Âşık Remzâni |
Hazırlayan: Hasan
OYTUN
-1- AŞIK VEYSEL'İN SON ŞİİRİ
Selam saygı hepinize Gelmez yola gidiyorum Ne şehire ne de köye Gelmez yola gidiyorum
Gemi bekliyor limanda Gideceğim bir ummanda Gözüm kalmadı cihanda Gelmez yola gidiyorum
Eşim dostum yavrularım İşte benim sonbaharım Veysel karanlık yollarım Gelmez yola gidiyorum
-2- Aldanma cahilin kuru lafına Kültürsüz insanın külü yalandır Hükmetse dünyanın her tarafına Arzusu hedefi yolu yalandır
Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz Gül dikende biter diken gül olmaz Diz diz eden her sineğin bal'olmaz Peteksiz arının balı yalandır
İnsan bir deryadır ilimle mahir İlimsiz insanın şöhreti zahir Cahilden iyilik beklenmez ahir İşleği ameli hâli yalandır
Cahil okur amma alim olamaz Kâmillik ilmini herkes bilemez Veysel bu sözlerin halka yaramaz Sonra sana derler deli yalandır
-3- Anlatamam derdimi dertsiz insana Derd çekmeyen dert kıymetin bilemez Derdim bana derman imiş bilmedim Hiçbir zaman gül dikensiz olamaz
Gülü yetiştirir dikenli çalı Arı her çiçekten yapıyor balı Kişi sabır ile bulur kemali Sabretmeyen maksudunu bulamaz
Ah çeker aşıklar ağlar zarınan Yüce dağlar şöhret bulmuş karınan Çağlar deli gönül ırmaklarınan Ağlar ağlar göz yaşların silemez
Veysel günler geçti yaş altmış oldu Döküldü yaprağım güllerim soldu Gemi yükün aldı gam ilen doldu Harekete kimse mani olamaz
-4- Aşkın beni elden ele gezdirdi Çok dolandım bulamadım eşini Beni candan usandırdı bezdirdi Tuzlu imiş yiyemedim aşını
Benim ile gezdin beni arattın Beraber oturup beraber yattın Türlü türlü güllerinden koklattın Aşık ettin güle bülbül kuşunu
Altmış iki yıldır seni ararım Tükendi sabrım yoktur kararım Dağa taşa kurda kuşa sorarım Kimse bilmez hikmetini işini
Her millete birer yüzden göründün Kendini sakladın sardın sarındın Bu dünyayı sen yarattın girindin Her nesnede gösterirsin nakşını
Görenlere açık körlere gizli Kimine göründün oruç namazlı Veysel'e göründün cilveli nazlı Tutan bırakır mı senin peşini
-5- Allah birdir Peygamber Hak Rabbül alemin mutlak Senlik benlik nedir bırak Söyleyim geldi sırası
Kürt'ü Türk'ü ve Çerkes'i Hep Adem'in oğlu kızı Beraberce şehit gazi Yanlış var mı ve neresi?
Kuran'a bak İncil'e bak Dört kitabın dördü de Hak Hakir görüp ırk ayırmak Hakikatte yüz karası
Binbir ismin birinden tut Senlik benlik nedir sil at Tuttuğun yola doğru git Yoldan çıkıp olma asi
Yezit nedir, ne kızılbaş Değil miyiz hep bir kardaş Bizi yakar bizim ateş Söndürmektir tek çaresi
Kimi ne çeker dilinden Hem belinden hem elinden Hayır ve şer emelinden Hakikat bunun burası
Şu alemi yaratan bir Odur külli şeye kadir Alevi Sünnilik nedir Menfaattir varvarası
Cümle canlı hep topraktan Var olmuşuz emir Haktan Rahmet dile sen Allah'tan Tükenmez rahmet deryası
Veysel sapma sağa sola Sen Allah'tan birlik dile İkilikten gelir bela Dava insanlık davası...
-6- Ben giderim adım kalır Dostlar beni hatırlasın.. Düğün olur bayram gelir Dostlar beni hatırlasın..
Can kafeste durmaz uçar Dünya bir han konan göçer Ay dolanır yıllar gecer Dostlar beni hatırlasın..
