On
iki pir gördüm, döner çarkı bir, Gözetirim
tarıkı bir şarkı bir, Erenlerin
biri kırktır, kırkı bir, Gerçekte
imanla ikrar bir yeter. Gerçek
erenlerin işi sır gerek, Bu
sırrı örtmeğe gerçek er gerek, Allah
birdir, sevgi dahi bir gerek, Can
bir, sübhan bir, yarda bir gerek. Dinle
imdi Teslim Abdal firağın, Hu
deyince yakın eyler ırağın, İmam
Cafer ulaş yandır çırağın, Ulaş
bir menzile gayrı dur yeter.
-49- İpdida
yapılmış onun yapısı, Aman
Hasan Dede car sende kaldı, Orda
yatar evliyanın hepisi, Aman
Hasan Dede var sende kaldı. Abdulvahab derler, bir
görülmez erdir, Onu bilmeyenin gözleri
kördür, Yeşil
sancağı ile bayrağı vardır, Aman Hasan Dede car sende kaldı. Nesenemki dede yücede yatar, Bozatlı
Hızır cara tez gelir yeter, Oniki imamlara minnetci
getir, Aman Hasan Dede car sende kaldı. Deli kızı deli Hamzayı alasın, Bunaldığımız
yerde
cara yetesin, Şeyh
Ahmet Dedeye yüzler tutasın, Aman Hasan Dede car sende kaldı. Teslim Abdal eder ulu
boyumuz, Kemdir işleğimiz, pakdır huyumuz, Biz nasip eyle bizim hayrımız, Aman Hasan Dede car sende kaldı.
-50- İşte geldim işte gittim Yağ çiçeği gibi bittim Şu dünyada ne iş ettim Ömürcüğüm geçti gitti
Çağırdılar imam geldi Her biri bir işe yeldi Azrail pençesin saldı Can kafesten uçtu gitti
İşte geldi yuyucular Tenime su koyucular Kefenim elinde Hoca Kefenciğim biçti gitti
Ayırdılar ilimizden İp attılar belimizden Pek tuttular kolumuzdan Can cesedden uçtu gitti
İlettiler mezarıma Sığındım gani kerime Toprak attılar serime Gözüm yaşı taştı gitti
İmam telkine başladı Bir sevapçık iş işledi Komşular bizi boşladı Geri dönüp kaçtı gitti
Kabrime bir melek geldi Bana bir sualcik sordu Hışm edip bir topuz vurdu Tebdilciğim şaştı gitti
Teslim Abdal oldu tamam İşte geldi ahir zaman Yardımcımız oni kimam Ten türab karıştı gitti
-51- Kabil değil adem
eti yemesi Mevla'm
bize
izin verdi ya deyü Yan'olur Hak için olan
emekler Dinlen görün davetliler ne
deyü Hoyrada sırrını verip
bildirme Y oldaş olup
imanını çaldırma Elin ile komadığın kaldırma Bol değildir var
yerine ko deyü İhlas
tutup
Hak kapısın açmazsa Şu
dünyanın lezzetinden geçmezse Yahşiyi
yamanı bunda seçmezse Kovarlar o canı cemden ho deyü Bakınıpta
dört
yanını göremez Emek çekip yıktığını öremez Kendi günahını ele
veremez Eldekine gülbank çeker hü deyü Beytullah kıblemiz ona bakardı Hırsa
gelip
cahilleri kakardı Bildiği
yok
yanlış dua
okurdu Gidi kafir dönmüş bize
ne deyü Teslim Abdal der ki
erebilirsen Eğmeyip
doğruyu diyebilirsen Kendi cesedini yuyabilirsen Sonra gel de mürdeleri yu
deyü
-52- Kalktı
havalandı şu deli gönül, Muddeyinin
sözü bize dert oldu. Meşrebi
müsahip aşna derdinden Şahı
Merdan dilimizde vird oldu. Meşrebi
müsahip hali sorulmaz, Yollar
safa geldiğinden ayrılmaz Evliyanın
yolu doğru sürülmez, Edepsiz,
erkansız ceme kurt oldu. Herkes
sürek sürer kendi başına, Kayıt
olmaz ustadının işine, Sürün
gitsin onu dağlar başına, Talibin
azdıran dede kurt oldu. Herkes
sürek sürer, kendi poyası, Süt
ekşimiş, kaymak tutmaz mayası, Ustadsız
yontulmuş, eğri savesi, Kapısı
örtülmez, içeri kar doldu. Teslim
Abdal eder hakkı virdimde, Gerçeklerde
göçtü batın yurdunda, Edepsiz
erkansız dede derdinde, Yandı
yürek içeriye dert oldu.
