Âşık Remzâni |
DEDEMOĞLU 28
Hazırlayan: Hasan OYTUN
17. yüzyılda yaşadığı varsayılmasına karşın kesin bir bilgi yoktur. Şiirlerinden yola çıkılarak, Alevi-Türkmen olduğu ve Orta Anadolu’da yaşadığı söylenebilir. Bazı araştırmalarda, bir süre Halep yöresinde yaşamak durumunda kaldığı ve sonra yeniden Anadolu’ya döndüğü verileri bulunmaktadır. Şiirlerinin kökeninde Orta Anadolu kadar Horasan bağlantısı da bulunan Dedemoğlu’nun Teslim Abdal’la da bir yakınlığı olduğu anlaşılmaktadır. Bunun dışında, yine aynı yüzyılda yaşamış Çorumlu bir Dedemoğlu’nun varlığı bilinmektedir. Ancak bazı varsayımlara göre, Anadolu’ya döndükten sonra yerleşik yaşama geçmiş olan Dedemoğlu’nun giderek yeni yaşamını şiirlerine yansıttığından dolayı başka bir Dedemoğlu yanılsamasına yol açabileceği de göz önünde bulundurulmalı.
-1- Akça kuğum, sen mi
geldin göllere Arife kendini bildirmeyigör Avcının
dilinde
göllerin namı Sak ol, tellerini yoldurmayı gör Sinemin başını yaralı gördüm Bir dost yaraladı, bir
de sen vurdun Eşinden
mi
ayrıldın, nedir
bu derdin Derdini dertliye
bildirmeyigör Derdin var ise de bilene
bildir Güle har düşerse bir müşkil haldir Kızılırmak
dosta
bir doğru yoldur Karış
ummanlam
gel, durmayıgör İptida
Muhammed
Dede'yi boyla İn, Koyun Baba'yı ziyaret
eyle Bildir ahvalini, sırrını söyle Gerçeğin
nefsini
öldürmeyigör Dedemoğlu,
böyle
imiş yazılar Sinede yarası olan
sızılar Aşık
olan
maşukunu arzular Terk edip adeti kaldırmayıgör
-2- Anadan atadan şöyle doğanlar Hak edip insanı neyledin dünya Kırk arşın kameti ince miyanı Ali gibi aslanı neyledin dünya
Fatma anamız da Ali'nin yari Beline bağlamış hub Zülfikarı Eba Müslim gibi er olan eri Fazl-ı gülistanı neyledin dünya
Kurdu kuşu nutku ile durduran Zelha'yı genceltip Yusuf'a veren Tahtı da rüzgarla beraber duran Sultan Süleyman'ı neyledin dünya
Çıkıp şu aleme kendin bildiren Lut kavmidir birbirini öldüren Omuz verip Kaf dağını kaldıran Hamza pehlivanı neyledin dünya
Dedemoğlu kaynar aşkın tavası Ateşi yok sır hikmettir havası Yaralar ilacı dertler devası Şu hekim Lokman'ı neyledin dünya
-3- Bir dereye vardım suyu ses verir Bir öğrenci hocasına ders verir Şah Hüseyin’dir Kerbela da yas verir Ah senin dertlerin İmam Hüseyin
Geyikler geldi de erler sağmadı Ay güneş tutuldu gün de doğmadı Rahmet ler kesildi yağmur yağmadı Ah senin dertlerin imam Hüseyin
Duyun imam Hüseyin’e n’ettiler Kellesini top edip de attılar Cübbeler giyip de horon teptiler Ah senin dertlerin İmam Hüseyin
Elin kesti bir Allah’ın zalimi O da bildi nic’olacak halini Ay tutuldu gün devşirdi nurunu Şu senin dertlerin İmam Hüseyin
Bir su vermediler ol adil hana Yediler içtiler hem kana kana Çok fıgan eyledi Şehriban ana Şu senin dertlerin İmam Hüseyin
Kesik başı orta yere koydular Sevindiler oh Hüseyin dediler Siyah saçın al kanlarla yudular Şu senin dertlerin İmam Hüseyin
Dedemoğlu bak Yezid’in kastine Askerini çekmiş gelir üstüne Böyle zülüm m’olur Ali nesline Şu senin dertlerin İmam Hüseyin.
