Âşık Remzâni |
AŞIK DAİMİ 73
Hazırlayan: Hasan OYTUN
1932
- 1983. İstanbul’da doğdu. Asıl adı İsmail Aydın’dır. Dedelerinin ikisinin de
saz şairi olmasının etkisiyle küçük yaşta bağlama çalmasını ve aşıklık
geleneğini öğrendi. Ancak ilk ustası Aşık Davut Sulari’dir. Yaklaşık 10 yaşında
Davut Sulari’nin yanında çıraklığa başlayan Daimi, 2,5 yıl kadar birlikte
dolaşarak geleneğe, şiire ve türküye ilişkin bilgisini pekiştirdi. Aşık Daimi,
1950 yılında İstanbul’dan ayrılarak Tercan’a yerleşti. Özellikle bu yıllar,
yörede duyulduğu ve sevildiği dönemdir. Aynı zamanda kendisinin de aşıklık
geleneğini yörede pekiştirmesine fırsat oldu. 1962’den sonra yeniden İstanbul’a
dönen Daimi ölümüne dek orada yaşadı. Geçmişi dolayısıyla Tercanlı Daimi olarak
anıldı. Önceleri usta malı türküler söyleyen Aşık Daimi daha sonra kendi
deyişlerine ağırlık verdi. 1948 yılında «Bir seher vaktinde indim bağlara»
dizesiyle başlayan ilk türküsünü yazıp müziklendiren ve yaşamı boyunca
arşivlere yüzlerce türkü kazandıran Aşık Daimi, TRT tarafından açılan sınavı
kazanarak kaşeli sanatçı oldu. Özellikle yaşamının son 20 yılında birçok genç
aşığı etkiledi. Uzun yıllar birçok sanatçı ve aşığa bağlama dersleri verdi.
Şiirlerinde sevgi, doğa ve her türden ayrımcılığı eleştiren, insan öğesini öne
çıkaran konuları işledi. Türkiye ve Avrupa’nın çeşitli kentlerinde konserler
verdi, birçok kaset doldurdu. Yadigar Aydın Orhan tarafından hazırlanan
Daimi’nin tüm şiirleri/türkülerinin toplandığı kitap «Aşık Daimi, Hayatı ve
Eserleri» (1999) adıyla yayımlandı.
-1- Arzu çekerim o yare Bir gün olur gelir diye Şu sinem oldu bin pare Cananını bulur diye
Aşk ile bağrım ezerim Söyler derdimi yazarım İlde umutlu gezerim Yar halimden bilir diye
Ararım lebi balımı Kuruttu budak dalımı Yare söylerim halımı Göz yaşımı siler diye
Gördüm yari otağında Yandırdı gençlik çağında Yazık ömrümün bağında Gonca güller solar diye
Daimi'yim bir kemterim Kara Bağrımı döğerim Naçarım boynum eğerim Bu dert bende kalır diye
-2- Arzuladım ben de dostu görmeğe Çekti huzuruna aldı dost beni Diz çöktüm önünde yüzüm sürmeğe Aldı yerden yere çaldı dost beni
Cehalet bir perde çekti önüme Yazık oldu baharıma ömrüme Teselli ararken garip gönlüme Aşkın girdabına saldı dost beni
Dertli Daimi'yim gurbet ellerde Türkümüz söylenir esen yellerde Sessiz vadilerde ıssız çöllerde Aradı sonunda buldu dost beni
-3- Aşkın tüfengini taktım boynuma Avcıyım peşinde gezerim leylam Bir gece üryan ol gel gir koynuma Leblerinden bade süzerim leylam
Sen içirdin bana aşkın tasını Mevlam silsin gönüllerin pasını Yardan ayrılanlar tutar yasını Giyinmem alları çözerim leylam
DAIMl'yim derdin söyler dostuna Maşuk isen girme aşık kastına Koyun beni yar yolunun üstüne Böylece kazılsın mezarım leylam
-4- Aşkına düşeli yandım kül oldum Derdimdir Muhammet dermanım Ali Elin tutup bir mürşide kul oldum Yolumdur Muhammet erkanım Ali
Hakikat bezmine kadim şah olan Cümle müminlere kıblegah olan Tarikat elinde mihri mah olan Demimdir Muhammet devranım Ali
Mümin olur kör nefisten sakınan Muhabbetin güllerini takınan Dört kitabın beş yerinde okunan Bağımdır Muhammet reyhanım Ali
Bir mihnet eyledim şahlar şahına Düzdüm katerimi aşkın rahına Yüzümü sürmüşem dost dergahına Üstadım Muhammet burhanım Ali
Daimi'yim gördüm hakkın yolunu Derdim dost bağının gonca gülünü Teslim olup tuttum pirin elini Temelim Muhammet mekanım Ali
-5- Aşıkını bu menzile erdiren Her ne halde isem bilir dost beni Bir noktada bin bir hikmet gördüren Her ne halde isem bilir dost beni
Çekip katarını yola gelene Canım kurban olsun halden bilene Şu gönlüm yar olmaz yüze gülene Her ne halde isem bilir dost beni
Mümin olan muhabbeti hal eyler Özünü alemde türap yol eyler Nadan olan ismimizi pul eyler Her ne halde isem bilir dost beni
Kerem eyle kurtar ulu yaradan Ayırma bizleri cemden sıradan Cahil olan seçmez akı karadan Her ne halde isem bilir dost beni
Daimi eriştim seyran çağıma Kumru dudu konar dal budağıma Ben bağban olmuşum kendi bağıma Her ne halde isem bilir dost beni
-6- Ayırma bizi katerden Medet senden Pirim Ali Mahrum eyleme didardan Medet senden Pirim Ali Yetiş Hacı Bektaş Veli
Münkürü nara yandıran Aşıkları uyandıran Ruhumuzu inandıran Medet senden Pirim Ali Yetiş Hacı Bektaş Veli
Miinkür olan kalır matta Ayırma doğru sıfatta Koyma bizi arasatta Medet senden Pirim Ali Yetiş Hacı Bektaş Veli
Müminlerin yolusun sen Muhammed'in gülüsün sen Rahmeti bol ulusun sen Medet senden Pirim Ali Yetiş Hacı Bektaş Veli
Daimi der günümüz var Kötülere kinimiz var Senden özge kimimiz var Medet senden Pirim Ali Yetiş Hacı Bektaş Veli
-7- Bağban niçin esirgersin bu gülü Bülbül gonca güle aşık değil mi Goncaya değmesin sakın yad eli O gonca bülbüle layık değil mi
Madem ki aşk ile yoğruldu Adem Niçin eylediler bu aşkı müphem Niçin sevgililer ediyor sitem Seven aşıklara yazık değil mi
Var mıdır dünyada kam alan kişi Akla ziyan imiş feleğin işi Yaktı yüreğimi aşkın ateşi Bağrım kebap oldu yanık değil mi
Bu nasıl sevdadır bu nasıl elem Kargalar dem çeker bülbüller matem Engel bırakmıyor olalım hemdem Acep dostlar buna tanık değil mi
Aşık isen sürün gel dedin geldim Ağlarken yaşını sil dedin sildim Sen bana kahrettin ben sana güldüm Daimi ahtına sadık değil mi
-8- Ben beni bilmezdim hatır kırardım Meğer ilmim noksan imiş bilmedim Ben insandan başka ilah arardım Meğer kamil insan imiş bilmedim
Tüm vadiler gibi sahralar gibi Sıradağlar gibi yaylalar gibi Akan sular gibi deryalar gibi Cümle alem bir can imiş bilmedim
Daimi'yim benliğime kanardım Kendimi görmezdim eli kınardım Kişiyi kendime düşman sanardım Nefsim bana düşman imiş bilmedim
-9- Ben bülbül olmuşum dostun gülüne Karganın konduğu daldan bana ne Aradım özümde buldum mevlayı Mecnunun gezdiği çölden bana ne
Gönlüme yazılmış cananın adı Canan imiş aşıkların muradı Her şeyden üstündür sohbetin tadı Arının yaptığı baldan bana ne
Uyulur mu ikrarsızın sözüne Gidilir mi cehaletin izine Varmak istiyorum aşk denizine Mandanın yattığı gölden bana ne
Dertli Daimi'yim yardır sevdiğim Gerçek aşıklara pirdir sevdiğim İkilikte değil birdir sevdiğim Ben beni bilirsem elden bana ne
-10- Ben gönlümü kul eyledim ehli irfana Kamil insana Dost elinden çekmem eli gitmem yabana Durdum divana Dost diye diye
Düştüm mürşit kemendine sardım özümü Verdim özümü Mürşit bana ayna oldu gördüm özümü Serdim özümü Dost diye diye
Tutuştu gönlüm elinden sönmez bir daha Dönmez bir daha Dosttan başka gerek mi var bir kıblegaha Girdin dergaha Dost diye diye
Oturmuş gerçek erenler sohbette sazda Demde niyazda İçirdi deminden saki bize birazda Gönlüm avazda Dost diye diye
Daimi'yim her an arar gözlerim seni Özlerim seni Alır gönül köşesine gizlerim seni İzlerim seni Dost diye diye
-11- Bir dilberim aşka layık Gördü özümü özümü Çok şükürler hup didara Açtım gözümü gözümü
Gayri güzel neylerim ben Aşk deryasın boylarım ben Tenhalarda söylerim ben Yare sözümü sözümü
Muradımı alamadım Şadolup da gülemedim Kayıp ettim bulamadım Kumru bazımı bazımı
Varmışam aşk devranına Yanar gönlüm suzanına Nazlı yarin gerdanına Sürdüm yüzümü yüzümü
Daimi'yim sevdiğime Dermana varam hekime Nazlı yardan özge kime Kilam nazımı nazımı.