-53- Kalma benim günah işim bitkindir, Hocam Teslim Abdal dedem sen
yetiş. Gün be gün çoğalır günah
hakkımdır. Hocam Teslim Abdal dedem sen
yetiş. Bize bir sayı ver dirlik günüdür, Olmasın
ikilik
birlik günüdür, Aman imam Hüseyin erlik
günüdür, Hocam Teslim Abdal dedem sen
yetiş. İndireyim
yüz
süreyim hakine, Gine erler girer onun
yüküne, Senin olan cümlesine hepine, Hocam Teslim Abdal dedem sen
yetiş. Yezidin üstünden gitmeden
güman, Sene başı geldi dolmadı zaman, Dünyada müminlik ahırette iman, Hocam Teslim Abdal dedem sen
yetiş. Teslim Abdal heydur biz de
varmaya, Hakka bazı sorgu sual sormaya, Ne haddim var sana cevap
vermeye, Hocam Teslim Abdal dedem sen
yetiş.
-54- Kanlı
perdesini kaldırıp açan, Kaldırma
perdeni sırrım Alidir. Nahakdır
hak nefer önünden kaçan Şehirim
habibdir şarım Alidir. Kul
idi gizleyip ismini saran Velidir
serinden geçip can veren, Yetmiş
üç millete perdeli duran Oldur
padişahım sırrım Alidir. Yetmiş
iki millet oldu binbir dil, Bin
olanda varıp bir olacaksın, Adem
peygamberden gelmedi mümin, Rehberim
Cebrail pirim Alidir. İntizarım
günden güne görmeye Serimi
terceman kurban vermeye, Günde
gözüken kabemi yılda görmeye, Cefanı
ayıp, kahrım zorum Alidir. Kişi
gördüğüne çunmak olur mu, Nefse
uyup ateşe yanmak olur mu Evvela
hak deyip, dönmek olur mu, Ur
kanım boynumda darım Alidir. Teslim
Abdal eder ferahım hakdır, İntizar
müştakım kararım haktır, Her
nere azmetsem durağım haktır, Gezmeden
usandım durum Alidir.
-55- Kendinin olanı görür
gözedir Murat kenarında Şeyh Ahmet
Dede Koç koyun kurbanlar boynun uzadır Murat kenarında Şeyh Ahmet
Dede Işığında
ulu
divan kurulur Kurulurda canbaşlanır durulur Cümlenin kısmeti anda
verilir Murat kenarında Şeyh Ahmet
Dede Karşısında
Hasan
Dede kocağı Gülhenk çeker evliyanın gerçeği Cenneti alanın yeşil çiçeği Murat kenarında Şeyh Ahmet
Dede Alimallah bezirgan şahlar şahısın Şah
ulu
bezirgan şahlar
şahısın Müminin müslimin kıblegaiısın Murat kenarında Şeyh Ahmet
Dede Teslim Abdal şar şehrinin kumaşı Deryadan denizden aştık der coşu Doksan bin Horasan pirinin başı Murat kenarında Şeyh Ahmet
Dede
-56- Lisana mukallit murayi sofu, Dört kapının hangisinden
girdin sen? Düz yerde kimseye uğur vermezken, Yokuşu
görüp
de niçin durdun sen? Bazı
insan
hiç günahtan sakınmaz Eğri
dağım ile metan okunmaz, İsmin
molla
bu yazdığın okunmaz, Hocan kimdir, kimden aldın dersi
sen? Bilmez misin evliyanın yolunu, Mürşidine
arz
etmedin halini, Helal haram şu mahluğun malını, Gıda
edip
bizzat yemedin mi sen ? Sofu olmayınca irfan
sürülmez, İtikat
olmazsa
ceme girilmez, Amansız
demansız dara durulmaz, Hakkın
ikrarını kime verdin sen ? Yazdığı
yazıyı okumaz iken, İki
canı bir
sohbete düzemez iken, Topuğunda
suda
yüzemez iken. Neden bu ummana daldın sofu
sen ? Sofu olanların eli
gözü olmaz, Muhip olanların acı sözü
olmaz. Talip olanların kara
yüzü olmaz, Çünki mümin idin neden
gördün sen ? Teslim Abdal günahlardan
geçilir, Sağ
ile
çürük o anda seçilir, Biri sağdan, biri
soldan açılır. Bu kapının hangisinden
girdin sen ?