-4- Bir selamın geldi
seher yelinden Lütfeyle halimden gel Koçu
Baba Kime imdada gidem kimin
elinden Akar çeşmim yaşın sil
Koçu Baba Gerçek ersin, şek getirmem özüme Artık
eksik
kalmayasın sözüme Küskün müsün, niçin bakman
yüzüme Yönün beri dön de gül Koçu
Baba Mecnun'um, başıma kuşlar tünedi Ah ettikçe didelerirn kanadı Çok er geldi, kılıcını denedi Hamle sana düştü, çal
Koçu Baba Bir derde giriftar oldum, çekerim Gözlerimden kanlı yaşlar dökerim Medet mürvet, der de yola bakarım Yetiş
imdadıma, gel Koçu Baba Dedemoğlu,
bu
dünyaya gelenler Ahmak imiş dünya için yelenler Dünya benim, diye dava kılanlar Sabr ile selamet kıl, Koçu Baba
-5- Çark devrildi dolap döndü Ahir zamana düşüptür Ay yerinde gün yerinde Küfran seline düşüptür Yerindedir gece gündüz Örgülü terazi yıldız Bir hanhara gidelim biz Yollar dumana düşüptür Yağmur
yağar biter otlar Mevç gelir türlü nimetler Yar ile danışır yadlar Har gülistana düşüptür Bülbülün zan figanı Doldurur iki cihanı Şu
dünyanın sonu fani Kavli yalana düşüptür Dedemoğlu
der
hasretten Yandı
yüreğim gayretten Umarım
ki
inayetten Şah
-
ı Merdan'a düşüptür.
-6- Çıktık
Horasan'dan eyledik sökün Düşürdüler
bizi tozlu yollara Omuzda
parlıyor kargı cıdalar Aşırdılar
bizi karlı dağlara Bölük
bölük oldu yüklendi göçler Atlandı
ihtiyarlar yayandır gençler Başımıza
geldi gördüğü düşler Düşürdüler
bizi gurbet ellere Gahi
konduk gahi göçtük yollarda Bilip
bilmediğim gurbet ellerde Alem
dağlarından şu daz çöllere Şimden
sonra destan olsun dillere Oradan
yükledik geldik Culab'a Seksen
dört bin erdir gelmez hesaba Deve
koyun çoktur insan kalaba Susuz
hayvan inileşir göllere Dedemoğlu
der ki aşkın bağından Aşırdılar
bizi Yozgat dağından Anadolu
Sivas şehri sağından Bizden
sonra bir nam kalsın illere
-7- Dergâha gelen erenler Merhaba hoş geldiniz Doğru seyahmı yolunuz Merhaba hoş geldiniz
Bu gün ben pirimi gördüm Bahçesinde gülün derdim Mir’ac-da Muhammed-i gördüm Merhaba hoş geldiniz
Dedemoğlu illeriniz Hoşca kokar gülleriniz Nerden gelir yollarınız Merhaba hoş geldiniz
Nakarat: Ya Ali Senden medet İsterim senden medet Bir kul Hak tan korkmuyor Korkarım ondan medet
-8- El ere bunalmayınca çağırmaz Aman mürvet, pirim Ali gel yetiş Sen melhem etmezsen yaram
onulmaz Aman mürvet, pirim Ali gel yetiş On - ki İmam katarıdır bu
katar Dostun hakipayi gözümde
tüter Muradın
cevr
ise bu bize yeter Aman mürvet, pirim
Ali gel yetiş Muhammed, Ali'dir erkanım, yolum Hasan, Hüseyin'dir bahçemde
gülüm Zeynel' abidin'den al
arzuhalim Aman mürvet, pirim Ali gel yetiş Bakır'dan
bakalım Cafer soyuna Yüzümü süreyim hakipayine Musa Kazım, Riza
yüzü suyuna Aman mürvet, pirim Ali gel yetiş Taki, Naki, Hasan Ali,
Askeri Dertteyledik, bundayık, yetiş gel
beri Nice bir ağlattın bu günahkarı Aman mürvet, pirim Ali gel yetiş Dedemoğlu,
yardım eyle düşküne Sen mürşitsin seçilmeyen
müşküle Mehd - i Sahip - Zaman Allah
aşkına Aman mürvet, pirim Ali gel yetiş
-9- Erenlerin, evliyanın yoluna Derviş
oldum,
erdim kudret sırrına Hüseyn'den
