Âşık Remzâni

 

 

 

Vakfımızın “On İki Fidandan Ulu Bir Ormana” Projesi Hayata Geçti

 

Namık Kemal DOĞANAY

Mart  2016

 

Yaşamımız içerisinde aldığımız her nefesi ağaca ve tabi ki ormanlara borçluyuz. Neden mi? Çünkü ağaçlar yeşermenin, verimliliğin, ölümsüz hayatın, yorulmadan yaşayan ve yeni doğanların koruyucusu, destekçisi ve bekçisi; dalları, yaprakları, kökleri, çiçekleri ve meyveleri ile üretenin, diri bir hayatın ve yenilenmenin ifadesidir. Aynı zamanda bolluk, şans ve mutluluğun sembolüdür. Aynı mekânda bilgeliğin, ululuğun, kutsallığın, koruyuculuğun, kerametin simgesidir.

 

Yaşamımızda çok büyük öneme sahip olan ağaçlar, ilk uygarlıkların on bir bin yedi yüz yıl önce çıkmasından bu yana, yeryüzünde yüzde kırk altı oranında azalmıştır. Doğaya karşı yapılan tahrip, yıkım ve kesimleri gündeme getirmek, doğaya karşı saygılı ve ölçülü yaşamayı sağlamak, aldığımızı doğaya geri vermek ve gelecek nesillere aktarmak amacı ile Hünkâr Hacı Bektaş Veli Dergâhı Postnişini Veliyettin Hürrem Ulusoy, 28 Eylül 2015, Pazar günü, yaptığı basın açıklamasında doğan her bir can için on iki fidan dikilmesini dile getirmişti. Bu basın açıklamasının tam metnini dergimizin 24. sayısında yayınlamıştık. Veliyettin Hürrem Ulusoy Efendim yaptığı o basın açıklamasında şunlara vurgu yapmıştı:

 

“Doğa, bize sunmuş olduğu imkân ve olanakları geri isteme hakkına sahiptir, tıpkı Hakk’ın bizlere vermiş olduğu canı alması gibi. Bizler üzerinde yaşamış olduğumuz gezegen, kara parçası, coğrafya, doğa ve çevreye karşı sorumluyuz ve bu sorumluluğumuzun bir ödevi olarak bize hayat ve yaşama imkânı veren mekâna karşı saygılı ve ölçülü davranmalıyız.(…)

 

Evet, artı ve eksileri ile bugüne kadar geldik fakat bundan sonrası için üzerinde yaşamış olduğumuz ve hayatımızı sürdürdüğümüz doğa ve çevre bizlere, daha öncesinde olduğu gibi aynı imkân ve olanakları sunmayacak gibi duruyor. Çünkü bizler toplum olarak doğadan aldıklarımızı bir borç, bir emanet bilip ve ödevimiz gereği vermesini öğrenemedik. Bu nedenle yarınlar için, çocuklarımızın geleceği için, daha sağlıklı bir doğa ve çevre için, yaşanılabilir bir dünya için ve üzerinde yaşamış olduğumuz gezegene saygı için belki tam bir çözüm olmayabilir, ama en azından elimizde geldiği kadarıyla fidan dikimi yapmalıyız. (…)

 

Alevi-Bektaşi inancına göre şayet bir can rüyasında fidan diktiği görürse yaşadığı haneye bir çocuğun geleceğine inanılır. Biz istiyoruz ki yeni doğan çocukların beşiği yeşil dallardan ve yapraklardan yapılsın; geleceği ve hayatı temiz bir doğa ve çevrede, ağaç ve fidanların içinde, tahrip ve talan edilmemiş bir coğrafyanın mekânında geçsin.(…)

 

Bu davadan kendi yakamızı kurtarma adına değil de geleceğimiz ve doğadan ödünç aldıklarımıza karşın bir borç ve ödev olarak bundan böyle gözlerini dünyaya açan her çocuk için en az 12 fidan dikilmesine...”

 

Canların Artık Ulu Bir Ormanı Var

 

Dergâh Postnişini Veliyettin Hürrem Ulusoy’un dilek ve istekleri üzerine, “On İki Fidandan Ulu Bir Ormana” projesi kapsamında Hünkâr Hacı Bektaş Veli Vakfı olarak 26 Mart 2016, Cumartesi günü, Eskişehir’in Mahmudiye ilçesi, Kaymazyayla Köyünde, bin üç yüz değişik ağaç türlerinin dikimi için bağış kampanyası düzenlendi. Bağış kampanyasına beklenenden çok daha fazla canımız katkıda bulundu.

