Âşık Remzâni |
DERVİŞ ALİ 24 Hazırlayan: Hasan OYTUN
Sivas’ın Emlek-Şarkışla
civarından olduğunu tahmin ettiğimiz Derviş Ali, Alevi-Bektaşi ozanlarından
olup, şiirlerinden 1856–1860 ve 1897 yıllarında yaşadığı anlaşılmaktadır.
Tespit edilen tarihler de Derviş Ali’nin 19. yüzyıl halk ozanlarından olduğunu
ortaya koymaktadır. Hayatı hakkında kesin bilgiler tespit edilememiştir. Yeniçeriliğin
kaldırılmasından sonra Anadolu ve Rumeli’deki tekkelerin kapatılmasından
duyduğu üzüntü üzerine yazdığı nefesten, yeniden kuruluş ve kurtuluş için
Şah’ın yollarını gözlediği, Hacı Bektaş Veli evlâtlarından Feyzullah Çelebi’yi
mürşit tanıdığı anlaşılıyor. Gerçek
kimliği, doğum-ölüm tarihleri bilinmeyen Derviş Ali'nin, on dokuzuncu yüzyılın
son yarısına değin yaşamış bir Alevi ozanı olduğu biliniyor. Ancak, yine de
yaşamı hakkında ayrıntılı ve toplu bir şey bilinmemektedir. Şiirleri;
12 İmamlar, Muhammed, Ali, Hacı Bektaş-ı Veli, Enbiya, Evliya, Yezit, Hızır ve
Şah-ı Merdan ekseni etrafında dönmektedir. Her ne kadar da şiirleri bu eksen
etrafında dönse de; onda Hazreti Ali’nin ayrı bir yeri ve değeri vardır.
Yüreğinde yücelen aşk, Ali aşkıdır. Ali aşkıyla yanar kavrulur.
-1- Adem ata
gibi çiftin sürerken Kolay gele
dedi bir yeşil gelin Gördüm
cemalini oldum ben hayran Kolay gele
dedi bir yeşil gelin Sana huri
derler iyice baktık Mümin
kullarına ihsanı çoktur Dünyada
güzelsin menendir yoktur Kolay gele
dedi bir yeşil gelin Senin şu
tenlerin misk gibi kokar Kendi
kendini sırlara çeker Başından
aşağı nurların akar Kolay gele
dedi bir yeşil gelin Emanet
verildi sözün nihanı Sen oldun
artık canların canı Gafil durma
Derviş Ali yoklarım seni Kolay gele
dedi bir yeşil gelin -2- Ağlaya
ağlaya murada geldim Ver
benim muradım Şah Hızır Baba Yüz
sürüb dergaha feryada geldim Ver
benim muradım Şah Hızır Baba Dergahına
geldim ben derviş oldum Hakikat
madenin ben anda buldum Tuttu
elimden de ummana daldım Ver
benim muradım Şah Hızır Baba Senin dervişlerin sema'lar
oynar Pişerek
özleri
kazanda kaynar Hakikat kanısın çerağın yanar Ver benim muradım Şah Hızır Baba Derviş
Ali
diler özüne himmet Mahrum
etmez
bizi nesl-i Muhammed Pirim Ali sensin senden
mürüvvet: Ver benim muradım Şah Hızır Baba
-3- Ahiret
evinden bize gel oldu Dostlar
bizim için ağlamasınlar Evvelim
Ali'dır ahir Muhammet Boşa bizim
için ağlamasınlar Üstüme
geliptir bir böyük duman Yüklendi
göçümüz gediyom heman Önümde
kılavuz Oniki İmam Dostlar
bizim için ağlamasınlar Muhammet
mehtı divanda vezir Her nerde
çağırsan hak orda hazır Meyyittimi
yuyan bozatlı hızır Sakın benim
için ağlamasınlar Hak taaladan
geldi ise bu işler Muhammedin
şevkine cümle güneşler Tuz ekmeğı
helal edin kardeşler Dostlar
bizim için ağlamasınlar Fırgatıma
yerler gökler derildi Düldülün
zarbından dünya yarıldı Sorgu
suvalimiz burda soruldu Sakın bizim
için ağlamasınlar hü Kimseler
bilmedi benim halımı Oniki İmama
dönderdim yolumu Bir seyide