-57- Memleket bulandı dünya
karardı, Şu
mülke
bir sahip gönder ya Ali, Veledler doldu söz sahibi
oldu, Şu
mülke
bir sahip gönder ya Ali Çiftçi çoban kalmadı post
sahibi oldu, Hak sözü kalmadı nahak
çok oldu Çoluk çocuk kalmadı söz
sahibi oldu Şu
mülke
bir sahip gönder ya Ali Halife hulufe oldu kurada Mü'minler müslümler kaldı arada Seyitlerden biri yoktur
burada Şu
mülke
bir sahip gönder ya Ali Batına
hükmeden
hakkı bastılar Tarik tercemanın yolun
kestiler Şeytan
iğvasiyle devre düşdüler Şu
mülke
bir sahip gönder ya Ali Teslim Abdal eder zayıf halımız Karıştı
seçilmez
oldu yolumuz Zay' oldu gitti din inancımız Şu
mülke
bir sahip gönder ya Ali
-58- Mertebesi ulu Keremi Ali Abbasın
Alioğlu ya Seyit Ahmet Mışdı
maksadı daima kula Abbasın
Ali
oğlu ya Seyit Ahmet Kusura bakıpda yayımı yasma Eteğini
tuttum
elimi kesme Amanım
sanadır mürvetim basma Abbasın
Alioğlu ya Seyit Ali Bendeyi tıflıla eyle
inayet Biçare zayıfam değil hidayet Günahkar kulunum söyle kıyafet Abbasın
Alioğlu ya Seyyit Ali Özürüm, niyazım, sanadır nazım Dergahına
sürdüm
şu kara yüzüm Ricam kabul eyle dinlersen
sözüm Abbasın
Alioğlu ya Seyit Ali Teslim Abdal Heydur Sultanı Celil Ya ulu Allah İbrahim Halil Günahkar kuluna hayırlı delil Abbasın
Alioğlu ya Seyit Ali
-59- Muhammed Ali'den bir niyaz
geldi O niyazın aslı neden
dediler Ana rahmetinin defteri bende Sitem kalemini çalan dediler Yolladılar
o
koyunun oyunu Neden imiş Zülfıkar'ın tayını İçirdiler
ab-ı zemzem suyunu Onun kadehini neden dediler Cennetin içinde bir ağaç durur Günde yedi kere purlanır kurur Meyve verir Hakk'ın didarın görür Onun dallarını neden
dediler Neden olur o ağacın yemişi Neden dokudular Veyis'e tacı Bir saatte nikah oldu dört bacı O bacıyı ......
....... neden dediler Teslim Abdal Hakk'a kurban
serimiz Hak yoluna talan verdik malımız Gevher arar isen bu dükkanımız Astarı pamuğu neden
dediler
-60- Münkirler didar görmedi, Gitti vızıdı vızıdı. Al'evladı
Hak
demedi, Kaçtı
tozudu
tozudu. Yalancıdır
yalan
söyler, Haddince ummanı boylar, Güzel şah onları neyler, Gezer azıdı azıdı. Münkürler şahıma küser, Yok onda imandan eser, Sakalın
bıyığın keser, Lanet kazıdı kazıdı. Teslim Abdal hayran düşer, Müminim der yoldan şaşar, Şeytanlar
yüzüne
işer, Eteğin
çözüdü
çözüdü.