aldılar senin yerine Güzelsin Serez'in şahı güzelsin Güzelsin pirimin nuru güzelsin Cisminden alınan yerin
nuru var Gelen dervişlerde kudret
sırrı var On iki imam gerçek erin aslı var Güzelsin Serez'in şahı güzelsin Güzelsin pirimin nuru güzelsin Şahlar
içinde
Serez'in şahısın İsmin
Şah Bedreddin
ilim varısın Müminler kabesi dostun
nurusun Güzelsin Serez'in şahı güzelsin Güzelsin pirimin nuru güzelsin Şahlarımız
var
imamlar ağası Müşkilin
ehli
mollanın illası Şefaatçımızdır
velayet
şahı Güzelsin Serez'in şahı güzelsin Güzelsin pirimin nuru güzelsin Çığrışa
çığırışa aştık balkanı Altıncıda
gördük
Serez halkıma Yedincide yüzler sürdük
sultana Güzelsin Serez'in şahı güzelsin İndim seyreyledim dostun durağı Güzelsin pirimin nuru
güzelsin Sekiz melek tutar arşın direği Pirimin hesapsız yanar çırağı Güzelsin Serez'in şahı güzelsin Güzelsin pirimin nuru güzelsin Dedemoğlu
uyarır çırağı yakar Kara
nine eşiğine yüz sürer Derviş
Cemal Baba'm murada erer Güzelsin Serez'in şahı güzelsin Güzelsin pirimin nuru güzelsin
-10- Erler evliyalar kırklar yediler On iki imamların kurbanıyım ben Şakalak
koç
ile bile yayıldım On iki imamların kurbanıyım ben Cebrail çalındı bendim
sayıldı Yerle gökün arasında duyuldu Tekbir oldu derilerim
soyuldu On iki imamların kurbanıyım ben Anam kısır koyun
atam Cebrail Nefesten hükm oldu emrine
kail Bilendi bıçaklar kalk
imdi soyut On iki imamların kurbanıyım ben Koçların
alnında yazılı Kur'an Mahrum kalmaz bu sitemleri
gören Yarın
ahirette
şefaat uman On iki imamların kurbanıyım ben Yedi kere yünceğimiz kırktılar Etimi de pare pare ettiler On iki imam sürüsüne kattılar On iki imamların kurbanıyım ben Dedemoğlu
görmüş idi düşünü Eğildi
secdeye
koydu başını Ali'ye pay çıkardılar döşünü On iki imamların kurbanıyım ben
-11- Gel gönül okuyu virdi Hak Muhammed ya Ali La feta illa Ali la Seyfe illa Zülfikar Hüsn-ı Hulkı Rıza ya sıtgıylen digil beli La feta illa Ali la seyfe illa Zülfikar
Şah Hüseyn-i Kerbela sın İmam Zeynel Abidin Muhammed Bakır-ı Cafer ilmin okur Ehl-i din Evela bildim cümlesinden evel İmam erkanın La feta illa Ali la seyfe illa Zülfikar
Musa Kazim Rıza’ya razı kıl kendi özün Virdin olsun bu isimler arın peseng-i pastan özün Her daim Dergâha eyle yöndemin kıl niyazın La feta illa Ali la seyfe illa Zülfikar
Şah Taki’yi hem Naki’yi sev muhabbet nameden Onları sevmez olursa serün defterhaneden Aşıkın nişanı budur Hak Muhammed Ali ‘den La feta illa Ali la Seyfe illa Zülfikar
Dedemoğlu yaradandan aşk eri olmak dile Çağır candan inşallah ol sahib-zaman gele On İki İmam ı sevenler Dergâha secde kıla La feta illa Ali la Seyfe illa Zülfikar
-12- Geldim gider oldum dar-ı fenadan Edna gönlüm dört nesneden geçmedi Biri didar biri cennet mahbubdan meyden Gayrı kimselere sırrın açmadı
Didarsız cenneti mahbubsuz meyi Virseler neylerim sen edna diyi Budur aşıkların erkanı hamdi Aşık badesin yad elinden içmedi
Yar bade doldurup karşımdan gelse Kaldırıp nikabın şaz olup gülse Küşat meşrep ile hub nazar kılsa Arifler bu lütfe baha biçmedi
Ali Muhammed’dir Muhammed Ali Hasan Hüseyin’dir bir dalın gülü İmam Zeynel İmam Bakır’ın seli Arkım bendim gayrı göle geçmedi