-12- Bir gerçeğe bel bağladım erenler Aldı benliğimi bitirdi beni Damla idim bir ırmağa karıştım Denizden denize götürdü beni
Nice kabdan kaba boşaldım doldum Karıştım denize deniz ben oldum Damlanın içinde evreni buldum Yine benden bana getirdi beni
Buhar oldum yağdım yağmurlarınan Toprağa karıştım çamurlarınan Piştim fırınlarda hamurlarınan Üstadım sofraya yatırdı beni
Çiğnediler dişlerinen ezildim Vücut eleğinden geçtim süzüldüm Çaldı kalem bir deftere yazıldım İrfan mektebine yetirdi beni
Daimi'yim ermişlerin ereği Cümle varlık tabiatın gereği Bir ölmez ananın oldum bebeği Aldı dizlerine oturdu beni
-13- Bir niyazım vardır pirler pirine Yetiş Hacı Bektaş sen imdat eyle Gerçek erenlerin hüsn-i nuruna Yetiş Hacı Bektaş sen imdat eyle
Horasan elinden Uruma gelen Cümle düşmüşlerin eynini alan Cümle evliyaya hem rehber olan Yetiş Hacı Bektaş sen imdat eyle
Şimdiki insanlar yoldan azarlar Haktan korkmayıp da ahkam bozarlar Adem düşürmeye kuyu kazarlar Yetiş Hacı Bektaş sen imdat eyle
Geldi gaflet çöktü bu zaman kula Hiç giren kalmadı erkana yola İmanı satarlar akçeye pula Yetiş Hacı Bektaş sen imdat eyle
Softalar ters anlar mana hecesiz Nideyim dünyada varı yücesiz Daimi bir güldür gezer goncasız Yetiş Hacı Bektaş sen imdat eyle
-14- Bir Seher Vaktinde İndim Bağlara Öter Şeyda Bülbül Gül Yarelenir Bakmaz Mısın Sinemde Ki Dağlara Derdim Dökmeye Dil Yarelenir
Boş Geçirmeyelim Gel Bu Çağları Dolaşalım Sahraları Dağları Bir Gün Gazel Döker Ömrün Bağları Eser Sam Yelleri Dal Yarelenir
Daimi’yim Eder Çeşm-i Çırağı Dostun Muhabbeti Cennet Otağı Ancak Şu Dünyada Derdim Ortağı Sazım Figan Eder Tel Yarelenir
-15- Bu gün canan geldi bize Dudak saki diller meze Yarim tazelerden taze Koklamaya kıyamam ki
Benim yarim güle benzer Ovada sümbüle benzer Şakıyan bülbüle benzer Sohbetine doyamam ki
Yıldız gibi muallakta Doğarken gördüm şafakta Gerdanında nokta nokta Benlerini sayamam ki
Bozucuya dahil miyim Uyur gezer gafil miyim Madem Aşık Daimi'yim Ben cahile uyamam ki
-16- Bu nasıl devrandır bu nasıl demdir Gel bazı halimi sor nazlı güzel Ruzu şep çektiğim hicrandır gamdır Ne müşkül haldeyim gör nazlı güzel
Aşkın bülbül gibi beni zareler Çıkardım alleri giydim kareler Bulamadık şu derdime çareler Lütfedip yaremi sar nazlı güzel
Hülyalar ederim coş eder gönlüm Ömür baharını kış eder gönlüm Aşkın zehirini nuş eder gönlüm Sensin şu özüme kar nazlı güzel
Nazar kıl gönlümün yanan narını Aşığım çekerim aşkın darını Dağ olsa taşımaz ahuzarımı Dünyalar başıma dar nazlı güzel
Daimi der şeker misin bal mısın Lale misin sümbül müsün gül müsün Huri misin melek misin kul musun Bilinmiyor öten giz nazlı güzel
-17- Bulmak isterisen eğer didarı Semine çarh vurup pervanesi ol Terkeyle dünyada can ile varı Muhammet Ali'nin üryanesi ol
Azmeyleyip bu menzile erelim Men-aref sırrında didar görelim Girip bahçesinde güller derelim Hakikat mülkünün gülşanesi ol
Bu müminlik bir hekmettir atalar Bir noktada canı cana katalar Alıp seni elden ele tutalar Erenler katının dürdanesi ol
Ol nazlı cananın aşkı bendedir Şirin muhabbeti dertli candadır Muhammet Ali'nin nuru sendedir Fehmeyle kendini bir tanesi ol
Daimi kemterim çıraklar yansın Hakikat meydanı nura boyansın Ol Abu Kevserden içenler kansın Cümle aşK ehlinin meyhanesi ol
-18- Dem vurup dolaştı şem-e pervane Kül eyledi vücudumu nar aldı Bir bade içirdi çeşmi mestane Aklımı başımdan nazlı yar aldı
Ebrular yay olmuş kaşları keman Düş oldum aşkına el aman aman Bağban oldum dost bağına bir zaman Taze bitmiş goncalarım har aldı
Yeridir de deli gönül yeridir Vefasız dost olan ömür çürüdür Bir ah çeksem dağı taşı eridir Şu dertli gönlümü ahuzar aldı
Coşunada deli gönül coşuna Çok hal gelir aşıkların başına Meğer dost demişim boşu boşuna Güvendiğim dağları da kar aldı
Daimi'yim dönmez gider yolunca Gönülde şad olur dostu bulunca Mürşidi Kamile yakın olunca İşte henüz bahçelerim gül aldı
-19- Dilber sevdakarım gönlüm sendedir Halimi sormaya merhamet eyle Hak bilir ki senin aşkın bendedir Halimi sormaya merhamet eyle
Aşkın ile ince belim büküldü Du çeşmimden kanlı yaşım döküldü Ah çektikçe yarelerim söküldü Halimi sormaya merhamet eyle
Yeter aşığını güldür ağlatma Ciğerciğim aşk oduna dağlatma Varıp zülfün yad ellere bağlatma Halimi sormaya merhamet eyle
Seni seven aşık yanar yakılır Aşk hançeri şu sineme çakılır Zülfün kement olmuş cana takılır Halimi sormaya merhamet eyle
Daimi'yim eriştiğim çağlara Bülbül figan eder iner bağlara Mecnun olup düştüm yüce dağlara Halimi sormaya merhamet eyle
-20- Eğer gider isen yarin iline Selamımı yare ver seher yeli Can bülbülü hasret kaldı gülüne O gül çehresini gör seher yeli
Yürüdüğün yollar duman mı dağ mı Etrafı yeşillik bahçe mi bağ mı O nazlı sevdiğim hasta mı sağ mı Bir kez hatırını sor seher yeli
Kirpikleri oktur sineme çakar Gören aşıkların bağrını yakar Yarim seher vakti seyrana çıkar Zülfünü yüzüne vur seher yeli
Elleri kınalı yakılar ile Göğsü elvan elvan takılar ile Yayladan aldığın kokular ile Yarin çevresini sar seher yeli
Dertli Daimi'yim buralı olsam Güzeller yurdunun maralı olsam Şu gurbet ellerin kiralı olsam Yardan ayrılması zor seher yeli
-21- Ela gözlü nazlı yarin sevdası Mecnun edip saldı çöllere beni Çoktur o güzelin bize cefası Mecnun edip saldı çöllere beni
Bülbül oldum dost bağına giderim Yar halım bilmezse ya ben niderim Avcı oldum dost izini güderim Mecnun edip saldı çöllere beni