-61- Mürşide varmaya talib olursan İbtida insandan rehber isterler Verdiğin ikrara doğru gelirsen Aht ile peymandan rehber isterler
Mürşidin nazarı müşkülü seçer Kâmil olan rehber Sıratı geçer Can kuşu kafesten akıbet uçar Tenden uçan candan rehber isterler
Mürşidin var ise olursun insan Mürşidin yok ise kalırsın hayvan Arasat gününde kurulur mizan Açılan mizandan rehber isterler
Muhammed Ali’nin nurun görmeğe On İki İmam`ların yolun sormağa Erenlerin divanında durmağa On İki erkândan rehber isterler
Şah-ı Merdan bir yol kurmuş kuluna Yola giden rehberinden biline Gitmek ister isen mü’min yoluna Din ile imandan rehber isterler
Marifet babına girmek dilersen Hakikat güllerin dermek dilersen Erenler sırrına ermek dilersen Ahd ile peymandan rehber isterler
Teslim Abdal söyler bu hikâyeti Nefsini bilmektir gücün gayreti Yirmi dokuz huruf yedi ayeti Bilmeye insandan rehber isterler
-62- Mürvetim var Hak Muhammed
Ali'ye Daha sizden gayrı kimim
var benim ? Hızır
ile
Hacı Bektaş Veli'ye Daha sizden gayrı kimim
var benim ? Bundan geri durdu işlemez yolum, Astılar
kollarım, kestiler elim, Hasan, Hüseyin'e malumdur
halim, Daha sizden gayrı kimim
var benim ? Bundan geri kabul ettim
ölümü, Ya Zeynel Abidin sen al
elimi, İmam
Bakır'a arz edem halimi, Daha sizden gayrı kimim
var benim ? İmam
Cafer
hallarımdan
bilesin Durduğum
yerlerde
elim alasın, Kazım
Musa
carımıza gelesin, Daha sizden gayrı kimim
var benim ? İmam Rıza senden ola inayet, Ol imam Takı'dan bize
hidayet, Şah
İmam Nakıdan bize şefaat, Daha sizden gayrı kimim
var benim ? On iki imamlardan biz tuttuk
deman, Ondört masum pak ya sahib - ül
zaman, Hasanül Askeri Mehdi elaman, Daha sizden gayrı kimim
var benim ? Teslim Abdal Heydur hasılı kelam, Carımıza
yetişen ya Şahı
Merdan, Mürvet Celal Abbas cabbasul
alem, Daha sizden gayrı kimim
var benim ?
-63- Ne kadar methetsem kanıl değildir, Saru …… keklik olmaz baz ilen. Bilmem deli midir aslı da bunun, Gölde tavuk değişir mi kaz ilen.
Meğer var mı idi bizi yaradan, Götür şu benliği kaldır aradan, Ya niye seçmedin akı karadan, Hakka varılır mı kara yüz ilen.
Sen beddua eyler olmuşsun çoktan, ,korkmayın erenlerin attığı oktan, Ya niye seçmedin batılı haktan, Hakka varılır mı eğri yüz ilen.
Aşıklarda söz var sözüme karşı, Söylerler sözünü yüzüne karşı, Kumaş alan dersin bazına karşı, Her kumaşın bahası bir mi bez ilen.
Teslim Abdal eydir halini çevir, Taneyi samandan seçe gör ayır, Hakkı batıldan seçmeyenler hep cavur, Ya niye seçmedin altı göz ilen.
-64- Nefsinizin arzusuna uyupta Onu has görüp de hak sanarsınız Hakkı
peygamberi
inkar edipde Hakkı
peygamberi
yok sanırsınız Hakkını
söyledik
hakkını tuttuk İmana
yer
olduk küfrümüz attık Neyinizi yedik ne zarar
ettik Ne gördünüz bizden usanırsınız Kisbet aldık, kisbet
verdik değiştik Bir zamanda Şah İsmail'le görüştük Hızır
ile
Hak dergaha eriştik Siz neye kabarır kartalırsınız Kırklar
ile
bir dem içtik sureden Bize haber gelir ordan
buradan Adım
Derviş Ali koymuş
yaradan Niçin abdal el izinden
izlemen Teslim Abdal el izinden
izleme Yaptığın
hatayı örtüp gizleme Derviş
Ali'yi
kem gözle gözleme Görürde divanda utanırsınız.
-65- Neden gözünüze değdik erenler, Kusurum var ise mürvetimde
var, Tabib imiş, yaramızı saranlar, Kusurum var ise mürvetimde
var. Bizim bahçemize yad eller
girmez, Muhabbet bağının gülleri
solmaz. Yükün eğme ile bezirgan kalmaz, Kusurum var ise mürvetimde
var. Kendi hasıl eder
bir bağa başlar, Meyvesiz ağacı döner
aşılar, Sultan onulacak günah bağışlar, Kusurum var ise mürvetimde
var. Teslim Abdal eder asa
bilirsen, Hemi asıp, hemi
kesebilirsen, Mürvet Alidendir
basabilirsen, Bin günahım, bir
de mürüvetim var.