İmam Cafer göründü ya gözüme Kazım’ın pâyını sürsem yüzüme Rıza’dan bir nur doğdu özüme Gayrı sevda gönlüm evin açmadı
Taki Naki İmam Hasan Askeri Mehdi müminlerin virdi ezberi Dedemoğlu cümlesinin kemteri Anın içün eri erden seçmedi
-13- Gine bad yelleri esti Zülfin teline dokunu Naşi gülistana bastı Atalım batın okunu
Her kim ki yolundan azdı Evliya da ondan bezdi Amennası yol nedir sızdı Çevirin sofuya yakını
Alem suret uğrusı oldu Ötesinden haber aldı Hemen yola hayf oldu Gider kalmadı çekini
Dilindedir hali yoktur Hiç birinde eli yoktur İkrarına beli yoktur Süküt dutmaz dilini
Dedemoğlu buna ne etsin Çekilip hançere gitsin Doksan bin er yardım etsin Şöyle zulmetten sakını
-14- Gönül sana bir nasihat eyleyim Hasan Hüseyin’dir imamlar merdi Sakın mürvet kapısından ayırma Şehitler ulusu gaziler virdi
Hak Muhammet Ali virdin söyleyim Zeynel Abidin’le Bakır da gördü Birde bağlan ikilikte yorulma Anların gördüğü yoldan ayrılma
Cafer’in ilminde Musa-i Kazım Dün gün Askeri’ye eyle virdini Rıza yolunda bağlıdır özüm Bağlayıban kadim bekle yurdunu
Taki’ye Naki’ye ersin niyazım Hak’tan gayrı kimse bilmez derdini Pirin nazarında dardan ayrılma Sakın o hak bilmez diye darılma
Sahib zaman gelsin yarem bağlasın Gülşen etsin gamlı gönlüm eğlesin Dedemoğlu’n divana kayıt eylesin Bunda sorul yarın anda sorulma
-15- Gülü seyran bağlarında gezerken Gözlerime mah-ı taban göründü Tahmin ettim aşığını öldürmüş Eller yalın kılıç kandan göründü
Karşımda kaşların çattığı zaman Pervaz kurup samah tuttuğu zaman İlkbahar ayları bittiği zaman Lalesi sümbülü reyhan göründü
Dil lebin çeşmesinden kanmak ister Çık salın sevdiğim cemalin göster Herkes sevdiğinden mah-ı tab ister Hüsnün aşıklara seyran gördündü
Dedemoğlu erkan nizamdan aşma Özünü bilenin yayından şaşma Varıp bir kötünün suyuna düşme Akıl başta mihman göründü
-16- Hasretin ciğerim büryan eyledi Gözlerim yolları gel efendim gel Kalktı gönül kuşu cevlan eyledi Gözlerim yolların gel efendim gel
Evel sen ahır sen geçmezem senden Bunca muhabbetin çıkarmı candan Kalktı göç eyledi kevnü mekandan Gözlerim yolların gel efendim gel
Urum sufileri bildiğin şaştı Rakip ler çok oldu pek hadden aştı Şimdi gayret Şahı Merdan a düştü Gözlerim yolların gel efendim gel
Horasan dan kalktı Hint’i yararak Kafirleri top top etti yararak Cümlesine usul nizam vererek Gözlerim yolların gel efendim gel
Dedemoğlu Allah Allah diyelim Gel nefsaniyeti elden kovalım Emir buyruk Hak tan biz neyliyelim Gözlerim yolların gel efendim gel
-17- İmam
Hüseyin'e olan zulmata Gökte
melek yerde insan ağladı Gidi
kesti ellerini doğradı Gökte
melek yerde insan ağladı Elin
kesti bir Allah'ın zalimi O
bilmedi ne olacak halini Ay
tutuldu gün düşürdü nurunu Gökte
melek yerde insan ağladı Kesik
başı ortalığa koydular Ah
Hüseyin vah Hüseyin dediler Siyah
saçın al kanlarla yudular Gökte
melek yerde insan ağladı Bir
su vemıediler ol adil hana İçtiler
Yezitler hem kana kana Çok
figan eyledi hem Fatma Ana Gökte
melek, yerde insan ağladı Dedemoğlu