Benim o güzelim ruhi revanim Bakmıyor halime artar figanım Bozuldu dünyada çarhi devranım Mecnun edip saldı çöllere beni
Gülemedim şu dünyada ağladım Derdime dert ile merhem bağladım Hicran ateşiyle yürek dağladım Mecnun edip saldı çöllere beni
Daimi'yim devranım var demim var Yardan ayrılmışam bitmez gamım var Bu çeşmimden akan kanlı nemim var Mecnun edip saldı çöllere beni
-22- Enelhak denilen mana özünü Anladık sırrını ayana geldik Hep bir idik iptidada mekanda Serpile serpile bu yana geldik
Hoş bir hikayettir Adem'le Havva Müsbet tekamülden olmadık tenha Erdem tabiattan insana reva Canı birleştirdik canana geldik
Cevherin özüdür cismi insanın Hakkın sıfatıdır resmi insanın Yalnız cehalettir hasmı insanın Yıkıp yok etmeye meydana geldik
Mayası hakikat gevheri hüma Tükenmez madeni bir oldu sima Sormadılar bize kağıt diploma Yazıldık mektebi irfana geldik
Daimi'yiz toplum ereğimizdir Topluma yönelmek gereğimizdir Toplum ile çarpan yüreğimizdir Can ile baş ile kurbana geldik
-23- Erenler babında içtim bir dolu Hakikatli ulu meydana vardım Mümin müslim hepsi sürer bu yolu Bendine bend olup erkana vardım
Ben bir bezirganım her ilde gezmem Her olur olmaza metanım çözmem İlme hizmet edip okuyup yazmam Hak ile Hak olan bir cana vardıım
Mürşüdüm emretti çırağım yaktım Açtı can gözümü didara baktım Katre olup her dem engine aktım Dürrü meknıın saçan bir kana vardım
Bu bir sırrı haktır erebilene Hakikat gülünü derebilene Hak bendedir benim görebilene Enel Hak deyuben urgana geldim
Ey Daimi ne ustasın malın var Arı gibi her çiçekten balın var Hümdülillah edep erkan yolun var Kırkların Cemi'nde Selman'a vardım
-24- Ervahi ezelde sulbü maderde Bize Kibriyadan nur geldi geldi Kalktı ara yerde kalmadı perde Cümle aşıklara kar geldi geldi
Gönlümün çırası tutuştu yandı Benim bu feryadım arşa dayandı Kerbela çölleri kana bulandı Bu hal müminlere zar geldi geldi
Tarikat yolları sürülmez oldu Kayıptır nişanlar görülmez oldu Hakikat bağına girilmez oldu Muhabbet gülüne har geldi geldi
Mekan oldu bana dağlar yüceler Aşkın kitabından aldım heceler Yine çattı şu matemli geceler Aşkı şavk ehline zar geldi geldi
Daimi müşküller seçilemiyor Uğru var yollarda geçilemiyor Nihan oldu sırlar açılamıyor Bu zaman bizlere dar geldi geldi
-25- Evvel yol erkanı sürdüğüm demler Semah dönmek bize Ali'den kaldı Hakikat gülünü derdiğim demler Semah dönmek bize Ali'den kaldı
Mümin olan sürer bu kadim rahı Ziyaret eyledik ulu dergahı Kırkların ceminde yaptı semahı Semah dönmek bize Ali'den kaldı
Mümin olanlarda nişan bilinir Mürşidi kamilden ilham gelinir Tarikat babında menzil alınır Semah dönmek bize Ali'den kaldı
Riayet eyledik bir gerçek zata Teberra okurlar eğri sıfata Dört kapı sırrını geldik ispata Semah dönmek bize Ali'den kaldı
Daimi'yim bu menzile göçmeli Yetmiş üç farz ile müşkül seçmeli Talip olan hicabını açmalı Semah dönmek bize Ali'den kaldı
-26- Ey erenler gelin nazar eyleyin Hakikat bağının gülünden geldim Açtım metahımı pazar eyledim Bezmi muhabbetin gölünden geldim
Azmeyleyip nazlı pire dayandım Himmet etti gafletlerden uyandım İçtim dolusunu nura boyandım Firdevsi alanın elinden geldim
Münkürler düşerler gümana pasa Devranımız vardır düşmeyiz yasa Göklere çekildi Hazreti İsa Hazreti Meryem'in telinden geldim
Arif olan kişi irfana gelsin Men aref sırrını fehmedip bilsin Aşk ehli olanlar nasihat alsın Muhammet Ali'nin yolundan geldim
Daimi'yim vardır ülfetim nazım Erenler bağında kumruyam bazım Özbe öz dedemdir Musayi Kazım İmamı Rıza'nın belinden geldim
-27- Ey gaziler ben dostların yarenlerin aşıkıyım Arzeyleyip halimizi soranların aşıkıyım
Dost yolunda can verenler kendisi canan olur Aynel yakın dost yüzünü görenlerin aşıkıyım
Mevcut olan cümle varlık bir madenin cevheridir Bu aşkın gerçek sırrına erenlerin aşıkıyım
Senlik benlik küfrü mezhep perde imiş aşıklara Varlığını dost yoluna verenlerin aşıkıyım
Cemiyette edep gerek marifettir kemalet Hakikatin güllerini derenlerin aşıkıyım
Silelim gönül evinden ikilik aynasını Karar eyleyip birlikte duranların aşıkıyım
Şekilden kisveden geçip dertli Daimi gibi Özünü aşk yollarında yoranların aşıkıyım
-28- Ey nazlı sevdiğim mestane gözlüm Ne müşkül haldeyim bil insaf eyle Şahin kırdı kanadımı kolumu Bunaldım çöllerde gel insaf eyle
Bu aşkın ateşi gizli tendedir Damardadır iliktedir kandadır Derdin bende ise derman sendedir Elimi eline al insaf eyle
Doldurmuş testiye yayla suyunu Selviler kıskanır usul boyunu Türkmen misin öğreneyim soyunu Çatma kaşlarını gül insaf eyle
Hoş geliyor bana sitemin nazın Mest ediyor beni bülbül avazın Geçmeden baharın bitmeden yazın Dili süt dudağı bal insaf eyle
Mor zülüfün ak gerdana düşmesi Daimi'nin sinesini deşmesi Sensin aşıkların hayat çeşmesi Ak biraz kalbime dol insaf eyle
-29- Gece gündüz okuram La ilahe illallah Bülbül oldum şakıram La ilahe illallah
Alemlerin hudası Oldum pirin gedası Gönüllerin cilası La ilahe illallah
Mümin olur takınan Kör nefisten sakınan Dört kitapta okunan La ilahe illallah
Münkür olan azılı Bu defterden kazılı Dört kitapta yazılı La ilahe illallah
Aşıklara sevdası Eser aşkın havası İmamların duası La ilahe illallah
Hakikatin çırası Müminlerin töresi Geldi hakkın süresi La ilahe illallah
Müminlerin topusu Muhabbettir tapusu Sekiz Uçmak kapusu La ilahe illallah
Düştük Hak taktirine Varılmaz tedbirine Seltna'nın keşkürüne La ilahe illallah