Can bedenden ayrılacak Tütmez baca yanmaz ocak Selam olsun kucak kucak Dostlar beni hatırlasın..
Ne gelsemdi ne giderdim Günden güne arttü derdim Garip kalır yerim yurdum Dostlar beni hatırlasın..
Açar solar türlü çiçek Kimler gülmüş kim gülecek Murad yalan ölüm gerçek Dostlar beni hatırlasın..
Gün ikindi akşam olur Gör ki başa neler gelir Veysel gider adı kalır Dostlar beni hatırlasın.
-7- Benden selam söylen vefasız yare Gurbet benim olsun sıla kendine Çekilmedik derdimizi bölüşek Başlı ben alayım sıla kendine
Dökek derdimizi ölçek bölüşek Ne el bize ne biz ele karışak Felek bize gül demez ki gülüşek Cefa benim olsun çile kendine
Çektiğim cefalar yar senden geldi Bana bu sitemler kar senden geldi Başımdaki duman kar senden geldi Ben kara bağlayım ala kendine
Evvelden hastadır yaralı gönlüm Sevdayı mahbuba ereli gönlüm Aşkın gömleğine gireli gönlüm Hicranı Veysel'den n'ola kendine
-8- Bu alemi gören sensin Yok gözünde perde senin Haksıza yol veren sensin Yok mu suçun burda senin
Kainatı sen yarattın Herşeyi yoktan var ettin Beni çıplak dışar'attın Cömertliğin nerde senin
Evli misin ergen misin Eşin yoktur bir sen misin Çarkı sema nur sen misin Bu balkıyan nur da senin
Kilisede despot keşiş İsa Allah'ın oğlu demiş Meryem Ana neyin imiş Bu işin var bir de senin.
Kimden korktun da gizlendin Çok aradın, çok izlendin. Göster yüzünü çok nazlandın Yüzün mahrem ferde senin
Binbir ismin bir cismin var Oğlun, kızın ne hısmın var Her bir irenkte resmin var Nerde baksam orda senin
Türlü türlü dillerin var Ne acaip hallerin var Ne karanlık yolların var Sırat köprün nerde senin
Ademi sürdün bakmadın Cennette de bırakmadın Şeytanı niçin yakmadın Cehennemin var da senin
Veysel neden aklın ermez Uzun kısa dilin durmaz Eller tutmaz gözler görmez Bu acaip sır da senin
-9- Beni Hor Görme Kardeşim Sen Altınsın Ben Tunç Muyum Aynı Vardan Var Olmuşuz Sen Gümüşsün Ben Saç Mıyım
Ne Var İse Sende Bende Aynı Varlık Her Bedende Yarın Mezara Girende Sen Toksun Da Ben Aç Mıyım
Kimi Molla Kimi Derviş Allah Bize Neler Vermiş Kimi Arı Çiçek Dermiş Sen Balsın Da Ben Cec Mıyım
Topraktandır Cümle Beden Nefsini Öldür Ölmeden Böyle Emretmiş Yaradan Sen Kalemsin Ben Uç Muyum
Tabiata Veysel Aşık Topraktan Olduk Kardaşık Aynı Yolcuyuz Yoldaşık Sen Yolcusun Ben Bacmıyım
-10- Bir derd ehli bulsam derdim söylesem İyi olmaz derdlerim halim n'olacak Hekimler derdime derman bulamaz Bir değil beş değil derd kucak kucak
El vurma yarama yaklaşma kardaş Derdimi söylesem tükenmez baş baş İçimde yanıyor tütünsüz ateş Ceset soba gibi kalbim bir ocak
Aşıklar alemde gülmez dediler Akar göz yaşlarım silmez dediler El elin derdini bilmez dediler Kimler gelip hatırımı soracak.
Katlan bu cefaya sabreyle gönül Bu dünyanın işi hep böyle gönül Başından geçeni sen söyle gönül Neler geldi geç oldu olacak
Veysel'in derdine bulunmaz çare Etseler vücudun hem pare pare Bir arzuhal sundum hakiki yare O yar gelip yaralarım saracak
-11- Bilmem hayal miydi yoksa düş müydü Gönül arzusunu buldu bu gece Yalın kılıç mıydı bir ateş miydi İçerim köz ile doldu bu gece
Bilemedim gece ile gündüzü Seçemedim güneş ile yıldızı Mestane gözleri mestetti bizi Aklımı başımdan aldı bu gece
Mah yüzüne bakma ile doyulmaz Sıra sıra benleri var sayılmaz Aşk meyinden içen aşık ayılmaz Bilemedim bana noldu bu gece?