verin benim salımı Sakın benim
için ağlamasınlar Derviş
Ali’yede bir gün gel olur O zaman da
cihanda inilti olur Bizi
arayanlar mahşerde bulur Gayrı bizim
için ağlamasınlar -4- Ala gözlü
nazlı pirim Gönül senin
pervendedir Ben severim
sen kaçarsın İman senin
nerendedir Akar boz
bulanık çaylar Meyvasız
olur mu bağlar Akın ile
olmaz sağlar Hesap yolu
sürendedir Derviş
bellidir tacından Dert alıyor
dert ucundan Şu densiz
insanlar suçundan Sefil baykuş
virandadır Derviş Alim
der övdüğüm Aşkın
hayalin kurduğum Suç benim
değil sevdiğim Sana meyil
verendedir -5- Bir kişi
pirimin yüzünü görse Ay ile gün
yüzün görmüş gibidir Eğilse
ayağına yüzünü sürse Yetmiş kez
Kâbe'ye varmış gibidir Az az baksa
baksa yine yürüse Kalbindeki
kin ile kibir var ise Bir kişi
ikrarın inkâr olursa İblise
temessük vermiş gibidir Bu yola
gidemez asla bir nâşi Anın dostu
andan ayrılmaz başı İkrarına
kast eylese bir kişi Hak'kın
hazinesin yarmış gibidir Biz de
varsak imamların yoluna Karışalım
gerçeklerin sırrına Kişi günahını
almazsa eline Şeytanın
dârına durmuş gibidir Derviş Ali'm
eder rızaya gelse Gerçekler
bâbını arasa bulsa Bir mümin
kızını Yezit'e verse Yetmiş bin
evliya kırmış gibidir -6- Çiçeklerin
serfirazı cümlesinden âlâ nerkis Bağın
bahçenin şahpazı hüsnü yek dü bâlâ nerkis Sarıdır
çiğdemin donu arzulamış ireyhanı Bülbül sever
gülistanı diler ki açıla nerkis Gül
açılmayan bahçede bülbül de kaldı feryade Karanfil ile
yaylada hub açılmış vâlâ nerkis Hoş severim
erguvanı fesleğen canımın canı Arzulamış
yasemini hasret dürür güle nerkis Derviş
Ali'nin virdinde hayali kaldı derdinde Yalınız
düşmüş yurdunda sunulmuştur ele nergis -7- Derdim
Muhammet'ten derman Ali'den Yanıyor
yüreğim yara ne dersin İnayet
umarım Bektaş Veli'den Yarama bir
melhem ura ne dersin Ali
Muhammet'ten benim idrakım Evlâdı
Resul'e yok şüphe şekkim Cümleden
aşağı türabım hakim Benim gibi
günahkâra ne dersin Ali
Muhammet'tir Muhammet Ali Sırr-ı
Mürtaza'dır Bektaş-ı Veli Sevdiği
âşığa içirir dolu Ali gibi
Hûlaskâra ne dersin Muhammet
Ali'ye göz gönül kattım Hicap
perdesini aradan attım Cemalin
nurunu şahım seyrettim Aşık oldum
bu didara ne dersin Derviş Ali'm
aşk kitabın dinledim İkrarım
Ali'ye yoldaş eyledim Cemalin
şehrini seyran eyledim Mısır gibi
ulu şara ne dersin -8- Erenler,
Veliler, Kırklar, Yediler On iki
imamlar kurbanıyız biz Okundu
tekbiri, durduk kıbleye On iki
imamlar kurbanıyız biz Şahım sen
kimseye bulma bahane Bir zaman
söylensin iki cihane Rıza
lokmasını ulu divane On iki
imamlar kurbanıyız biz Anamız
Meryem'dir, atamız Cibril Nefesten
zahirdir hükmüne kail Bizi şaha
kurban etti Azrail On iki
imamlar kurbanıyız biz Yedi kere
yünceğizim kırptılar İbrahim'in
sürüsüne kattılar Etimi de
pare pare ettiler On iki
imamlar kurbanıyız biz Kurbanlık
koç ile bile yıkandım Feriştehler
çaldı, ben de sayıldım Kırklar
makamında ben de doyuldum On iki
imamlar kurbanıyız biz Derviş Ali'
im, kanın na-haka dökme El ne derse