 

25 Mart 2016, Cuma akşamından itibaren, İstanbul, Ankara, Antep, Urfa, İzmir, Tokat ve Eskişehir’den otobüslerle ve özel araçları ile canlarımız gelmeye başladı. Etkinliğe, başta Dergâh Postnişinleri Veliyettin Hürrem Ulusoy ve Safa Ulusoy olmak üzere, Ulusoy Ailesi, dede-baba ve analarımız, sanatçılarımız ve zakirlerimiz, Hünkâr Vakfı mütevelli heyeti üyeleri ve yöneticileri, Gençlik Kolu ve Kadın Kolu Üyeleri, Eskişehir Merkez Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Eskişehir Merkez Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Mahmudiye Belediye Başkanı İshak Gündoğan, çeşitli sivil toplum kuruluşları yöneticileri, bürokratlar ve dört yüze yakın canımız katıldı.

 

26 Mart 2016, Cumartesi günü, öğlen 12.00’den itibaren, Kaymazyayla Köyü bacılarının büyük bir emekle ve özveriyle hazırladığı lokmalar etkinliğe gelen canlara ikram edildi.

 

Amacımız Doğanın Bir Parçası Olmak

 

Lokmaların yenilmesinden sonra otuz dönümlük alana fidan dikimine gidildi. Bir gün öncesinden, havaların soğuk olacağı endişesiyle yaklaşık dokuz yüz fidanın dikimi yapılmıştı.

 

Fidan dikimine geçmeden önce, Hacı Bektaş Dergâhı Postnişini ve Hünkâr Hacı Bektaş Veli Vakfı Başkanı Veliyettin Hürrem Ulusoy, etkinliğe gelen canlara kısa bir konuşma yaptı. Bu konuşmanın tam metnini dergimiz sayfalarında okuyacaksınız.

 

Canlar Muhabbet Erkânında Bir Oldular

 

Havanın aşırı soğuk ve yağışlı olması nedeniyle, canlar sembolik olarak fidan dikimi yaptılar. Fidan dikiminden sonra büyük bir mekânda Okan Ulusoy ve Melih Cevdet Tekşen’in yönetmenliğini yaptığı “Zakir” belgeselinin on dokuz dakikalık kısa bir bölümü etkinliğe katılan canlara gösterildi.

 

Film gösteriminden sonra, Hünkâr Hacı Bektaş Veli Vakfı mütevelli heyeti üyeleri ve yöneticileri toplantı yaparak vakfın gündemindeki konularını görüştüler.

 

Akşam Kaymazyayla Cemevinde muhabbet erkânı kuruldu. Hınca hınç dolu olan Cemevinde muhabbetler yapıldı, zakirler deyiş ve nefesleri seslendirdiler.

 

Pazar sabahı Kaymazyayla Cemevi’ndeki misafir ve köylülerin toplu kahvaltısından sonra etkinlik sona erdi.

 

Emekleriniz Hünkâr’ın Defterine Yazıla

 

On İki Fidandan Ulu Bir Ormana” projesi kapsamında, Hünkâr Hacı Bektaş Veli Vakfı öncülüğünde 26 Mart 2016, Cumartesi günü, Eskişehir’in Mahmudiye ilçesi, Kaymazyayla Köyünde bin üç yüz değişik ağaç türlerinin dikimi yapıldı.

 

Bu projenin hayata geçirilmesinde katkı ve destekten dolayı başta Dergâh Postnişinleri Veliyettin Hürrem Ulusoy ve Safa Ulusoy olmak üzere, Ulusoy Ailesine, Av. Ş enol Gündoğdu’na, inanılmaz bir emekle yüz ağartan Kaymazyayla Köyü bacılarına, Kaymazyayla Muhtarı Nihat Ulutürk nezdinde köy halkına, Tepebaşı, Odunpazarı ve Mahmudiye Belediye Başkanlarına, dede-baba ve analarımıza, zakirlerimiz ve sanatçılarımıza, Halil Karaçalı’ya, vakıf mütevelli heyeti üyelerine ve yöneticilerine, maddi ve manevi katkı yapan çok sayıda canlarımıza, Eskişehir ve uzak yerlerden gelerek etkinliğimize katılan tüm canlara çok teşekkür ederim. Sizinle birlikte başlatmış olduğumuz bu döngünün devir içinde daim olmasını diler, hizmetlerinizin- katkılarınızın Hünkâr defterine yazılmasını niyaz ederim. Aşk ile...

 

                                                          -  Makaleler  -