bak Yezit'in kasdına Askerini
çekti gelir üstüne Böyle
zulm mü olur Ali dostuna Gökte
melek yerde insan ağladı
-18- İntizarım ol gözleri mestime Nice bir ağlar gözlerim nice bir Durmaz münafıklar düşer kastime Nice bir yollarım bağlar nice bir
Muhammed Ali’ye bağlıdır bendim Hasan Hüseyni sevdim inandım Beşe seli gibi taştım bulandım Nice bir sellerim çağlar nice bir
Zeynelin aşkına girmişim yola Muhammed Bakır’ın sevgisi ile Almış imam Cafer damgasın ile Nice bir sinemi dağlar nice bir
Kazim Rıza‘ya olmuşum bende Taki’yi Naki’yi severim canda Giden geri gelmez fani dünyada Yad murat almadı sağlar nice bir
Hasan Askeriden tuttum demanı Bu kadarınca gönlümde şekki gümanı Dedemoğlu Mehdi sahib zamanı Nice bir efendim bekler nice bir
-19- Kerbela çölünden sakin mi geldin Ne yaman firgatli ötersin turnam İmam Ali katarına.....yuban Kırklar´ın semahın tutasın turnam
Kırklar senin ile biledir bile Yediler hizmetin ol mail ola Ol Hızır Nebi de yardımcın ola Güruhu Naci´ye yetesin turnam
Evel bahar yaz ayları doğanda Semah tutup gök yüzüne ağanda Yavru şahin tellerine değende Ali´m dost dost diye ötesin turnam
Ali´nin avazı sende bulundu Ne yaman ötersin bağrım delindi Ol Pirden bir haber al da gel şimdi Gönlümün gamını atasın turnam
Dedemoğlu durmus katlini yazar Oturmuş ağdevin bendini çözer Mecnun Leyla için çölleri gezer Can verki canana yetesin turnam.
-20- Kimi bulur Mevlasını Tutar elde deman eyler Kimi bilmez acep neyler Ola dini güman eyler
Kimi doğmuş anasından Kimi göçmüş hanesinden Kimi almış danesinden Kimi sürüp saman eyler
Kimi nakıs kimi cahil Kimi akıl kimi kamil Kimi cömert kimi bahil Kendi özün yaman eyler
Kimi arif kimi aşık Kimi maşuka ulaşık Kimi candan bekler ışık Güder ahdı aman eyler
Dedemoğlu bekle yurdun Zikreyle dilinde virdin El tutuben ikrar verdin Sana ikrar iman eyler
-21- Medet hey Allah ım medet Gel derdime derman eyle Yetiş ya Ali Muhammed Gel derdime derman eyle
Hasan Hüseyin aşkına Sen yardım eyle düşküne İmam Zeynelin aşkına Gel derdime derman eyle
Şah Taki ve Şah Naki İmam Hasanül Askari Af eyle günahkarları Gel derdime derman eyle
İmam Bakır ın katına Cafer in ilme zatına Musa Kazim hürmetine Gel derdime derman eyle
Gel Haktan dileğin dile Mehdi sahib zaman gele Dedemoğlu secde kıla Gel derdime derman eyle
-22- Mehdi'yi eğer candan seversen Varınca
bir
tel ver pirime turnam Hasan Hüseyin'den imdad umarsan Varınca
bir
tel ver pirime turnam Zeynelabidin'in gonca
gülleri, Bakır
kılavuzdur sürer yolları, Gül yüzlü yarimin zülüf
telleri Varınca
bir
tel ver pirime turnam Caferi Sadık'la Musa
- yi Kazım, İmam - ı Rıza'ya bağlıdır özüm, Bir de benim için eyle niyazım, Varınca
bir
tel ver pirime turnam. Muhammed Taki'dir Aliy - yül
Naki Hasan - ı Askeri zülfünün bağı, Yerin, göğün, arşın, kürsün
durağı, Vannca bir tel ver pirime
turnam Dedemoğlu,
Hak'tan
tuttum dameni Küfür deryasında buldum
imanı, Seversen Mehdi - i Sahip Zamanı Varınca
bir
tel ver pirime turnam
-23- Muhammed Ali yi candan seversen Varınca bir tel ver Pirime turnam Hasan Hüseyin den imdat umarsan Varınca bir tel ver Pirime turnam