Gider Şaha siyadet Oldu bize bu adet Ehlimana şahadet La ilahe illallah
Dört kapının çırağı Müminlerin durağı Yerin göğün direği La ilahe illallah
Şen olur aşk otağı Açılır cennet bağı Okunur seher çağı La ilahe illallah
Daimi'nin yücesi Geldi Kadir gecesi Cebrailin hecesi La ilahe illallah
-30- Gel ey gönül zikredelim Hudayı Bayram gecesinde bayram gününde Umalım Huda'dan lütfü etayı Bayram gecesinde bayram gününde
Müminler Hu çeker dökülür yaşlar Hakka niyaz eyler dağ ile taşlar Zikreder seherde envayi kuşlar Bayram gecesinde bayram gününde
Cümle melaykeler secdeye iner Hep çarhi felekler Hak diye döner Arşı Asuman'da kandiller yanar Bayram gecesinde bayram gününde
Halil İsmail'in kolun bağladı Annesi de ciğerini dağladı Cümle peygamberler hep kan ağladı Bayram gecesinde bayram gününde
O zaman Huda'dan bir ihsan oldu Arafat Dağında koç kurban oldu Anda cümle cihan şaduman oldu Bayram gecesinde bayram gününde
Aşıklar mey ile muhabbet eyler Hakkı seven canlar ibadet eyler Adettir dost dostu ziyaret eyler Bayram gecesinde bayram gününde
Daimi her mührün kalbe basılır Mescidül Kabeye kandil asılır Kurbanlar tığlanır koçlar kesilir Bayram gecesinde bayram gününde
-31- Gine havalandı aşk pervanesi Düşüp aşk oduna tüter değil mi Haberdar mı bilmem Hublar danesi Bülbül can içinde öter değil mi
Dırgeyledin benden hüsnü menanın Senin de bozulur bağın bostanın Güzel yok mu senin dinin imanın Senden çekticeğim yeter değil mi
Daimi hüsnüne kurban olayım Arayıp ben seni kanden bulayım Senden ayrılırsam nerde kalayım Ayrılık ölümden beter değil mi
-32- Gitme turnam gitme nerden gelirsin Sen nazlı canana benzersin turnam Her bakışta beni mecnun edersin Sen kaşı kemana benzersin turnam
Turnam gökyüzünde pervane döner Maşuk aşıkına badeler sunar Aşar karlı dağı engine konar Sen mahi tabana benzersin turnam
Üzülüdür deli gönlüm üzülü Mah yüzüne çifte benler düzülü Seni sevmeyenler haktan yüzülü Abdal Pir Sultan'a benzersin turnam
Bu yanada telli turnam bu yana Çevirme yüzünü bizden o yana Az gelmiş emsalin fani cihana Yusuf u Kenan'a benzersin turnam
Daimi'yim aşkın sinemi yakar Ah ile feryadım semaya çıkar Vuruldum sinemden kanlarım akar Sen Şah'ı Lokman'a benzersin turnam
-33- Girdabı dert oldum ben bu aşk ile Beni hicran ile doldurdun zalim Sen halım bilmezsen yadlar ne bile Gonca güllerimi soldurdun zalim
Akar gözyaşlarını benzer sellere Kimseler düşmesin böyle hallere Derdimi söylerim dertli kullara . Delip şu sinemi deldirdin zalim
Ne olur merhamet eyle lığlıma Geçti devran gazel düştü dalıma Seni terk eylemek düşmez yoluma Aklımı fikrimi aldırdın zalim
Hüsnün nakşolıınmuş benzer mushafa Bir niyazım bedel yüzbin tavafa Çok yalvardım yar gelmedin insafa Beni bu dert ile öldürdün zalim
Daimi'yim eyvah beni ah beni Nazlı canan sor kerem et gah beni Eriştirsin maksuduma Şah beni Gah ağlattın gah i güldürdün zalim
-34- Göç etti katerin darü fenadan Yerin cennet olsun var güle güle Böyle bir takdirdir Bari Huda'dan Hakkın cemalini gör güle güle
Bir Zatu Pak idin sen halin ile Muhibbi sadıktın kemalin ile Gidesin o baba amelin ile Firdevs güllerini der güle güle
Hak rahmet eylesin bile göçünde Kerem eyleyipte geçsin suçunda Sual sorarlarsa kabir içinde Orda ifadeni ver güle güle
Kuzuların yok ki baka peşinde Rahmet okur yareninde eşinde Yarın mahşer günü mizan başında Şahın Divanına dur güle güle
Gönülden söylerim Daimi naçar Gönül hüma kuştur kafesten uçar Bu dünya fanidir gelenler göçer Menzili kudrete var güle güle
-35- Gönlümün devası Piri Piranım Şu fani dünyadan göçtü de gitti Gönlümün bağında suna ceylanım Körpe kuzuların kaçtı da gitti
Takdir böyle yazmış ezel dünyada Konan göçer elbet kalmaz dünyada Yarene ahbaba etti elveda Rutnzu hayal gibi geçti de gitti
Dokuz yüz kırksekiz erişti vade Dertler tazelendi oldu ziyade Nice bin zar ile halim ifade Ecel peymanesin içti de gitti
Cümle muhibbanlar çektiler yası Kenci nihan oldu hasların hası Gönlümün süruru çeşmim cilası Başıma ateşler saçtı da gitti
Daimi'yim asla kalmam gümanda Er olanlar ölmez göçer bu handa Sam yel esti güller soldu gülşanda Bülbül bağımızdan uçtu da gitti
-36- Gönül bir canana ikrar eyledi Ötüp dost bağında şeydalanmayı Siyah zülfün beni berdar eyledi Dolanıp boynuma halkalanmayı
Bahtımı bir kara baht eylediler Gönlümü o yare taht eylediler Cümle aşıkanlar aht eylediler Cananın yolunda cefalanmayı
Uçtu şeyda bülbül gitti yaz elden Deli gönlüm vazgeçmiyor güzelden İkrar etmedin mi bana ezelden Meyvayı hüsnünle vefalanmayı
Aşık olan ahenk eyler saz eyler Muhabbetin can mülkünü yazeyler Dertli olan talep eyler arzeyler Tabip kapusunda şifalanmayı
Kim ki özün aşka etti ise kul Hakkın huzurunda oldular makbul Daimi Hak için eyledi kabul Leyla Leyla deyip nidalanmayı
-37- Gönül hanesine kadem gelenler Ol nazlı pirimin pervanesiyem Car diyen kulların elin alanlar 0 nazlı pirimin mestanesiyem
Hayranım efendim lebin lalına Doymak olmaz lezzetine balına Şeyda bülbül kondu aşkın dalma 01 nazlı pirimin mestanesiyem
Eser gönlümüzde hakikat yeli Çok şükür açıldı muhabbet gülü Desti kudretinden içtim bir dolu Ol nazlı pirimin mestanesiyem
Nefsin askeriyle ederiz cengi Durmaz dalgaların aşkın ahengi Hakikat rahmin pirdir pörşengi Ol nazlı pirimin mestanesiyem
Dertli Daimi'yim yololdum kaldım Aşkın ateşine kül oldum kaldım Bir piri muğana kul oldum kaldım Ol nazlı pirimin mestanesiyem