-66- Okunan saladır, duyun Müslümanlar müslümanlar, Allahın
emrine
uyun Müslümanlar, müslümanlar. Kim Allah emrine uymaz Peygamber ümmetim demez Sadakası
kabul
olmaz, Müslümanlar, müslümanlar. Akıl
adama
talimdir, Her işler Hakk'a
malumdur, Zabani zarbı zalimdir, Müslümanlar, müslümanlar. Perhiz olun kötü söze, Toprak dolar ela göze, Hak rahmetler kıla size, Müslümanlar, müslümanlar. Uymayın
herze
pek fena, Kesdirir dine imana, Lanet eyleyin şeytana, Müslümanlar, müslümanlar Teslim Abdal heydür zillet, Gelir geçer binbir millet, Hayın,
ne
kuldur ne ümmet, Müslümanlar, müslümanlar.
-67- Ol habib Allahın kerem
ile Uğrumuzu
açık eyle
sabahtan Gitme garip garip yat korusuna Gönüller şad ola güle sabahtan Bizi indirdiler dünya atından Bengiler içirdi bengi
otundan İnayet
eylensin
batın zatından Bedenlere sağlık versin
sabahtan Kiminin sohbeti devesi ile Kiminin sohbeti yavrusu ile Ol yedi kişinin duvası ile Yaradanım
hayır versin sabahtan Ol harfimiz kayıt olsun
kaleme Layık
olak
haktan gelen selama Bire beş değil cümle
aleme Yaradanım
hayır versin sabahtan Teslim Abdal eder harfim
seçiktir Yaralıyım
yaralarım geçiktir İnayet
ihsan
hepsine açıktır isteyenin muradın ver
sabahtan
-68- Oturmuş
sofi dersini okur Gel
bunun manasın ver imdi sofi Arif
olup her manadan sezinir Gel
bunun manasın ver imdi sofi Anadan
doğdular şems ile kamer Yezidin
başına tiğ ile teber Bir
kısrak gördüm ki tayını emer Gel
bunun manasın ver imdi sofi Muhammed Ali'dir Rahman'dan
yüce Dirilmiş
müminler
dökülüp saça Anası
kızoğlan oğludur koca Gel bunun manasın ver
imdi sofi Erenlerin kıldan ince
yolu var Dört kapunun iki yüzü dili
var Bir kuş gördüm ayağında nalı var Gel bunun manasın ver
imdi sofi Teslim Abdal üryan gezer
donu yok Sular şaşar olmuş akar
sonu yok Kanı
vardır cesedinde canı yok Gel bunun manasın ver
imdi sofi
-69- Otuz iki farzı bilmeyen
kişi, Çıkıp
minarede
sela mı verir? Bana benden oldu demeyen kişi Hak iyi kuluna bela mı verir? Nizama girmeyen yaban taşıdır Yine kendi kışı kendin üşüdür, Yola boyun vermek mümin işidir, Münafık
meylini
yola mı verdi? Nice kere geldim, gittim
cihana, Öldür kızsın bed damarın uzana, Üç beş günah etme ile divana, Mürşit
talebesin
ele mi verir ? Köre ne sözüm var görenler
görür, Mümin olan yüzün yerlere
sürür, Hazne kumaş olsak
tutar da durur, Hak nazarın değme kula
mı verir. Teslim Abdal Hızır ilmine
karış, Hızır
ile
tamam oluyor her iş, Elinden gelirse tabar vur döğüş, Hasım
kolayına kale mi verir ?