Ol imam Zeynelin gonca gülleri Bakır kılavuzdur sürer yolları Severim dostumun zülfün telleri Varınca bir tel ver pirime turnam
Cafer-i Sadık ta Musa-i Kazim İmam Rıza ya bağlıdır özüm Emaneti sana ey ulu Azim Varınca bir tel ver pirime turnam
İmam Taki de şah Ali Nağı (=Naki) Hasan Ali Askeri çeşmim çırağı Yerin gögün arşın kürsün direği Varınca bir tel ver pirime turnam
Eğer turnam Kerbela ya varırsan Necef teki türbeyede uğrarsan Şu Anadolu dan suval sorarsan Healimi haber ver Ali ye turnam
Dedemoğlu Hak tan tuttuk demanı Küfür deryasında bulduk imanı Seversen Mehdi ye sahib zamanı Varınca bir tel ver pirime turnam
-24- Ne güzel yaratmış Hak teala Hüsnün münevverdir gülden ziyade Cemalin şavkına doyulmaz ey can Paresince zülfün telden ziyade
Allah Şad olup gülünce güller açıldı Zebanından lal ü gevher saçıldı Hüsnün kitabından müşkül seçildi Dişlerin dür lebin baldan ziyade
Kipriğin ok kaşın benzer kemane Çeşmin cellat olmuş hamleder cane Ulusun misalin yoktur bir tane Beylerin zer-i fil filden ziyade
Kemalin bir nihayettir sorulmaz Bir lahza yüzün görmesem durulmaz Her dem gelir yoklar gönül yorulmaz Uçan kuştan esen yelden ziyade
Dedemoğlu aydur böyle bir asıl Saçın sümbül kaddin selviden usul Açup ak kolların Lahmike Lahmi ol Dolansın boynuma şaldan ziyade
-25- Sabahın seherde durdum Ustazım Muhammed Ali Sığındım Şah-ı Merdan’a Sensin müminlerin eli
Allah dedim yola girdim Ta Ezelden dedim beli Sığındım Şah-ı Merdan’a Sığındım Şah-ı Merdan’a
Hasan Hüseyin’dir virdim İmam Cafer ‘dendir aşıkım Şah imam Zeynel’e erdim Hayali anber-i müşküm
İmam Bakır’a yüz sürdüm Musa’yı Rıza’ya düştüm Sığındım Şah-ı Merdan’a Sığındım Şah-ı Merdan’a
Taki Naki Askeri’den Dedemoğlu mürvet aman Ta elest’den beriden Yoktur özümüzde güman
Batın kılıcın yürüden Şah Mehdi-i sahib-zaman Sığındım Şah-ı Merdan’a Sığındım Şah-ı Merdan’a
-26- Sabahın seherinde uyandım Dostum gelir güle güle Çıkmış gelir otağından Ak kolların sala sala
Yar güle güle gelince Güller açılur gülünce Muhabbet gülün bulunca Görür oynar d’ola d’ola
Aşıkın bendi boşanır İner türaba döşenir Rahmet kuşağın kuşanır Erden himmet ala ala
Er himmeti almayanın Aşk gölüne dalmayanın Müşterisin bulmayanın Bu gümandır kala kala
Hak müşterisin bulmalı Özge pazarlık kılmalı Muratlar hasıl olmalı Hak cemine gele gele
Hak ceminin niyazını Ne hub ekmişler düzünü Bir dahi görsem yüzinü Çeşmim yaşın sile sile
Dedemoğlu gam üstüne Yarem gelir em üstüne Dem ederler dem üstüne Nur kadehler dola dola
-27- Yeşil
kamçılı boz ata Binen
kimdir ? Bilin imdi. Dört
kitabı dört satıra Yazan
kimdir? bilin imdi. Gaiptendir
anın üçü, Bilmediler
nedir suçu, İsmail'e
inen koçu Yüzen
kimdir? Bilin imdi. Hem
okurum, hem yazarım, Kimseler
bilmez nazarım, Peygamberlerin
mezarın, Kazan
kimdir? Bilin imdi. Gelir
dayanırdı denge, Biner
gider idi cenge, Ak
deveyi, ol peşenge, Dizen
kimdir? Bilin imdi Dedemoğlu,
cennet şarı, Mümin
olan anda varı, Pcydan
edip zülfiktlrı Düzen
kimdir? Bilin imdi.