desin, sen ana bakma Şah
yürümedikçe postundan çıkma On iki
imamlar kurbanıyız biz -9- Gadir Mevlâm
ne acayip gulların Gerçek
âşıkların hali sorulmaz O yürür
meydanda talibim diye Bir hayır
emelde eli bulunmaz Meydana
gelince beli bes derler Kazandığım
helâl haram has derler Hak'tan
haberi yok cennet isterler Pirsiz bu cennetin
yolu bulunmaz Tazeden
kesilmiş akçayım derler Güzeller
elinde bohçayım derler Dört duvarı
mamur bahçayım derler Meyvası
yenecek dalı bulunmaz Kime sorsam
Hak'kın yariyim diye Lokmanım
yaranı sarayım diye Her çiçek
toplayan arıyım diye Boş kalmış
kovanlar balı bulunmaz Derviş Ali'm
Hak'kın binasın yıkma Gulda gusur
çoktur gusura bakma Ali ismi
çoktur hep delip dakma Benim
aradığım Ali bulunmaz -10- Gönül gel
seninle muhabbet edelim, Araya
kimseyi alma sevdiğim. Ya benim
kimim var kime yalvarayım, Kaldır
kalbindeki karayı gönül. Dünya için
gül benzini soldurma Halden
bilmeyene halin bildirme Tabip
olmayana yaran sardırma Azdırırsın
bir gün yarayı gönül Solmazsa
dünyada güzeller solmaz, Bu dünya
fanidir kimseye kalmaz. Yalan dolan
ile sofuluk olmaz, Mümin olan
bekler sırayı gönül. Derviş Ali’m
öğüt verir özüne, Gönül
lütfeyledi geldi sözüne. Azrail
konarsa göğsün düzüne, O zaman
bekleme sırayı gönül. -11- Her sabah
her sabah sinem bülbülü Öter dertli
dertli gör ne sesi var Hûb açılmış
lâleri sümbülü Hiç ayrılmaz
şu dağların pusu var Embiya
evliya Hak'kın misalı Mümin Müslim
cümle cennet hayali Yezit dünya
için gamlı gussalı Aldırmış
dinini gör ne yası var Embiya
evliya Hak'kın kuludur Er Evliya
Mühammed-ü Ali'dir Dört kapı
kırk makam mümin yoludur Münkir
münafıkın bun da nesi var Şeriat
tarikat iki kardeştir Marifet
hakikat ona yoldaştır Dört kapı
mümine açılır hoştur Münafığa
kuyuları kusu var Yezid'ler
efsane sayar ibâdet Bâtın
zulümatta yoktur selâmet Derviş Ali
çekmez asla kasavet Tâati
makbuldür hub binası var -12- Horasan'dan gelir bir hub
bezirgan Türlü meta satar Sultana
yalvar Yüzü la'l ü gevher Şah damgası var Bir ulu bezirgan imrana
yalvar Sadık
yar
elinden dolu içilür Lam elifden Küntükenz'im açılur Perdeyi refeden sırdan geçilür Merd-i meydan olan merdana
yalvar
Kafu nun emriyle kurdum mekanı Zülfün
kemend ettim dilerim kanı Aşıkların
sadıkların sultanı Lisanı
dür gevher nihane yalvar Ol
nihandır ab-ı revan çeşmesi Ceddim
imam Ca'fer cevahir hası Sulb-i
tahir şu alemin şu'Iesi Cemalin
nurundan didare yalvar
Meded mürvet Derviş Ali
biçare Kapuna gülamım hem aşikare Arzıhal
yazayım ol sadık
yare Bir de bizim içün ol pire
yalvar
-13- Kime canım
desem canımı alır Böyle bir
karalı bahtım var benim Kime iyilik
etsem kötülük gelir Ah nideyim
kader talihim benim Yelden yanı
dulda oldum bilmedi Günden yanı
gölge oldum bilmedi İyi dedim
kötü demek olmadı Ah neyleyim
namus benim ar benim Derviş Ali'm
ey'dur dostundur kimler Atını
nallamış peşimdekiler İdamıma
karar verse hâkimler Dilim dursa
cesedim der yâr benim -14- Kurbanın