-70- Övmüş te yaratmış kendi nurundan Padişah eylemiş ilin üstüne Cemalini gördüm salâvat verdim Çıkılar sokunmuş serin üstüne
Vallahi kur'ân'dır senin sözlerin Yâsin-i şerife benzer yüzlerin İnnâfetahnâ sûresi gözlerin Vedduha inmiştir dilin üstüne
Kaşların üstüne benler düzülür İkrarından dönen Hak'tan üzülür Ak göğüsün üstüne Tebbet yazılur Veşşemsi inmiştir kolun üstüne
Alnımıza yazıldı böyle yazı Hak içün kılarız biz de niyazı Âyetelkürsile güzel ihlâsı Okudum giderim yolun üstüne
Teslim Abdal eder Şemsin çırası Errehmandır iki kaşın arası Güzel Bismillâhla Elham sûresi Elif lâm mîm inmiş hattın üstüne
-71- Pir oldur ki her müşkülüm kandıra Müşkülüm
halletmez
piri nedeyim Her dem yönüm hakdan yüze
döndüre Men halka gitmeyen yolu
nedeyim Pir oldur ki benim ile yar
ola Ben nerde olursam orda var
ola Dünya ahiret benim ile bir
ola Halimden bilmeyen piri
nedeyim Pir oldur ki halimden iyi
bile Durduğum
yerlerde
elimi ala Bir senek verirsem balımdan göre Kerpiç basıp giden
körü nedeyim Bedir aylar gibi doğa doluna Şahı
Merdan
gibi çıka salma Zahirde batında bana
buluna Yol uğrusu hain
zırı nedeyim Teslim Abdal heydur Hazreti
Ali Dünyada ahirette severim
seni Divanı
dergahta
sen kurtar beni Başın
kurtarmayan
körü nedeyim
-72- Sabah sabah hırlaşırlar Bize taş atıp ürenler Eşek gibi zırlaşırlar Bize taş atıp ürenler
Dağ başında geyik ola Yazı kışı soğuk ola Eğri Büke tavuk ola Bize taş atıp ürenler
Bir gelişte puta döne Ters nallanmış ata döne Koca uyuz ite döne Bize taş atıp ürenler
Ele güne uşak ola Karıncaya kuşak ola Berete ye eşek ola Bize taş atıp ürenler
Teslim Abdal der oğmaya Dünya da yüzü gülmeye Ahrette iman bulmaya Bize taş atıp ürenler
-73- Sana yüzüm süre geldim Güldüresin Sultan Yusuf, Taş
vuranı ayak ayak, İndiresin
Sultan
Yusuf. Sana geldim, elim ile, Küllü şehit varım ile, Şu
derdimi
elin ile, Kaldırasın
Sultan
Yusuf. Sana gelelim hemen bayak, Senden ola bize dayak, Taş
vuranı ayak ayak, İndiresin
Sultan
Yusuf. Yönümü döndürdüm maha, Yüzüm sürem kıblegaha, Benim ahvalimi Şaha, Bildiresin Sultan Yusuf. Teslim Abdal eder içtim, İçdim
de
kaynayıp coştum, Eli için de mahcup düştüm, Güldüresin Sultan Yusuf.
-74- Seherde Bir Bağa Girdim Ne Bağ Duydu Ne Bağbancı El Vurup Güllerin Derdim Ne Bağ Duydu Ne Bağbancı
Bağın Kapusunu Açtım Sandımki Cennete Düştüm Yar İle Tenha Buluştum Ne Bağ Duydu Ne Bağbancı
Seherin Bülbülü Öttü Öttü De Murada Yetti Teslim Abdal Yükün Tuttu Ne Bağ Duydu Ne Bağbancı
-75- Senin özün hakka uygun
olursa, Hak sana uymaz mı ey ademoğlu, Kasteyleyip nefsi hemen kıymazsan, O sana kıymaz mı ey ademoğlu ? Eğer
Hakk'dan
yad edersen özünü, Dünyada kara edersin yüzünü, Kati avazını gizli
sözünü, Yaradan duymaz mı ey ademoğlu? Tanrı
özge
yaratmış cemalini, Niçin hariç tutarsın kemalini, Sağ
hayrını yazar şer amelini, Deftere koymaz mı ey ademoğlu ? Libası
olmayan
yanar ya üşür, İnanıp
aklını başına devşir, Bunca nebileri soyan mübaşır, Ya seni soymaz mı ey ademoğlu? Teslim Abdal eder dinlen
sözümü, Meyil verip, Hakk'a çevir
yüzünü, Ölüm ahırında bir
gün sizleri Mat edip koymaz mı ey ademoğlu ?