-38- Güzel yare verdim ben hayalimi Acep o dilberi bulamaz mıyım Felek zulmeyliyor görün halımı Yar ile şad olup gülemez miyim
Nazlı güzel bilmez oldu halimden Yitirdim turnamı uçtu elimden Yari olan yiğit korkmaz ölümden Dost zülfünden bir tel alamaz mıyım
Yar görmüyor beni ne hale düştüm Aşkın kazanında kaynayıp piştim Coşkun seller gibi çağlayıp coştum Yar ile sohbete dalamaz mıyım
Gönlüm aşka düşmüş bir bülbül gibi Çeşmimin yaşları çağlar sel gibi Nazlı canan benden kaçar el gibi Ne imiş maksadı bilemez miyim
Daimi yim işte budur firakım Gece gündüz bitmez derdu merakım Ben bir pervaneyim yar da çırakım Kapusunda köle olamaz mıyım
-39- Hakikat nazar kıl efkarımıza Şah İmam Hüseyin bendegahiyem Yad iller giremez pazarımıza Şah İmam Hüseyin bendegahiyem
Yüce dağ başları duman kar oldu Şu geniş dünyalar başa dar oldu İşim bülbül gibi ahüzar oldu Şah İmam Hüseyin bendegahiyem
Ne kara yazılmış alnım yazısı Asla yüreğimden çıkmaz sızısı Fadime Ana'nın körpe kuzusu Şah İmam Hüseyin bendegahiyem
Defettim gafleti attım kederi Verdim pir yoluna can ile seri Muhammet Ali'nin çeşmi enveri Şah İmam Hüseyin bendegahiyem
Daimi'yim daim yandım aşkına İmdat eyler fakir ile düşküne Şu illerde döndüm deli şaşkına Şah İmam Hüseyin bendegahiyem
-40- Hakikat rumzundan mana seçenler Hak ile birlikte bir oldu gitti Pirler meydanında serden geçenler Karıştı katere nur oldu gitti
Evvela Kur'anı enzal eyledi Onun manasını cim dal eyledi Ademi kendine timsal eyledi Noktayı gönülde sır oldu gitti
Marifet mülküne göçemeyenler Helal haramını seçemeyenler Gözünü gafletten açamayanlar Hakkın dergahından dür oldu gitti
Münkürün delili nevs emmaredir Bir menzil alamaz o avaredir Ol Ulu Divanda yüzü karadır Yeri tamu ile nar oldu gitti
Daimi'yim minnetim var Hazrete Fehmeyle nevsini düşme gaflete Çek postunu yat köşeyi vahdete Şimdiki insanlar şer oldu gitti
-41- Hem söyleyim hem de beyan edeyim Nuri Ahmet nesli imamda kaldı Hakikat sırrını ayan edeyim Kırkların mekanı pünhanda kaldı
Gör sual içinde sual sorarlar Aşkın tarağıyla seni tararlar Per kanattır se noktayla ararlar Pe-ka-ja-ça ile harfanda kaldı
Kırsak yezitlerin bağrın taşını Akıtsınlar gözden kanlı yaşını Eğer sorar isen Şahın Başını Yedi oğul kesen Rahban da kaldı
Nurumuzdan halkeyledik İsa'yı Firavuna nisbet verdik asayı Eğer sorar isen Turi Musa'yı Yazılıpka nutki İmran da kaldı
Daimi kemterim hikmet arisi Hatmolüben geldi beytin gerisi İsmail'e inen koçun derisi Ol Emrü Ümmiye Sultan'da kaldı
-42- Her kişi aşık olamaz Pir dolusun içmeyince Arasa didar bulamaz Külli vardan geçmeyince
Ta ezelden adetimiz Yare yar muhabbetimiz İzhar olmaz vahdetimiz Hakikate göçmeyince
Aşık olan ar mı eyler Şol alemde kar mı eyler Sefil bülbül zar mı eyler Gonca güller açmayınca
Helal karım haram yemem Yolumda kemlik eylemem Her kişiye beli demem Müşkülümü seçmeyince
Daimi'yim der erilmez Bu sır ağyara verilmez Meydanda Pazar görülmez İnci gevher saçmayınca
-43- İçtim erenler demini Ruhum uyandı uyandı Gördüm kırkların Cemini Nura boyandı boyandı
Evvel sofu eşler geldi Dostur deyu gülbenk aldı Mürşüt anda himmet kıldı Çırak uyandı uyandı
Sürüldü semah havası Biçildi birlik libası Yayıldı kudret lokması Erkan dolandı dolandı
Budur erenlerin yolu Açıldı marifet gülü Coş etti hakikat seli Aktı bulandı bulandı
Daimi dilimde virdim Hakkın didarını gördüm Hakikat şehrine girdim Bennik talandı talandı
Ruhum uyandı uyandı Gördüm kırkların Cemini Nura boyandı boyandı
Evvel sofu eşler geldi Dostur deyu gülbenk aldı Mürşüt anda himmet kıldı Çırak uyandı uyandı
Sürüldü semah havası Biçildi birlik libası Yayıldı kudret lokması Erkan dolandı dolandı
Budur erenlerin yolu Açıldı marifet gülü Coş etti hakikat seli Aktı bulandı bulandı
Daimi dilimde virdim Hakkın didarını gördüm Hakikat şehrine girdim Bennik talandı talandı
-44- İlahi mürüvvet senden Gel derdime derman eyle Cemalin gizleme benden Gel derdime derman eyle
Alemler sultanısın sen Hem keremler kanısın sen Rahmeti bol ganisin sen Gel derdime derman eyle
Rahim sensin Rahman sensin Gönüllerde mehman sensin Dertlilere derman sensin Gel derdime derman eyle
Mahitabım sensin ezel Döküldü dalımda gazel Mürüvvet kıl şah Lemyezel Gel derdime derman eyle
Daimi nicolur halım Kurudu budağım dalım Merhamet kıl sen al elim Gel derdime derman eyle
-45- İnan ki gönülden severim seni Sevdiğim gönülden yadetme beni Seni bana vermiş Hazreti Gani Sevdiğim gönülden yadetme beni
Aşk yeli ömrümü savurur ise Hicran ateşiyle kavurur ise Takdir beni senden ayırır ise Sevdiğim gönülden yadetme beni
Gurbet ile gider belki gelmezem Senden ayrılırsam yaşım silmezem Korkaram dünyada murat almazam Sevdiğim gönülden yadetme beni
Sen gülsün ben bülbül ederem zari Yazık güllerini dereydim bari Eğer terkedersem ben bu diyarı Sevdiğim gönülden yadetme beni
Görmez misin Daimi'nin halini Kimlere sildirem çeşmim selini Özge yad ellere verme elini Sevdiğim gönülden yadetme beni
-46- Kaçma benden uzaklara Gel seninle dost olalım Sakın düşme tuzaklara Gel senimle dost olalım
Görünüyorsun ben gibi Aynı varlığım sen gibi Bir baş gibi beden gibi Gel senimle dost olalım
Ben senden değilim ayrı Ayrı görüp olma sayrı Şu ikilik bitsin gayrı Gel senimle dost olalım
Dostluk her şeyden uludur Dostluk erdemlik doludur Bu yol esenlik yoludur Gel senimle dost olalım
Daimi dir ozanımız Dosta fedadır canımız Kindir bizim düşmanımız Gel senimle dost olalım