Durmaz yanar gerçeklerin çerağı? Yakın olur ehl-i aşkın ırağı Gölköy oldu VEYSEL'lerin durağı Hayali karşıma geldi bu gece
-12- Bir hayal peşinde dolandım durdum Asla terk etmezem sanma unuttum Sönmez ümidlerden beklerim yardım Bu gün yarın dedim gönlüm avuttum
Gahi zengin oldum hülya yaşattım Nerde güzel gördü isem laf attım Sevda denizinde gönlüm aldattım Arzularım suya düştü ne ettüm
Gahi fakir oldum hayli süründüm Gahi mecnun oldum aba büründüm Nerde güzel gördü isem yerindim Ucu çıkmaz bir küçücük yol tuttum
Veysel bu sevdadan vazgeç dediler Olup bitenleri yaz geç dediler Sevdiğin kapıdan az geç dediler Acı sözü sevdiğimden işittim
13- Bir yar için diyar diyar dolandım Yoruldum da Çamlıbel'e yaslandım Irmak oldum çalkalandım bulandım Duruldum da Çamlıbel'e yaslandım
Gahi gönül oldum yüksekten uçtum Ferhat oldum aşk uğrunda çalıştım İrenk irenk çiçeklere karıştım Dirildim de Çamlıbel'e yaslandım
Yıldızdağı Pir Sultan'ın yaylası Kılıç kalkan kırat beylerin süsü Kulağıma değdi Köroğlu sesi Dirildim de Çamlıbel'e yaslandım
Feleğinen çok oynadım ütüldüm Bir zalimin tuzağına tutuldum Haraç mezat dost uğruna satıldım Verildim de Çamlıbel'e yaslandım
Veysel der bir yarin derdine düştüm Aşkın dolusunu elinden içtim Kendi kaçtı hayaline ulaştım Sarıldım da Çamlıbel'e yaslandım
-14- Ben giderim adım kalır Dostlar beni hatırlasın Düğün olur bayram gelir Dostlar beni hatırlasın
Can kafeste durmaz uçar Dünya bir han konan göçer Ay dolanır yıllar geçer Dostlar beni hatırlasın
Can bedenden ayrılacak Tütmez baca yanmaz ocak Selam olsun kucak kucak Dostlar beni hatırlasın
Ne gelsemdi ne giderdim Günden güne arttı derdim Garip kalır yerim yurdum Dostlar beni hatırlasın
Açar solar türlü çiçek Kimler gülmüş kim gülecek Murat yalan ölüm gerçek Dostlar beni hatırlasın
Gün ikindi akşam olur Gör ki başa neler gelir Veysel gider adı kalır Dostlar beni hatırlasın
-15- Ben Gidersem Sazım Sen Kal Dünyada Gizli Sırlarımı Aşikar Etme Lal Olsun Dillerin Söyleme Yada Garip Bülbül Gibi Ahü Zar Etme
Gizli Dertlerimi Sana Anlattım Çalıştım Sesimi Sesine Kattım Bebe Gibi Kollarımda Yaylattım Hayali Hatır Et Beni Unutma
Benim Her Derdime Ortak Sen Oldun Ağlarsam Ağladın Gülersem Güldün Sazım Bu Sesleri Turnadan mı aldın Pençe Vurup Sarı Teli Sızlatma
Bahçede Dut İken Bilmezdin Sazı Bülbül Konar Mıydı Dalına Bazı Hangi Kuştan Aldın Sen Bu Avazı Söyle Doğrusunu Gel İnkar Etme
Ay Geçer Yıl Geçer Uzarsa Ara Giyin Kara Libas Yaslan Duvara Yanından Göğsünden Açılır Yara Yar Gelmezse Yaraların Elletme
Sen Petek Misali Veysel De Arı İnleşir Beraber Yapardık Balı Ben Bir İnsanoğlu Sen Bir Dut Dalı Ben Babamı Sen Ustanı Unutma
-16- Bu dünyayı kuran mimar Ne hoş sağlam temel atmış İnsanlığa ibret için Kısım kısım kul yaratmış
Kimi yaya kimi atlı Kimi uçar çift kanatlı Dünya şirin baldan tatlı Eyvah balı tuza katmış