-76- Süren erenler süreği, Süre gelmiş süre gider Münkir cehennem direği, Dura gelmiş dura gider
Uyma münkirin gücüne, Taşı dokunur kıçına Münkir cehennem içine, Gire gelmiş gire gider
Bir gerçeğe indir başı, Durmaz akar gözüm yaşı Yezidin elinde taşı, Ura gelmiş ura gider
Teslim Abdal çün basılmaz, Hakkı bâtıla batırmaz İt ürür kervan kesilmez, Üre gelmiş üre gider
-77- Şeyh
Safı oğlusun yükünü tayla Sultanlar
sultanı göçtü duydun mu Yeter
bu manayı alana söyle İyiyi
kötüden seçtin gördün mü Haber
alamıyor kalaba çokluk Ehl'iman
kıtlığı ne yaman yokluk Seksen
bin derece doksan bin mahluk Ecel
şerbetinden içti duydun mu Evliyalar
bu şenliği terkledi Peygamberler
ümmetin seyipledi Çek.ti
rahmet kapısın kilitledi Azap
kapıların açtı duydun mu Bunlar
dünü günü hakkı yıktılar İşlerine
işleğine baktılar Peygamberin
buyruğundan çıktılar Hak
da bu mahluktan geçti duydun mu Teslim
Abdal eydür eremediniz Kör
idi gözünüz göremediniz Yetmiş
yıl dolandım bilemediniz Zöhre
yıldızı doğup aştı duydun mu
-78- Tâ ezelden yârin yüzüne bakıp Cemâli didarı gören ağlar mı Yetişip bir mürşid eteğin tutup Özünden benliği ayran ağlar mı
Ali'ye Muhammed geldi bürhana Hatice Fâtıma o ehli câna Birleyip özünü ulu meydana Anlayıp zâtını bilen ağlar mı
Sahip zaman yakın yola gelirse Hasan'la Hüseyn`in âhın alırsa Erenler deminden her ne gelirse Ere erip Hak'kı gören ağlar mı
Zeynel Abidin'in yüzünü görüp Muhammed Bâkır'ın sırrına erip Câfer`i Sadık'ın dârına durup Burada ikrarın veren ağlar mı
Mûsâ-yi Kâzım'ın Tûruna uçup İmamı Rızâ'nın yurduna göçüp Küfür köprüsünü ileri geçüp İmam deryasına dalan ağlar mı
Takî, Nakî'yi, Askerî'yi bilen Hak Muhammed ile Mehdî'dir gelen Her daim kırkların cem'inde olan Mahabbet tadını duyan ağlar mı
Teslim Abdal daim yüksek uçar mı Erenlere teslim olan kaçar mı Dört kapudan kırk makamdan geçer mi Bir olub birliğe yeten ağlar mı
-79- Tarıki
hak insan olur Can
cana inanma ile Marifet
ehli can olur Tasdik
edip kanma ile Kör
bastığını görür mü Yoluna
doğru yürür mü Aşk
verir, meşk verir mi Hey
ahmak sulanma ile Süngü curda düşer mi Filin yarası şişer mi Hiç kuru kemik pişer mi Altında
ateş yanma
ile Dünyasını
mübah
görür Veçin eli ile alır Adem oğlu kafir olur Ahreti yok sanma ile Teslim Abdal neden dersin Pazar alıp gidem dersin Bir hacat mı eqem dersin Ergin ağac yanma ile
-80- Tenim gümrah oldu canım sıkıldı, Yağdırma
başıma kar Teslim Abdal, Canım
geldi
cesedime dağıldı, Şu
zalim
halime car Teslim Abdal. İnkarlara
perde
çektim sırrım
var, El tuttum etekden gizli
sorum var, Hasta düştüm zayıf yeğin halim
var, Bir kerre halimi sor Teslim
Abdal. Sahaplı
kullara
ne tez yetiyi, Sahapsız
kulları geri atıyı, Muhammed Mustafa nizam
tutuyu, Orda yardım eyle
pir Teslim Abdal. Er işidir çifte
kantar götürmek, Veli işidir, kulun
işin bitirmek, Her nerde var tamam kulluk yetirmek, Ustada irica var Teslim
Abdal. Sam Salman sayrılığın edince, Onda Kanber kanterini
yedince Gel kili geç deyi teklif
edince, Kuşlar
ile
kanat ver Teslim Abdal. Gül Muhammed teri azı kanamaz, Coşulur
fırkatı ağlar duramaz, Bülbül gülün açılışın göremez, Onlarda kılıyı zar
Teslim Abdal. Teslim Abdal heydur güldür kabınca, Düzenimiz unat getir bakınca, Herkes sevdiğine sahip
çıkınca, Sen bizi peşine sar
Teslim Abdal.