yüreği mimdir ayındır İki
melek bir sofıya tayındır Rehber
çobandır da talib koyundur Sesleyüben
tuz ile melenemez mi Adım
adım Hak cemine gelirsün Günahını
alup dara durursun Kendi
ettiğini elden bilürsün Zebaniler
onu nara sürmez mi Kalkub Hak cemine
gelemeyenler Kovudan gıybetten farımayanlar Mürşid
karşısında arınmayanlar Kadir Mevlam onu süründürmez
mi Sofi oldur gördüğünden alına Büyük küçük mevcud anda
biline Mü'min kullarına erkan çalına Saki kadeh suyun dolandırmaz mı Derviş
Ali' m pire vardı hac-oldu Deccal
çıktı geçinmesi güç oldu Zamane
talibi şimdi piç oldu Sitem
sürsem cemi bulandırmaz mı
-15- Muhammed Feyzullah intikal etti Yedinci kat arşı Rahman ağladı Arşta melaike yasını tuttu Sekiz cennet huri gılman ağladı Arştaki melaik durdular
safa Yas u matem tuttu ta kaftan kafa Bir ah çekti Muhammed El Mustafa Fahr-i alem iki cihan ağladı Fahr-i alem iki cihan nuruna Akıl ermez gerçeklerin sırrına Seyyid Sultan Cemal geçti yerine Mehdi Resul Sahib-zaman ağladı Eyvah yasta gördüm Cemalullah’ı Gerçek ölmez don değişir vallahi Vaktin imamıdır Pir Feyzullahi Cedd-i paki Şah-ı Merdan ağladı Erler evliyalar tuttular yası Vaktin imamıdır mülkün ihyası Tarikat ehlinin hem rehnüması İmam Cafer Sadık erkân ağladı İmama çileyi ezel ettiler Yezid’e la’net hezar ettiler Şehitler gaziler hep zar ettiler Hüseyin Şah-ı Şehidan ağladı Zeynel Abidin'in geldi sıbtından İmam Rıza'nın var oldu nurundan Arşta melek yerde insan zarından Eğlenüben çarh-ı devran ağladı Ehl-i beyt analar ettiler figan Hatice Fatıma tuttular efgan Çifte şehzade-yi Veli-yi sultan Dideler kanlı yaş giryan ağladı On iki imamların sülalesinden Yer gök titredi suyun sesinden Hünkar Hacı Bektaş Veli neslinden Ruz ü şeb mihr-i dirahşan ağladı Kırklar Meydanı’ndan içeri girdi Ecdad-ı pakine yüzünü sürdü Muhammed Ali’yi orda gördü Hünkar Hacı Bektaş Sultan ağladı Münevver kılındı Kırklar Meydanı Yerine koydular Şah-ı Cihan-ı Gördü ah çekti zinde küşte-ganı Hazret-i Pir Balım Sultan ağladı Ali ve Veli tabutun tuttu Yürekler kanattı uçarak gitti Dervişler mersiye kıraat etti Dört kitab zorlandı Furkan ağladı Bin iki yüz doksan dört oldu bu sene Derviş Ali'm söyler hem yana yana Kerbelâ Çölü'nde ulu meydana Şehitlerden akan al kan ağladı -16- Müsahib sırrını açan
müsahib On iki imam dergahına varamaz Müsahibe özün saçan müsahib On iki imam dergahına varamaz İki
müsahib
etseler gümanı Yoktur anların hiç
dini imanı Şeyh
Safi
derinde bulunmaz yeri On iki imam dergahına varamaz İki
müsahib
kazancı olsa
ayrı İmam
Ca'fer
erkanında yok
yeri Anı
kabul
etmez erlerin eri On iki imam dergahına varamaz İki
müsahib eylese muhabbet Ne
şefaat olur bil ne de rahmet Yer
ve gök anlara eder hem lanet On
iki imam dergahına varamaz Müsahibden
biri gitse dışarı Bir
dahi girmez kapudan içeri Anı
kabul etmez on iki imam, Ali On
iki imam dergahına varamaz İki
müsahib düşerse dillere Anların
önü de gider sellere Zebaniler