Kazması yok küreği yok Ustası var çırağı yok Gök kubbenin direği yok Muallakta bina çatmış
Bu çark böyle döner durmaz Ehli aşklar yanar durmaz Aşk meyinden kanar durmaz Sevgi muhabbet yaratmış
Hep biliriz dünya fani Oyalıyor seni beni Adem atadan bu yana Nice insan gelmiş gitmiş
Bu dünyaya gelen gülmez Bir yol var ki giden gelmez Bu hikmeti kimse bilmez Ona sır demiş kapatmış
Bu nizamı böyle kurmuş Kendi çekilmiş oturmuş Veysel'e türlü dert vermiş Durmadan derman aratmış
-17- Çok yalvardım çok yakardım Uyanmadı kara bahtım Şansım küsmüş etmez yardım Uyanmadı kara bahtım
Uyur uyanmaz ikbalim Nic olacak benim halim Boynuna olsun vebalim Uyanmadı kara bahtım
Kader kadere eş oldu Ağladım gözüm yaş oldu Uzun boylu savaş oldu Uyanmadı kara bahtım
Tecellim bozuk temelden Gitti gençlik çıktı elden Aşka mahkumuz ezelden Uyanmadı kara bahtım
Kısmet beni diyar diyar Dolandırır bilmem ne var Veysel oldu candan bizar Uyanmadı kara bahtım
-18- Derdimi dökersem derin dereye Doldurur dereyi düz olur gider İrakipler geldi girdi araya Korkarım yar benden yoz olur gider
Ilgıt ılgıt yeller eser seherde Yar beni düşürdü onulmaz derde Yar ile buluşsak bir tenha yerde Duyar düşmanlarım söz olur gider
Pervane ateşten sakınmaz canı Uğruna koymuşum başı bedeni Doldur tüfengini hedef al beni Yaram doksan dokuz yüz olur gider
Veysel der çıkayım bir yüce dağa Ağaçlar bezenmiş yeşil yaprağa Bir gün olur tenim düşer toprağa Karışır toprağa toz olur gider
-19- Devri Cumhuriyet asrı yirmi Uyan bu gafletten uyuma yurttaş Dünya ayaklanmış aya gidiyor Uyan bu gafletten uyuma yurttaş
Bırak sar'öküzü varsın yayılsın Set çekme gözlere herkes ayılsın Her köşeye bir fabrika koyulsun Uyan bu gafletten uyuma yurttaş
Yürüyen yolcuyu çekme geriye Dikkat eyle karıncaya arıya Gidiş böyle kavuşaman huriye Uyan bu gafletten uyuma yurttaş
Zarara gelmez sana kaçınma sazdan Günahın korkusu çıkmıyor bizden Vazgeç demiyorum sana namazdan Uyan bu gafletten uyuma yurttaş
Destekle fakiri okut yetimi Bu hayırlar dinimizce kötü mü İdrak eyle hidrojeni atomu Uyan bu gafletten uyuma yurttaş
Dökülen yağmurun kilogramı Ölçmüs biçmiş metre midir kare mi Çok yatarsın azdırırsın yaramı Uyan bu gafletten uyuma yurttaş
Bu işler bir ibret değil mi bize Göklere fırlıyor bu kadar füze İstiyor aydaki sırlari çöze Uyan bu gafletten uyuma yurttaş
Diyor ki dünya evvel su imiş Oku anla dünya nedir ne imiş Yükselenler bilgi ile büyümüş Uyan bu gafletten uyuma yurttaş
Allahın varlığı mevcut insanda İlim akıl fikir sermaye sende Çalıştır gemiyi otur dümende Uyan bu gafletten uyuma yurttaş
Hiç bir şey bilmezsen dik biraz kavak Boş gezene derler serseri salak Yumma gözlerini dünyaya bir bak Uyan bu gafletten uyuma yurttaş
Veysel ne durursun herkes gidiyor Zaman uymaz sen zamana uy diyor Fen çok büyük kerameti yuduyor Uyan bu gafletten uyuma yurttaş
-20- Dost Dost Diye Nicesine Sarıldım Benim Sadık Yarim Kara Topraktır Beyhude Dolandım Boşa Yoruldum Benim Sadık Yarim Kara Topraktır