-28- YÜZNAMEDEN
Dedemoğlu az oku Aç kitabı düz oku Alana bir harf yeter Almayana yüz oku
Dedemoğlu Yasin’den Elif de çıkar Yasin’den Bülbül ü kafese korlar Dilinin belasından
Dedemoğlu azda var Elli de var yüzde var Öpülecek elde var Tükürecek yüz de var
Dedemoğlu çimenden Su çıkar şu çimenden Pirim günahım geçse Kim sorar suçu benden
Dedemoğlu nesi var Nesi var neresi var Biri magrip bir maşrıkta Su sızmaz arası var
Dedemoğlu nesi var Nesi var neresi var Allah’la diz dize otursa Bin yıllık arası var
Dedemoğlu incidir Lal ve gevher incidir Cahiller bir iş yapar Nihayet can incidir
Dedemoğlu kar yağar Kar yağar karga yalar Allah’ım bu nasıl iş Şekeri karga yalar
Dedemoğlu incidir Lal gevher incidir Arif ler bir iş yapar Ne incir ne incidir
Dedemoğlu yoluna Yol içinde yoluna Yol içinde olmayan Bir gün ola yoluna
Dedemoğlu yol vardır Yol içinde yol vardır Düşkün olan kişide Elbette bir hal vardır
Dedemoğlu meydanda Dem sürarler meydanda Bu meydana gelenin Küllü varı meydanda
Dedemoğlu meydana Mey getürün meydana Meydana mey getürmeyen Layık mudur meydana
Dedemoğlu hana var Mey getür meydana var İçüpte esrürmeyen Ne bilür mey de nevar
Dedemoğlu az söyle Bişir sözün öz söyle Şu meydanda yol Hakka Elverecek söz söyle
Dedemoğlu yarinden Er dönermi darından Yar ile yar olanlar Geçmek gerek varından
Dedemoğlu yar bilür Yar kıymetin yar bilür Hakka yakın olanın Kıymetini er bilür
Dedemoğlu er gerek Bir vefalı yar gerek Er kıymetin bilmeğe Yine kamil er gerek
Dedemoğlu dem gelür Dem içinde dem gelür Dem olmayan meydanın Encamında gam gelür
Dedemoğlu yaz gelür Kakıldaşır kaz gelülr Erenler dem irince Al baharlı yaz gelür
Dedemoğlu yar gelse Alem dolu yar gelse Canı teslim kılarken Üzerime yar gelse
Dedemoğlu yar gelse Hüda-m müesser kılsa Canım tenden göçünce Namazımı yar kılsa
Dedemoğlu ceme var Cem içinde ceme var Günahlar yargılanır Düştün ise cem-e var
Dedemoğlu bu hane Kalmadı Süleyman-a Mürvet ile varınca Anda bakılmaz kana
Dedemoğlu kemali İsterim Hak cemali Kemal kesbetmeyenler Görürmü Hak cemali
Dedemoğlu gelenin Hakka secde kılanın Abdesti muhkem gerek Hak cemine gelenin
Dedemoğlu gönüle Sakın değme gönüle O gönül Hak makamı Sakın değme gönüle
Dedemoğlu su akar Daim didara bakar Hatır yıkanlar Hakkın Evin miracın yıkar
Dedemoğlu derdim var Yüreğimde urdum var Bin dermana vermezem Bir kıymetli derdim var
Dedemoğlu Dost olmaz İçiyibte mest olmaz Dost gaybetine dosttur Yüze gülen dost olmaz
Dedemoğlu kamil ol Kemal ehli kamil ol Ülemayım der isen İlminle kamil ol
Dedemoğlu Ali den Gerçek dönmez Veli den Üç isim bir manadır Ayrılmayız Ali den
Dedemoğlu der Ali Evel ahır bir Ali Benim gibi varmola Hem günahkar hem deli
Dedemoğlu gelenler Hakka secde gılanlar Edep erkan gözlesin Hak cemine gelenler
Kaynak: Alevi-Bektasi Siirleri Antolojisi Cilt 3 İsmail Özmen (Bazi deyişler Hasan Dede Dergâhı Ziyaretçi Defterinden alınmıştır)
- Ozanlarımız - |