dahi koşar zorlara On
iki imam dergahına varamaz Derviş
Ali'm kem işlerden bezgindir İhlaslı
talib katara düzgündür İki
müsahib birinden bir gündür On
iki imam dergahına varamaz
-17- Nefes
harceyleyip salma araya Bir haddin
bilmeze bildiremezsin Müşteri
olmadan gelip geçene Gel al deme
ile aldıramazsın Ne güzel
kapıdır görünen kapı Ordan gelir
geçer kulların hepi Emek sarf
eyleme yapaman yapı Kumdan duvar
örme kaldıramazsın Derviş Alim
derki koyman haini Hain
beğenmiştir kendi huyunu Dibi delik
kaba hak kın suyunu Taşıyıp
yorulma dolduramazsın -18- Seherde
uğradım bülbül sesine Bülbül ağlar
ağlar güle getirir Bakın şu
feleğin ihmal işine O da
cefasını kula getiri Debreştirmen
beni dertlerim tamam Muhabbet
şirindir vermiyor aman Üstümüzde
döner çark ile devran Devran bizi
halden hale getirir Derviş Alim
eydir nefesim haktır Hak diyen
canlara şek şüphem yoktur Cehennem
diyorlar dal odun yoktur Herkes
ateşini burdan götürür -19- Şu alemde
ıslah olayım dedim Gönül
muradına erdi sonradan Zamane
halkına sırrımı verdim Sermayeden
zarar ettim sonradan Şu Ebu
Cehil'in kara yüzleri Ey - olmuyor
yaramazın gözleri İki dinli
her cahilin sözleri Durdukça kar
etti cana sonradan Geldin benim
ile kondun konuştun Kadehi ver
dedin doldurdun içtin Bir Hak
lokmasıydın müşteri düştün Kalbin çürük
imiş bildim sonradan Gidi
münafıklar girdi kanıma Cefa etti
cesedime canıma Hangi
peygamber girdi deve donuna Ah ettikçe
ben de bildim sonradan Yol bir
olunca erkan da bir olur Yalancılar
bu meydandan sürülür İpi çürük
olan bir gün üzülür Sarma ile
temel tutmaz sonradan Derviş Ali'm
eder bir kar edelim On iki imam
meclisine girelim Mülceme
Muaviye'ye lanet edelim Dönme ile
talib olmaz sonradan -20- Ta ezelden
meyil verdik bu sırra Mayası
Hak'dandır boyandık nura Arşdan yüz
dört kitab inince yere Kur'an
Muhammed'e inen Ali'dir Ali'm
Zülfikar'ı ele alınca Şeriatı
tarikatta bulunca Kudüs-Şerif
cami'ine girince Temcid ezanı
okuyan Ali'dir Şems ü Kamer
zuhur etti cihane Sofu yoktur
tuttuğu iş bahane Yarın
varılınca ulu divane Divanda
suçunu soran Ali'dir Kim getürdü
muvafıkı cemine La'net olsun
ol Yezid'in şanına Taliblik
etmedi kerem Kanına Yezid'i
dergahdan süren Ali'dir Dergaha
akıyor pınarın başı Alnında
yıldızı tuğradır başı İmam Hasan
On İki İmam`lar başı Güneş Hüseyn
dersin veren Ali'dir İmam Zeynel
kalbimizde salavat Şah imam
Bakır'dan bulduk muhabbet Ca'fer'i
görünce artıyor firkat Serimi
sevdaya salan Ali'dir Kazım-ı Musa
Rıza'ya varalım Taki Naki
Askeri'yi görelim On İki
İmam'lara yüzler sürelim İmamları
candan seven Ali'dir Hasan
Askeri'nin açıldı bahtı Doksan bin
erle kıla hucceti Menşurun
sahibi Muhammed Mehdi Kıyamda
yarasın saran Ali'dir İsa
peygamberim Şam'a girince Yer ve gök
titredi Ali gelince Ali'm
Zülfikar'ı ele alınca Yezid'i
bölük bölük eden Ali'dir Gel hey Derviş
Ali'm Hızır üstadım Muhammed
Ali'den vardır küşadım Yedi derya
gibi artar feryadım İçüp