Nice Güzellere Bağlandım Kaldım Ne Bir Vefa Gördüm Ne Faydalandım Her Türlü İsteğim Topraktan Aldım Benim Sadık Yarim Kara Topraktır
Koyun Verdi Kuzu Verdi Süt Verdi Yemek Verdi Ekmek Verdi Et Verdi Kazma İle Dövmeyince Kıt Verdi Benim Sadık Yarim Kara Topraktır
Ademden Bu Deme Neslim Getirdi Bana Türlü Türlü Meyva Yetirdi Her Gün Beni Tepesinde Götürdü Benim Sadık Yarim Kara Topraktır
Karnın Yardım Kazma İle Bel İle Yüzün Yırttım Tırnak İle El İle Yine Beni Karşıladı Gül İle Benim Sadık Yarim Kara Topraktır
İşkence Yaptıkça Bana Gülerdi Bunda Yalan Yoktur Herkesler Gördü Bir Çekirdek Verdim Dört Bostan Verdi Benim Sadık Yarim Kara Topraktır
Havaya Bakarsam Hava Alırım Toprağa Bakarsam Dua Alırım Topraktan Ayrılsam Nerde Kalırım Benim Sadık Yarim Kara Topraktır
Dileğin Varsa İste Allah'tan Almak İçin Uzak Gitme Topraktan Cömertlik Toprağa Verilmiş Haktan Benim Sadik Yarim Kara Topraktır
Hakikat Ararsan Açık Bir Nokta Allah Kula Yakın Kul Da Allah'a Hakkın Gizli Hazinesi Kara Toprakta Benim Sadık Yarim Kara Topraktır
Bütün Kusurlarımı Toprak Gizliyor Merhem Çalıp Yaralarım Düzlüyor Kolun Açmış Yollarımı Gözlüyor Benim Sadık Yarim Kara Topraktır
Her Kim Ki Olursa Bu Sırra Mazhar Dünyaya Bırakır Ölmez Bir Eser Gün Gelir Veysel'in Bağrına Basar Benim Sadık Yarim Kara Topraktır
-21- Dünya geniş idi şimdi daraldı Çıkıp gideceğin yer belli değil Yetmiş altı yıldır alır satarım Bakmadım deftere kar belli değil
Seyrettim alemi dünya dar dedim Ay dünya, arası sanki bir adım Denizi karayı ölçtüm aradım Adalar içinde var belli değil
Avrupa Asiye ayrı bir kıta Bir yıllık yol idi deveye ata Uçaklar sığdırdı beş on saata Daha neler çıkar dur belli değil
Hırsızlar çalardı at ile para Şimdi çalıyorlar uçak-tayyare Bekar kalsam dünür olsam dullara İstenecek başlık ver belli değil
Evlattan uşaktan fayda bekleme Binde bir bulunur o da tekleme Cahil insan gül ise de koklama Ayvası turuncu nar belli değil
Ne oğluna güven ne de kızına Doğru söylen kulak vermez sözüne Yalvar yakar getiremen izine İçimde bir ateş kor belli değil
Bu kahpe dünyanın sonu vefasız Beş günlük ömrünü geçir kavgasız Diyorlar Veysel'e sersem kafasız Başımda duman var kar belli değil
-22- Dünyada tükenmez murad var imiş Ne alanı gördüm ne murad gördüm Meşakkatin adın Murad koymuşlar Dünyada ne lezzet ne tad gördüm
Ölüm var dünyada yok imiş murad Günbegün artıyor türlü meşakkat Kalmamış dünyada ehli kanaat İnsanlar içinde çok fesat gördüm
Nus verani Adil nerede tahtı Süleyman mührünü kime bıraktı Resulü Ekrem'in kanunu haktı Her ömrün sonunda bir feryat gördüm
Var mıdır dünyaya gelip de kalan Gülüp baştan başa muradın alan Muradı maksudu hepsi yalan Ölümü dünyada hakikat gördüm
Dönüyor bir dolap çarkı belirsiz Cağlayan bir su var arkı belirsiz Veysel neler satar narkı belirsiz Ne müşteri gördüm ne hesap gördüm.