-47- Kainatın aynasıyım Mademki ben bir insanım Hakkın varlık deryasıyım Mademki ben bir insanım
İnsan hakta hak insanda Arıyorsan bak insanda Hiç eksiklik yok insanda Mademki ben bir insanım
İlim bende kelam bende Nice nice alem bende Yazar levhi kalem bende Mademki ben bir insanım
Bunca temenni dilekler Vız gelir çarkı felekler Bana eğilsin melekler Mademki ben bir insanım
Tevrat'ı yazabilirim İncil'i dizebilirim Kuran'ım sezebilirim Mademki ben bir insanım
Enel Hakkım ismim ile Hakka erdim cismim ile Benziyorum resmim ile Mademki ben bir insanım
Daimi'yim harap benim Ayaklarda türap benim Aşıklara şarap benim Mademki ben bir insanım
-48- Koyma bizi arasatta Medet Şahım mürvet Şahım Kurtar bizi zulumatta Medet Şahım Mürvet Şahım
Kerem eyle Şah'ı Merdan Sensin ol dermani derdan Etme alemde sergerdan Medet Şahım Mürvet Şahım
Seni sevdim camı tenden Eyle bizi şadü handan Mahrum eyleme ihsandan Medet Şahım Mürvet Şahım
Rahmeti kesme kulundan Ayırma doğru yolundan Düşkünlerin tut elinden Medet Şahım Mürvet Şahım
Daimi kemine kuldur Gönlümü nur ile doldur Nevsi ammeremi öldür Medet Şahım Mürvet Şahım
-49- Mahitap hüsnüne mevtun olalı Uğrayuben türlü sevdaya geldim Sararuben soldum aşka dalalı Dertliyem derdime devaya geldim
Bir didar seyrettim bezmi irfanda O didarın şavkı kaldı bu canda Selman ile bile Arşı Rahmanda Yüz sürüp Kabeyi ülyaya geldim
Yar elinden müşkül hallere düştüm Yazık genç ömrümde dillere düştüm Bende mecnun oldum çöllere düştüm Bağlanıp da saçı leylaya geldim
Ak göğsüne inci mercan düzelim Bir zaman da gurbet elde gezelim Kerem kıl halime nazlı güzelim Elindeki meyi sehpaya geldim
Gel Daimi al eline sazını Aşık çeker maşukunun nazını Ne çabuk güz ettin ömrün yazını Elaman deyüp de dergaha geldim
-50- Marifet babında görünen hizmet Gardaş özün mürşüdüne bendeyle Budur hakikatta ahkamı izzet Gardaş özün mürşüdüne bendeyle
Hak yüzünü görüp coşmak istersen İlmin deryasına düşmek istersen Yanıp bu kürede pişmek istersen Gardaş özün mürşüdüne bendeyle
Bu aşıklık denen acayip haldir Şirin muhabbettir şekerdir baldır Eğer talip isen hicabın kaldır Gardaş özün mürşüdüne bendeyle
Bilir misin nedir sureti ahsen Kuran-ı natıktır bu cümle beden Özge yerde Hakkı bulamazsın sen Gardaş özün mürşidine bendeyle
Daimi ustadır kelamı söyler Kendini fark eden alemi neyler Mürşüde bend olan ummanı boylar Gardaş özün mürşüdüne bendeyle
-51- Medet dilber medet Allah aşkına Aşkın şu sinemi delmeden gel gel Kondurayım seni gönül köşküne Ağyar sırrımızı bilmeden gel gel
Aşık olanların ömrü az olur Aşıktan maşuka cilve naz olur Bir gün gazel döker bağın güz olur Yazık gonca gülün solmadan gel gel
Mesteyledin deli gönül mestedir Yar yüzünde zülüf deste destedir Ah elinden can bülbülü hastadır Akibet can verip almadan gel gel
Çok ağladım görmez oldu gözlerim Yare zar geliyor tatlı sözlerim Aşkın emanettir canda gizlerim Azrail canımı almadan gel gel
Daimi der nakes değil inerdesin Siyah zülüf yar yüzüne perdesin Aman leyla car'e yetiş nerdesin İssız sahralarda kalmadan gel gel
-52- Muhabbet eyledim sadık yar ile Hakkın nefesini duydum vallahi Teslim oldum dosta külli var ile Bir Pir'i muğana uydum vallahi
İkrar verdim Pir'e dönmezem haşa Gör ki neler geldi bu garip başa Ar namus şişesin çalmışam taşa Melamet hırkasın giydim vallahi
Yüceli gönlümü sakin eyledi Güruhi Naciye yakın eyledi Pirim kulağıma telkin eyledi Ezazil libasın soydum vallahi
Uyandı Gaziler çıraklar yandı Pirler dolusundan içenler kandı Didar gösterdiler zihnim bulandı Aklımı fikrimi yaydım vallahi
Çoktur Daimi'nin hal ızdırabı Görülür bizlere aşkın hesabı Yarin mah yüzünden açtım nikabı Çifte benlerini saydım vallahi
-53- Mürşit huzurunda ayini Cem'de Sakiler badeyi sunar hu deyi Şakıyan bülbüller bağı gülşende Gülün çevresine konar hu deyi
Muhabbet ehlidir başların tacı Gerçeğin özüdür hakkın miracı İnsanlar kıbledir varanlar hacı Yüz sürüp secdeye iner hu deyi
Gerçek aşık olan gider yolunca Damla damla bir kaseye dolunca Bir Mevlana gibi Şemsi bulunca Pervaneler gibi döner hu deyi
Arayıp da kendi kendin bulanlar Marifet suyuyla yunmuş olanlar Bir Ulu Dergah'ta Yunus olanlar İçer dolusunu konar hu deyi
Daimi'yim gönüllerin nakkaşı İnkar ehli ile verdi savaşı Pirlerin pirini HACI BEKTAŞ'ı Uyanır seherde anar hu deyi
-54- Mürşütten bizlere feyzi ilahi Erişti de gördük Hak Didarını Sonsuz ferraşına düşer billahi Enel Hak deyüp de çeken darını
Terkedüben külli vardan geçenler Helalini haramını seçenler Pir elinden dolu bade içenler Verir cananına külli varını
Zümrei Naciden al feyzi ilham Olagör yolunda kemleri gülam İkrara düşenler kalırlar müdam Kalbinle açıkla bahtı yarini
Kendine nevsini eyleme rehber Akibet yolunda olur bir ejder Gayen bu esrare ermekse eğer Teslim ol pirine bil ecvarını
Daimi'yi fehmet Hak ile Hak'tır Sülbi mevalidir kemliği yoktur Bu yollarda uğru harami çoktur Enginlerden yürüt ol katarını
-55- Ne ağlarsın benim zülfü siyahım Bu da gelir bu da geçer ağlama Göklere erişti figanım ahım Bu da gelir bu da geçer ağlama
Bir gülün çevresi dikendir hardır Bülbül har elinden ah ile zardır Ne olsa da kışın sonu bahardır Bu da gelir bu da geçer ağlama
Daimi’yem her can ermez bu sırra Gerçek kamil olan yeter onura Yusuf sabır ile vardı Mısır’a Bu da gelir bu da geçer ağlama
-56- Nedir bu hal gitmez serden Kametimi dal eyledi Felek ayırdı o yardan Göz yaşımı sel eyledi
