Âşık Remzâni |
ÖZGECAN BİR CAN
Emel SUNGUR UZMAN
Bir
can uçup gitti duvağı ve gelinliği ile, çok can yolculadık Cemevlerimizden. Siyaset
devlet hükümet Cemevini inanç merkezi kabul etmese de buralar birilerinin inanç
evleriydi ve canlar geldi buralara. Kapılar
her daim açıktı buraya sığınan insanlara bundan sonrada böyle olmalı her kim
hangi can olursa olsun “beni Cemevinden
yolculayın “ diyorsa, bütün hizmetler
verilmeli ve can toprakla sırlanmalı. Bize
yakışır mı bu yolu seçene olmaz demek. Hakka yürüyen can kendini Dede ve
Cemevlerine teslim etti ise ona eyvallah denir ve hizmet verilir bu hizmeti
yürüten kişilere de, Cemevlerinin kapılarını açık tutanlara da biz yol
hizmetlilerine sadece “Allah eyvallah” der. Bunları
sadece hatırlattım ama geleceğim konu görmemezlikten gelinen kadınları yok sayan,
katliamlar karşısında sessiz durulan bir kıyımdan, bir katliam politikası
izlenen kadınlardan bahsedeceğim. Sizleri
insan olarak dünyaya getirip canavarlara teslim eden biz kadınlardan
bahsedeceğim. Canavar
ruhlular sizi biz ana olarak nasıl acılar, çekerek ne sancılar yaşayarak, neler
hissederek içimizde büyütürüz. O minicik ayaklarınız karnımıza vurduğu zaman,
karnımızda dönmeye başladığınız zaman neler hissederiz. Dünyaya getireceğimiz
bizden bir parçadır doğum sırasında çocuk doğmaz biz yeniden doğarız ağlayan
ses artık sizin gerçek yaşamınızdır siz artık o olmuşsunuz. Geceler
uykusuz geçer varsın olsun, aç kalmışız ne olur ki, sokak yüzü görmezsiniz,
eski kıyafetler, acıyan sızlayan memeler hiç mi hiç seni bu sevgiden
vazgeçiremez. SIZLAYAN MEMELERİMİZDEN AK
SÜTLERİMİZ AKAR ONUN İLE BESLERİZ SİZİ. Hayat
seni artık teslim etmiştir bu sevgiye sen onun için varsındır. En
iyi şekilde okutmak, yaşatmak istersin. Gözyaşı hiç dökmesin diye dolanırsın
etrafında. Zaman geçer ilk aşıya götürürsün “keşke ben aşı olsam” dersin, ilk
hastalıkları başlar seninde onunla ateşin çıkar. Arkadaşı ile tartışır için
acır, öğretmeni eleştirir yüreğin sızlar, babası yan bakar gönlün kanar. Ve
fark etmeden yıllar geçer geçen yıllar evlat için yaşanan yıllardır, şiddete
de, göz yaşına da açlığa da katlanırsın yeni dünyan için. VE İŞTE SENİN BÜYÜTTÜĞÜN
YENİDÜNYA TOPLUM İLE TANIŞIR. Ah
işte o toplum benim yeşerttiğim meyveyi bazen besler bazen çürütür Rachel
Dink’in dediği gibi “Yaşı kaç olursa olsun; 17 veya 27, katil kim olursa olsun,
bir zamanlar bebek olduklarını biliyorum. Bir bebekten bir katil yaratan
karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılmaz kardeşlerim…” Evet
ne yazık ki canavar yaratır toplum. Bu hamurunu yine ülkeyi yönetenler, insanı
kafes içine sokanlar, aç bırakanlar kendilerince yoğurur. Bizlerin iç dünyamızı
üzer yorar ama kimilerini de şeytana çevirir. İŞTE KATİLLER DOĞMUŞTUR ARTIK. Bunlar
dağılır sokaklara, evlerimize, iş yerlerimize yaşamımızı karartırlar. Karar
verirler bazılarının yaşamları için. VE İŞTE YOK EDERLER HAYATLARI, İşte
beyazın üzerine kan damlamıştır ama bu müthiş bir film senaryosu korku
filmimidir, Bu
katlimda recm sesi soluğu vardır, örnek almıştır zalim bir maziden,
fotoğrafları sindirmiştir, içinde yaşatmıştır ve kademe kademe yaşayarak
yaratmıştır bu katliamı. İŞTE BEYAZ ÖZGECAN’IN ÜZERİNE KAN
DAMLAMIŞTIR, Acılarla,
emeklerle, çabalarla büyütülen yeni bir dünya böyle yok olmuştur, Güldünya
gibi. BİR UMUT BİNLERİN UMUTSUZLUĞUNA
DÖNMÜŞTÜR. Hikayesi
kısacıktır ve acıdır, yakıcıdır; MERSİN Tarsus’ta yaşar Özgecan, Çağ
Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi
Özgecan Aslan’a (20) ulaşamayan ailesi, çarşamba gecesi polise başvurmuşlar. 2.
Perde diyeceğim elim gitmiyor acıyor yüreğim ama öyle hazırdır ki senaryo.
Katil hazırlanıp büyütülmüştür toplum ve yönetenler tarafından her gün içinde
ki canavarı büyütmüştür ve artık içine sığmamaktadır. Tarsus İlçe Jandarma
Komutanlığı’nda sorgusu devam eden cinayet şüphelisi Suphi Altındöken’in
bıçaklayarak öldürdüğü üniversiteli Özgecan Aslan’ın boğuşma sırasında yüzünü
tırmalaması nedeniyle, tırnaklarının arasında DNA örneğinin kalmaması için her
iki elini de bileklerinden kesip kollarından ayırdıktan sonra yaktığı ortaya
çıkmıştır. 3.
Perde diyeceğim de elim gitmiyor acıyor yüreğim. Olay yerinde yapılan
incelemede Özgecan’ın cesedinin yanında bulunan iki elinin de büyük oranda
yandığı belirlendi. Sorgu sırasında, ’Özgecan’ın ellerini neden kestin?’
sorusuna soğukkanlı yanıt veren Suphi Altındöken, "Boğuşma sırasında
yüzüme tırnaklarını geçirdi. Ben de tırnaklarının arasında DNA örneğim kalmasın
diye kestim" yanıtını vermiştir. Bu
kadarı yeter çünkü cinayet romanları dahi bu kadar programlı değildir.
Kurgulamıştır katil her aşamasını köklerinden, cinsiyetinden, dünya görüşünden
gelen güçle bitirmiştir her şeyi, VE KAN DAMLAMIŞTIR BEYAZIN
ÜZERİNE. İSLAM ÖNERMİŞTİR “ÇIĞLIK ATIN”
DİYE HER İKİ HALDEDE ÇIĞLIK ATIYORUZ İNANCIN ACIMASIZ KADINA BAKIŞI VE YOPLUMUN
İÇİNDE Kİ NEFRETE KARŞI VE BAKAN İSLAMIN ÇÖZÜM DIŞI ÖNERİLERİNE KARŞIDA
ELBETTE.
|