-23- Deli gönül değme çaydan bulanmaz Coşarsa dalgası kendinden olur Derdsiz aşık diyar diyar dolanmaz Gezdirir kavgası kendinden olur
Gönüle delidir demiştik baştan Üşenmez borandan ıslanmaz yaştan Boğulmaz denizden yenmez ateşten Ateşi kor közü kendinden olur
Gönül bir deryadır dalgası dinmez Her güzele meyil verip dost denmez Taşıma su ile değirmen dönmez Dökülür çarka su kendinden olur
Yüce dağlar ova gibi düzlenmez Veysel muhannetten kerem gözlenmez Tilki gölgesine arslan gizlenmez Yiğidin gölgesi kendinden olur
-24- Göklerden süzüldüm tertemiz indim Yere indim yedi renge boyandım Boz bulanık bir sel oldum yürüdüm Çeşit çeşit türlü renge boyandım
Azgın azgın çağlayarak akarak İnsafsızca tahrip edip yıkarak Ne utandım ne kimseden korkarak Kusur günah kirli renge boyandım
Bir kuru sevdanın peşine düştüm Nice kayalardan taşlardan uçtum Irmağa kavuştum kendimden geçtim Utandım da kirli renge boyandım
Yüzlerimi yere vurdum süründüm Çok dolandım ırmak oldum göründüm Eleklerden geçtim yundum arındım Kamilane karlı renge boyandım
Irmak olup kavuşunca denize Dalgalandık coştuk taştık biz bize Çok zaman seyrettim aya yıldıza Aydın parlak nurlu renge boyandım
Veysel yoktan geldim yok olup geçtim Ben deyenler yalan gerçeği seçtim Bir buhar halinde göklere uçtum Kayboldum o sırlı renge boyandım.
-25- Güzelliğin on par'etmez Bu bendeki aşk olmasa Eğlenecek yer bulaman Gönlümdeki köşk olmasa
Tabirin sığmaz kaleme Derdin dermandır yareme İsmin yayılmaz aleme Aşıklarda meşk olmasa
Kim okurdu kim yazardı Bu düğümü kim çözerdi Koyun kurt ile gezerdi Fikir başka başk'olmasa
Güzel yüzün görülmezdi Bu aşk bende dirilmezdi Güle kıymet verilmezdi Aşık ve maşuk olmasa
Senden aldım bu feryadı Bu imiş dünyanın tadı Anılmazdı VEYSEL adı O sana aşık olmasa.
-26- Gönül sana nasihatim Çağrılmazsan varma gönül Seni sevmezse bir güzel Bağlanıp da durma gönül
Ne gezersin Şam'ı Şark'ı Yok mu sende hiç bir korku Terkedersin evi barkı Beni boşa yorma gönül.
Yorulursun gitme yaya, Hükmedersin güne aya, Aşk denilen bir deryaya Çıkamazsın girme gönül.
Ben kocadım sen genceldin, Başa bela nerden geldin Kahi indin kah yükseldin Şimdi oldun turna gönül.
Bazı zengin bazı züğürt, Bazı usta bazı sakird Bazı koyun bazı aç kurt Her irenkten derme gönül
Veysel gönülden ayrılmaz, Kahi bilir kahi bilmez, Yalan dünya yarsız olmaz, İster saçı sırma gönül.