Seher vakti gezer iken Ayağıma battı diken Ben o yare gider iken Gelme diye el eyledi
Yardır beni aşka salan Söylemezem dilden yalan Divane gönlümü çalan Aklım alıp del eyledi
Yitirdim güzel eşimi Derde yetirdi başımı Akıttı gözden yaşımı Çevre yanım göl eyledi
Daimi derim sözümü Gafletten açtım gözümü Mürşüde verdim özümü Kürelerde hal eyledi
-57- Onüç asır öncesinde Şah-ı Merdan Ali geldi Meylim kaldı goncasında Has Bahçe'nin gülü geldi
Bana bir harf öğretenin kulu kölesi olurum İlme talip olanlara bu söz gayet ulu geldi
Zalime iltifat etmek mazlumlara hakarettir Gerçeklerin öz nefesi bize sabah yeli geldi
Zamanın ilmine göre yetiştirin neslinizi Er olan gelsin yürüsün erdemliğin yolu geldi
Aşık Daimi dediler bir halkın ozanına Boş olana boş göründü dolulara dolu geld
-58- Ovada bitişen sümbüller gibi Sardı dört yanımı har Ali Ali Yavrusun yitirmiş bülbüller gibi Aldı şu gönlümü zar Ali Ali
Kaldı dertli gönlüm virane gibi Kaybettim aklımı divane gibi Ruzu şeb dönerim pervane gibi Yaktı şu özümü nar Ali Ali
Şu devran çağında ömrüm bitirme Şu garip başımı derde yetirme Muhannetin kapusuna götürme Yetiş neredesin car Ali Ali
Güz geldi dağları duman bürüdü Çeşmin yaşı sel sel oldu yürüdü Yazık gazel düştü dalım çürüdü Kurudu bağımda har Ali Ali
Dertli Daimi'yim söyler yazarım Hak bilir ki şirin candan bezerim Nazlı sevdiğimden ayrı gezerim Beni aşka saldı yar Ali Ali
-59- Öyle bir aşık oldum ki bütün azalarım yandı Anamdan doğduğum anda ruhum aşk ile uyandı
Öyle giriftar oldum ki aşk beni derbeder etti Öyle bir hale geldim ki gören beni mecnun sandı
Öyle bir derde düştüm ki bu dert beni kül eyledi Öyle bir zar eyledim ki gözyaşını aktı bulandı
Öyle bir güzel sevdim ki vaz gelmemin imkanı yok Öyle bir cemal gördüm ki gönlüm ruhuyla boyandı
Daimi aşk ikliminde şu cihanda bedelin yok Öyle bir feryad ettin ki feryadın arşa dayandı
-60- Ruhumuz inandı içtiğim demde Yetiş Hacı Bektaş gel imdat eyle Kurtulmuyor başım efkarı gamda Yetiş Hacı Bektaş gel imdat eyle
Bu zaman kulları yoldan azarlar Haktan korkmayıp da erkan bozarlar Adam düşürmeye kuyu kazarlar Yetiş Hacı Bektaş gel imdat eyle
Geldi zulmet bastı bu zaman kula Hiç giden kalmadı erkana yola İmanı satarlar akçaya pula Yetiş Hacı Bektaş gel imdat eyle
Akibet bu kula kopar bir afat Evladı Ali'ye yoktur itikat Şimdiki insana olmaz itimat Yetiş Hacı Bektaş gel imdat eyle
Hocalar ters okur Kuran hecesiz Dünyada nideyim varı yücesiz Daimi bülbüldür gezer goncasız Yetiş Hacı Bektaş gel imdat eyle
-61- Salını salını gelen sevdiğim O kaşların bütün cihana bedel Yad güzele meyil katan değilim Ömrüm feda olsun bu cana bedel
O siyah zülfünü gerdana asma Ararım bulunmaz sen gibi yosma Hüsnüne nakşolmuş allemel esma Gözlerin fel fecri Kur'an'a bedel
Geceler düşümde eylerim sayık Giyin al yeşili hep sana layık Hep güzeli sana tutam halayık Bir telin Yusuf'u Kenan'a bedel
Ak göğsüne gonca güller takışın Kimseye benzemez senin yakışın Lütfedip naz ile bir kez bakışın Yüz bin huri onbin gılmana bedel
Daimi'yi aşka saldın ne yaman Alemde sergerdan oldum elaman Şu gönlüme attı sendeki rüşan Bu muhabbet nice devrana bedel
-62- Seni sevdim canü tenden Aman beni gel sar beni Asla ayrılamam senden Aman beni gel sar beni
Deli gönül aşka düşer Aşkın küresinde pişer Dalgaların serden aşar Aman beni gel sar beni
Cemalin benzettim aya Düştüm serseri sevdaya Sevişelim doya doya Aman beni gel sar beni
Sensin gönlümün çırası Arttı sinemin yarası Silinsin kalbin karası Aman beni gel sar beni
Daimi sevdaya düşer Gah durulur gahi coşar Hasretin yaremi deşer Aman beni gel sar beni
-63- Sevgili yarenden bir name geldi Şadu handan kılıp hoş etti beni Sohbeti sözleri bağrımı deldi Aşkıma aşk katıp coş etti beni
Dest vuraydım erenlerin camına Gönül intizardır dost selamına Eyvallah efendim nur kelamına Sanki defineye düş etti beni
Daimi erelim can vahdetine Aşıkız kamilin kerametine Şükrolsun Huda'nın adeletine Bülbülü şeydaya eş etti beni
-64- Sırrı nümeyan menem Tefsiri Kuran menem
Bilenlere hikmeti Şuleyi rahman menem
Men bilmişem kendimi Baği gülistan menem
Vardır aşka pazarım Arifi merdan menem
Feth ettim nefs kalesin Ol hakka yezdan menem
Kabeyi Ekber oldum Ol hakka mekan menem
Ne alemi vahdetim Enveri zişan menem
Can verdim Hak rahına Hüseyn-i kurban menem
Geçtim alem içinde Ol raha kervan menem
Nazlı canan aşkına Berdari urgan menem
Dürrü gevherim vardır Ol bahri umman menem
Nümeyandır esrarım Defneli viran menem
Hem Ali Haydarem ki Ol cüzi imran menem
Öyle bir sultanım ki Mülke Süleyman menem
Su cümle aşıkana Dem ile devran menem
Sülbi elhetayım ki Arife ferman menem
Bahri hakikat oldum İlmi cavidan menem
Bil cümle alem üzre Şems ile taban menem
Açamadım sırrımı Yol ile erkan menem
Fehmeyle beni nadan Ol ehli irfan menem
Ol fırdevsi alada Huriyi gıhman menem
Musa'yı imraneye Ol tun sinan menem
Gah çıkarım arş üzre Alemi seyran menem
Fehmeyledim ben halı Delili burhan menem
Gah inerim engine Turab-ı cihan menem
Verdim dosta varımı Ol merdi meydan menem
Cehennemde münkire Ateşi suzan menem
Kayıptır meskenimiz Güşet lamekan menem
Sevenlerin gönlünde Hem kadim mehman menem
Ol bezmi marifette Çırağı ruşen menem
Ol sarraf pazarında İnciyi mercan menem
Bendeyi tarikata Aht ile peyman menem
Söyle gel ey Daimi Şahı Horasan menem
-65- Sırrı sır eyledim vardım canana Ol cemalullahın pervanesiyem Bir niyaz eyledim sahi mugana Ol cemalullahın pervanesiyem