serçeşmeden kanan Ali'dir -21- Tenim gümrah
oldu canım sıkıldı Yağdırma
başıma kar Teslim Abdal Canım geldi
cesedime tıkıldı Bu zayıf
halimi gör Teslim Abdal Er işidir
çifte kantar götürmek Veli işidir
kulun işin bitirmek Her nerde
görüldü kulluk yetirmek Ustada
erince car Teslim Abdal Derviş Alim
eydir güldür kokunca Düzenimiz
uvat ola bakınca Herkes
yavrusuna sahip çıkınca Bizi sen
peşine sar Teslim Abdal -22- Yedi kere
durdum Ali’nin dârına Erenler
kılavuzum On İki İmam’dır Yolumuz
uğradı Hakk didârına Erenler
kılavuzum On İki İmam’dır Ala gözlü
şâhım yerden var idi Yeryüzünü
yeşil çadır bürüdü Doksan bin
evliyâ kalktı eridi Erenler
kılavuzum On İki İmam’dır Hasan
Hüseyin’dir şehitler başı Arzuladı
gönlüm Hacı Bektâş’ı Zeynel’abâ
idi güneşi Erenler
kılavuzum On İki İmam’dır İmam Bakır
İmam Ca’fer’in yâri Musâ Kâzım
Rızâ’nın serveri Hurilerin,
meleklerin kırmanı Erenler kılavuzum
On İki İmam’dır Taki
Naki’nin eşiğine yaslandım Vardım
Ali’nin dârına durdum Ol
Hasanü’l-‘Askeri’den bize ola yardım Erenler
kılavuzum On İki İmam’dır Derviş Ali’m
der ki diyem imânım Âhiret evine
göçtü kârbânım Muhammed
Mehdi’ye akıyor kanım Erenler
kılavuzum On İki İmam’dır -23- Yeri göğü
arşı kürsü yaradan Men Ali'den
başka Tanrı görmedim Yaradub
kulunun kısmetin veren Men Ali'den
başka Tanrı görmedim Bin bir ismi
vardır bir ismi Allah Eğer
inanmazsan hem vallah billah Ademi
görmüşüm elhamdülillah Men Ali'den
başka Tanrı görmedim Cennet-i
alanın altundur taşı Her ne görür
isen hikmettir işi Yüz yiğirmi
dört bin nebiler başı Men Ali'den
başka Tanrı görmedim Ali gibi er
gelmedi cihane Ana da
buldular dürlü bahane Yedi kez
uğradım ulu divane Men Ali'den
başka Tanrı görmedim Derviş Ali'm
bu ikrara beli dir Dilim söyler
ama kendim delidir Allah bir
Muhammed Tanrı Ali'dir Men Ali'den
başka Tann görmedim
-24- Ziyaret eyledim Veli Dede'yi On iki imamların yolu
var deyu Cennetten sürdüler Adem atayı Belinde Muhammed Ali var
deyu Muhammed Ali'nin ciğeri dağlı Hasan'a sundular zehirden
dolu Şah
imam
Hüseyin Ali'nin oğlu Kerbela çölünde eli var deyu İmam
Zeynel'aba
imamlar hası Muhammed Bakır'ın oldu
atası imam Ca'fer katarına katası Cümle erenlerin yolu var
deyu Musa-i Kazım'ın elini
alın Rıza'dan
gelene
siz kail olun Muhammed Taki'nin yanında bulun Elinde bir gonce gülü var
deyu Ali Naki imamların has
gülü Hasen-ül Askeri mümince kulu Muhammed Mehdi'dir ol şahım Ali Cümle erenlerin hali var
deyu Derviş
Ali'
m sen de söyle bir kelam Cümlesi Allah'dır hep
alem tamam Bizim katarımız on iki
imam Aşkın
deryasında gölü var deyu
Kaynakça
• Vasfi Mahir Kocatürk : Tekke Şiiri Antolojisi. Edebiyat Yayınevi, Ayyıldız Matbaası, Ankara 1968. • İsmail Özmen: Alevi - Bektaşi Şiirleri Antolojisi (19 Yüzyıl 4. Cilt). Saypa Yayınları, Ankara 1995. • Cahit Öztelli: Bektaşi Gülleri -Bektaşi-Alevi şiirleri Antolojisi. Milliyet Yayınları: Türk Klasikleri Dizisi 10, Murat Matbaası, İstanbul 1973.
- Ozanlarımız - |