-27- Hayal bana yakın yar bana uzak Sevdası başıma dolanır gitmez Aşkına düşeli yar bana uzak Yüz bin öğüt versen biri kar etmez
Senin aşkın beni kıldı urusvay Düşmüşüm peşinde koşarım hay hay Kabul et kapında beni de kul say Dost yoluna olur aşık ar etmez
Ey beni bu derde giriftar eden Eski muhabbeti kaldırdın neden Gönül ister kavuşmayı ölmeden Gül olmasa bülbül ah u zar etmez
Beni yakan yansın aşkın narına Gönül düştü bir zalimin toruna Bakmaz mısın bu Veysel’in zarına Ah çeker ağlarım yar elim yetmez
-28- Kambur felek sanki beni kayırdı Eşten dosttan nazlı yardan ayırdı Gizli sırrım memlekete duyurdu Sanki benim bir ettiğim var gibi
Kimine at vermiş eştirir gezer Kimine aşk vermiş coşturur gezer Kimine mal vermez koşturur gezer Sanki bunu zengin etmek zor gibi
Bir kısmına yayla vermiş köy vermiş Bir kısmına büyük büyük pay vermiş Sevdiğine güzellikle boy vermiş Al yanaklar şule verir nur gibi
Birinin aklı yok deli divane Bir kısmı muhtaçtır acı soğana Bir kısmını zengin etmiş yan yana Şimdi kendi saklanıyor sır gibi
Kimine saz vermiş çalar eğlenir Kimi zevk içinde güler eğlenir Veysel gözyaşların siler eğlenir Yeter gayrı yumma gözün kör gibi
-29- Kırk yaşımdan sonra kalbime ilham Erişti Mevladan bir ihsan oldu Hakk'ı bilenlere hazırdır her an İnkar edenlere sır nihan oldu
Varlık noktasını açık gösterdi İrade-i cuz'un eline verdi Hakk'ı bilen her eşyayı Hak gördü Vücudun şehrine o sultan oldu
Sağda solda arşta kürste her yerde Hazırdır münkirin gözünde perde Diyen bilmez bilen demez bir ferde Akıl ermez sırrı bir süphan oldu
Zahir batın her irenkten görünür Gani doğar amma gahi dulunur Nerde baksan orda hazır bulunur Kim demiş hakkında lamekan oldu
Nuru ile bu alemi kapladı Azimdir kerimdir gafurdur adı Sefil Veysel Hak'tan ister muradı Muradlar verecek cömertkan oldu.
-30- Karadeniz gibi kükrer coşarsa Dalgası gelince yaman aşıklar Hırs gelip de ayranlığı şişerse Kaybeder irade dümen aşıklar
Ağzına geleni hemen atarlar Ben aşığım diye çalım satarlar Haram demez helal demez yutarlar Bibersiz baharsız çemen aşıklar
Karanlıkta ayna görse ay sanır Üryada şarap içse mey sanır Mezarlığa yol uğrasa köy sanır Gözleri kararmış duman aşıklar
İyi demez kötü demez metheder Bakarsın ki bir tel kırmış çat eder Sorsan baksan aşka binmiş at eder Yorulup yollarda kalan aşıklar
Şehvetle aşıktır kıza geline Arı olan tuz katar mı balına Ebrişimden nazik ipek teline Tadarlar çeşitli yalan aşıklar
Kabını yumaya bulamaz karı Hind'ten Hindistan'dan bahseder yari Beğenmez topalı bulamaz körü İsterler bir kaşı keman aşıklar
Asıl aşıkların arzu cemaldir Arifler bilirler ehl-i kemaldir Aşıklar bizlere yüz yıllık yoldur Koşsak da peşinden hemen aşıklar
Aşıklar çoğaldı sadık az kaldı Fikreyle ey Veysel ne zaman geldi Şiirde ne özet ne bir öz kaldı Savurur denesiz saman aşıklar
-31- Mecnun gibi dolanıyorum çöllerde Hayal beni yeldiriyor yel gibi Ah çeker ağlarım gurbet ellerde Durmaz akar gözüm yaşı sel gibi
Bir güzelin mecnunuyum ezelden Veremem telkini gelmiyor elden Yandım ateşine canu gönülden Görmesem günlerim uzar yıl gibi
Hesapsız haftalar yıllar geçiyor Evvel benim idi şimdi kaçıyor Varıp düşmanlara derdin açıyor Beni görüp saklanıyor el gibi