Hünkar Hacı Bektaş sahi evliya Göründü bizlere nuri kibriya Tevekkül babında olur mu riya Ol cemalullahın pervanesiyem
Özün kul eyleyip birliğe satan Türap olup Babı Rıza'ya yatan Mahrum kalmaz mürşit yedini tutan Ol cemalullahın pervanesiyem
Muhabbetle olmuş şu gönlüm kuşat Mürşüde varanlar olurlar irşat Bir esrara vakıf olur harabat Ol cemalullahın pervanesiyem
Daimi'yim der ki şar gönlümüzde Gezmeyiz yabanda yar gönlümüzde Hakikatli olan kar gönlümüzde Ol cemalullahın pervanesiyem
-66- Sual etmen bizim hikmetimizden Ezelden didarı gördük de geldik Çok mana açılır ülfetimizden Ademle cennete girdik de geldik
Şit olduk İdrise geldik eylendik Hakikat rumzunu orda söylendik Be bir nokta ile pünhan eylendik Bir olduk birlikte durduk da geldik
Evvel yetmiş iki babdan seçildik Aşkın hızarına düştük biçildik Pir elinden dolu olduk içildik Mektebi irfana girdik de geldik
Arif imiş hal içinde hal güden Gerçek erenlerin izine giden Yedi iklim dört köşeye hükmeden Süleyman tahtını kurduk da geldik
Daimi dönmeyiz bu doğru rahtan Beratımız geldi Ulu Dergah'tan Biz destur almışız gül yüzlü Şah'tan Muhabbet gülünü derdik de geldik
-67- Şol alem üstünde mahi tabanız Ama olan görmez enverimizi Aşıklar bezminde kutbu devranız Her kişi alamaz gevherimizi
Almak isterisen eğer bir murat Bağlan pendi yare eyleme inat Kimin abat eyler kimini berbat Her aşık içemez kevserimizi
Meftunem sevdiğim kaşında yaya Cemalin benziyor gökteki aya Yüzümüzü sürdük ol haki paya Hamdülillah bulduk rehberimizi
İlmi hakikate amil olanlar Farkeyler bizleri kamil olanlar Surette görüşür cahil olanlar Fakat görmez gizli peykerimizi
Daimi özümü Mansur eyledim Küfrü delaletten menfur eyledim Gönül sarayını mamur eyledim Kadem mehman ettik serverimizi
-68- Şu garip gönlümü eğler gezerim Bir zatı envere vardığım bu dem Kendi ahvalimle okur yazarım Hakikat gülünü derdiğim bu dem
Ruhumuz inandı beli bes dedik Evladı Resula candan dost dedik Mürşüdü kamilden himmet istedik Hakkın didarını gördüğüm bu dem
Aşkı hicran ile yanar aşıklar Aşkın badesinden kanar aşıklar Arzuhalim yare sunar aşıklar Menzili maksuda erdiğim bu dem
Muhabbet açılır ehli kamilden Çözme metanını sakla cahilden Faşetme sırrını gizle pahilden Enel Hak darına durduğum bu dem
Daimi'yim alem binişan oldu Çok şükür bu iller ürüşan oldu Gönlüm ağlar iken şaduman oldu Yareme merhemi sardığım bu dem
-69- Şu gönlümde baki sururi canan Beni bu sevdaya salanım gel gel Sardı dört köşemi kateri hicran Aşk ile sinemi delenim gel gel
Dost bağında biter nevreste güller Gül dalında öter şeyda bülbüller Aşıkın halini ne bilsin eller Şu müşkül halimi bilenim gel gel
Seni sevdim terk eyledim varımı Dağ olsa taşımaz ahuzanmı Avcıyam eylerem öz şikarımı Beni şu çöllere salanım gel gel
Bir dost bulsam halim eylesem beyan Mecnun gibi gezer hasretin duyan Sen orda ben burda ömüre ziyan Aklımı fikrimi alanım gel gel
Daimi derdimden dağlar zar eyler Şu aşk ile geçen çağlar zar eyler Sahralar ovalar bağlar zar eyler Divane gönlümü çalanım gel gel
-70- Şükür dostun cemalini Gördüm eyvallah eyvallah El uzatıp güllerini Derdim eyvallah eyvallah
Pervaneyim didarına Yanarım aşkın narına Enel Hak Mansur darına Durdum eyvallah eyvallah
Gam çekerim yar elinden Bülbül öter zar elinden Vardır o didar elinden Derdim eyvallah eyvallah
Muhabbeti i Hak pazarım Söyler derdimi yazarım Ruzü şeb dilde ezkarım Virdim eyvallah eyvallah
Daimi'dir ehli iman Eylenmez gönlümde güman Özümü dosta tercüman Verdim eyvallah eyvallah
-71- Temenni eyledim güzel pirime Car günündür yetiş Muhammet Ali Yüzümü tutmuşam desti girine Car günündür yetiş Muhammed Ali
Aşığını ağlatuben güldüren Düşkünlerin elin tutup kaldıran Şol alemi rahmet ile dolduran Car günündür yetiş Muhammet Ali
Cümle naçar kullarının sahibi Gönüller mihmanı dertler tabibi Evliyalar şahı Hakkın habibi Car günündür yetiş Muhammet Ali
Evvel dört kapıyı izhar eyleyen Çıkıp arşullahta kendi söyleyen Hakikatin ummanını boylayan Car günündür yetiş Muhammet Ali
Daimi der gönüllerde nur olan Hakikatin çevresine sur olan Dört can ile bir noktada sır olan Car günüdür yetiş Muhammet Ali
-72- Yar ben senden ayrı düştüm düşeli İşim bülbül gibi zar oldu leylam Aşkın dalgalan serden asalı Dünyalar başıma dar oldu leylam
Figanım sığmıyor bütün cihana Seni sevdim oldum deli divane Sen Şem'imsin ben bin çarkı pervane Şu özümü yakan nar oldu leylam
Akar gözyaşlarını benzer sellere Mecnun oldum mekan açtım çöllere Düşürdün bizleri dilden dillere Sanma bu hal sana kar oldu leylam
Deli gönlüm her giz arz eder seni Maksuda erdirsin cenabi gani Yar name gönderip istedin beni Gelemedim dağlar kar oldu leylam
Daimi'yim der ki görün sahipler Fehmeyler bu halı aşka talipler Ara yere engel olmuş rakipler Gülümün çevresi har oldu leylam
-73- Yerimiz uzlettir nurumuz kudret Aldanma ey sofu gel bize bize Yazılmış dört kitap Mana-i Hikmet Görüldü ezelden yol bize bize
Biziz Muhammed'in sulbü evrahı Bendei Hak olan sürer bu rahi Çok Şükür tecelli etmiş ilahi Açıldı irfanda gül bize bize
Pirim Hacı Bektaş Veli oturdu Söğüt ağacından elma yetirdi Selman arşullahtan engür getirdi Geldi yeşil benli el bize bize
Kalmadı kederim gitti firağım Hamdülillah yakın oldu ırağım Mürşüt himmet etti yandı çırağım Ol zaman verildi hal bize bize
Daimi'yim gelir alem kamusu Münkir içindir cehennem tamusu Terkettim dünyada arı namusu Asla kar eylemez dil bize bize
- Ozanlarımız - |