-81- Türlü kumaşlardan yükünü
tutmuş Gördüm bir bezirgan Yemen'den
gelir Yüz - atlı Hızır'ı kervanbaşı etmiş Gördüm bir bezirgan
Yemen'den gelir Doldurmuş
dolusun
sunuyor saki Yüz bin haramiden hiç olmaz
korku İnci
sedef
lal ü gevherdir yükü Gördüm bir bezirgan
Yemen'den gelir Üveys gibi Şad devesin yederim Yüklettim kumaşı şara giderim Müşteri
bulursam
pazar ederim Gördüm bir bezirgan Yemen'den
gelir Ehi - i irfan ol da eyleme
inkar Gerçek aşık isen gel yaramı sar Yüküm lal ü gevher Şah damgası var Gördüm bir bezirgan
Yemen'den gelir Teslim Abdal Can emanet - i
Bari Ateşten
yeğindir sitemin narı Şah
dükkanın açmış satar esrarı Gördüm bir bezirgan
Yemen'den gelir
-82- Yer yok iken, gök yok iken Bu cihana gelen kimdir? Altı
atasız anasız, Zuhur edip olan kimdir? Cimsiz cenanın karnında, Kim geldi cena karnında, Atasız
ana
karnında, Tatlı
selam
alan kimdir ? Sayısı
nedir
sekizin, Hesabı
nedir
dokuzun, Yer ile sarı öküzün, Arasında
olan
kimdir ? Gelişi
nerden
salikin, Halkın
değildir halikin, Öküz ile ol balığın, Karnında
çok
kalan kimdir ? Balığı
suya
saralım, Su ne söylerse görelim, Teslim Abdal der soralım, Bu manayı bilen
kimdir ?
-83- Yüz bin yıl öğünse kabul
değildir. Sarı
kepez
keklik olmaz baz ile, Meğerki
cinlidir
aslı depderi, Tavuk depişirmi gölde
kaz ile. Aşıklarda
saz
var sazı bezerler Söylerler sözünü yüze
beraber Kumaş
alam
dersin bezle beraber Kumaşın
bakası bezmi bez ile Bilir misin seni varda
yaradan Şu
benliği kaldırmadın aradan Haber almamışsın akdan
karadan Hakka gidilir mi ezgi iz ile. Sen bu dağa gider olmuşsun çoktan, Korkmaz mısın evliyanın attığı oktan Müslümanım
dersin
batılı haktan Müslümanlık
mı olur,
yalan söz ile. Teslim Abdal senin haline acır Daneyi samandan seçegör
savur, Batılı
hakdan
seçmeyen işte
odur
gavur, Ya niye seçmedin altı göz ile.
-84- Yüz yıllık yoldan aşıp gelen sofu, Dört kapının hangisine girdin sen. Düz ovada kimseye uğur vermezken, Yokuşu görünce niye durdun sen.
Mollayım dersin, okur yazmayınca, Deryadan çıkan suyu yüzmeyince, İki canı bir sohbete düzmeyince, Batmak gerek o deryaya girdin sen.
Mollayım dersin, yazdığın okunmaz, Gerçek olanın, kara yüzü olmaz, Mümin olanın da çiğ sözü olmaz, Hocan kim, kimden dersin aldın sen.
Hiç mi sormadın evliyalar yolunu, Birine arz etmedin mi halini, Sorabildin musahibin malını, Eyi idi niçin kelbe verdin sen.
Musahipsiz yedi adım varılmaz, İrfan olmayınca ağu yudulmaz, Yularsız deve, katara gelmez, Hakkın bir ikrarın kime verdin sen.
Teslİm Abdal nasıl olsa geçinir, Sağlam-çürük, sohbette seçilir, Kapı bir sağdan, bir soldan açılır, Kapıların hangisine girdin sen.
-85- Zarını
almışsın dünya avcısı Ha
durmaz kovarsın, çölde nen kaldı Durmayıp
atarsın deryaya taşı Hayıf
od düşmeyen gölde nen kaldı Gidermezsin
kalbindeki gümanı, Zaraat
dinini zarrak imanı, Bağlamış
üryan etmiş canını Sermaye
karından elde nen kaldı Bilmem
ne bulmuşsun şu lağlı sözden Dünya
dedikleri gelinden kızdan Çıkarmış
gönülden düşürmüş yüzden Kalan
has demeye dilde nen kaldı Dil
ile haremi olmuşsun bunda, Bin
kanlar edersin gecede günde, Taklit
sende zarrak sende takva sende, Hakka
doğru giden yolda nen kaldı Teslim
Abdal eder ey haki nikbet, Nice
bir söylersin sözünü, heybet, İmandan
ayırır beni bu gaybet, Var
başına ağla elde nen kaldı?
- Ozanlarımız - |