Zincirsiz kösteksiz bağladı beni Tatlı diliyle eğledi beni Yurdumdan yuvamdan eyledi beni Yarsız dünya malı bana pul gibi
Aşkın beni deryalara daldırır Bazı ağlatır da bazı güldürür İster azat eyler ister öldürür Sefil Veysel kapısında kul gibi
-32- Neler yaptı bana kader Uyansana kara bahtım Yel değdikçe erir gider Karşı dağda kara bahtım
Tecellinin ters kalemi Bana dar etti alemi Dedim güzel sar yaremi Çıkageldi hora bahtım
İçimden gitmez kederim Mihnet ile doldu derim Dünya kalsın ben giderim Bilet veren kara bahtım
Yükün aldı gam kervanı Terk edip gider bu hanı Bilinmez nerde mekanı Göğe bahtım, yere bahtım
Bu bir sır ki açıklanmaz Diyen bilmez, bilen demez Öyle bir yol giden gelmez Uzar gider ara bahtım
Veysel söyler derdi çoktur Ecel gelir ölüm Haktır Saklanmıya imkan yoktur Ora bahtım bura bahtım
-33- Senin aşkın beni mecnun Edem dedi olamadım Ben bu aşka hiç bir derman Çok aradım bulamadım
Aşkın beni etti deli Kah boşaldım gahi dolu Candan sevdiğim güzeli Alam dedim alamadım
Ben o yare olsam köle Sevdası var başa bela İsyan ettim bile bile Kusurumu bilemedim
Ben bir ceset sen bir cansın Hem dinimsin hem imansın Bana benden yakın sensin Dost yolunda ölemedim
Varım yoğum bir Veysel'in Peşinden tutuşmuş elim Ey benim nazlı güzelim Eşin yoktur bulamadım
-34- Saklarım gözümde güzelliğini Her neye bakarsam sen varsın orda Kalbimde gizlerim muhabbetini Koymam yabancıyı sen varsın orda
Aşkımın temeli sen bir alemsin Sevgi muhabbetsin dilde kelamsın Merhabasın dosttan gelen selamsın Duyarak alırım sen varsın orda
Çeşitli çiçekler yeşil yapraklar Renklerin içinde nakşını saklar Karanlık geceler aydın şafaklar Uyanır cüml'alem sen varsın orda
Mevcudatta olan kudreti kuvvet Senden hasıl oldu sen verdin hayat Yoktur senden başka ilanihayet İnanıp kanmışım sen varsın orda
Hu çeker iniler çalınan sazlar Kükremiş dalgalar coşar denizler Güneş doğar perdelenir yıldızlar Saçar kıvılcımlar sen varsın orda
Veysel'i söyleten sen oldun mutlak Gezer daldan dala yorulur ahmak Sen ağaç misali biz dalda yaprak Meyva çekirdeksin sen varsın orda
-35- Sen bir ceylân olsan ben de bir avcı Avlasam çöllerde saz ile seni Bulunmaz dermanı yoktur ilâcı Vursam yaralasam söz ile seni
Kurulma sevdiğim güzelim deyin Bağlanma karayı alları geyin Ben bir çoban olsam sen de bir koyun Beslesem elimde tuz ile seni
Koyun olsam otlardım yaylada Tellerini yoldurmazdım hoyrada Balık olsan takla dönsen deryada Düşersem toruma hız ile seni
Veysel der ismini koymam dilimden Ayrı düştüm vatanımdan ilimden Kuş olsan da kurtulmazdın elimden Eğer görse idim göz ile seni
-36- Uzun İnce Bir Yoldayım Gidiyorum Gündüz Gece Bilmiyorum Ne Haldeyim Gidiyorum Gündüz Gece
Dünyaya Geldiğim Anda Yürüdüm Aynı Zamanda İki Kapılı Bir Handa Gidiyorum Gündüz Gece
Uykuda Dahi Yürüyom Kalmaya Sebep Arıyom Gidenleri Hep Görüyom Gidiyorum Gündüz Gece
Kırk Dokuz Yıl Bu Yollarda Ovada Dağda Çöllerde Düşmüşüm Gurbet Ellerde Gidiyorum Gündüz Gece
Düşünülürse Derince Uzak Görünür Görünce Bir Yol Dakka Miktarınca Gidiyorum Gündüz Gece
Şaşar Veysel İş Bu Hale Kah Ağlaya Kahi Güle Yetişmek İçin Menzile Gidiyorum Gündüz Gece
|
|