Âşık Remzâni

 

 

 

Seyyid Selahaddin Ocağı - Melik Gazi Sultan

 

Hüseyin ELMAS

Ekim  2015

 

İncelediğimiz ocaklar içerisinde tarihleri ile ilgili çok fazla bilgi derleyemediğimiz ocaklar olduğu gibi, hakkında değişik bilgilerin olduğu ocaklarımız da var, bunlardan birisi de Seyyid Selahaddin Ocağı’dır. Ocak mensubu ailelerden derlenen bilgiler ve menkıbeler ocakların tarihi ile ilgili en doğru veya doğruya en yakın bilgi olarak kabul edilebilir. Çünkü yüzyıllardır kuşaktan kuşağa anlatılan menkıbeler ocak mensubu ailelerin bugüne kadar taşıdığı anlatımlar ile biraz eksik, biraz fazla günümüze kadar aktarılmıştır.

 

Seyyid Selahaddin, Danişmend Emir Melik Gazi’nin oğludur. Anadolu’ya gelen üç yüz altmış erenden birisidir. Horasan Pir’leri diye anılan ulu Pir’lerdendir.

 

Babası Danişmend Emir Melik Gazi, Danişmend Beyliğinin kurucusudur. Malazgirt Savaşından sonra kurduğu (1071-1178) yılları arasında yaşayan Danişmend Beyliği Sivas, Malatya, Tokat, Amasya, Çorum, Çankırı, Ankara ve Kayseri bölgelerinde hüküm sürmüş bir Türkmen Beyliği’dir. Başkenti Sivas’tır. Diğer adıyla Gümüştekin Danişmend Ahmet Gazi, âlim, bilge ve faziletli bir zat olduğundan Sultan Alparslan’ın en yakınlarında bulunanlardan birisidir.

 

Türkmenlere öğretmenlik yaptığı için Danişmend Ahmet Gazi olarak anılmaya başlanmıştır. Sultan Alparslan emirlerine, “kim Anadolu’da nereleri fethederse oralarda kendi adlarına beylik kurabileceklerini” söyler.

 

Ahmet Gazi’de 1071’de Bizanslılardan Sivas bölgesini alıp Danişmendli Hanedanlığını kurdu. Danişmend Ahmet Melik Gazi 1104 yılında şehit edildikten sonra yerine oğlu Seyyid Selahaddin geçti.

 

Danişmendlilerin en etkin ve güçlü zamanı Seyyid Selahaddin’in emirlik yaptığı 1104-1134 yılları arasındaki otuz yıldır. Emir Gümüştekin Gazi, Melik Gümüştekin Gazi, Melik Mehmet Gazi ve Emir Melik Gazi adlarıyla da anılır. Asıl adıyla anılan Seyyid Selahaddin Ocağının da kurucusudur. 1039’da doğmuş ve doksan beş yaşında 1134 yılında Hakk’a yürümüştür.

 

Seyyid Selahaddin’in; Melik Muhammed, Yağıbasan, Yağan, Aynüdevle adlarında dört oğlu ve iki kızı bulunmaktadır. Melik Muhammed, Kayseri’nin ikinci Fatih’i olarak anılır. Divriği, Yağbasan köyü adı dikkat çekicidir, bu ocak ile ilgisinin olup olmadığı araştırılmalıdır.

 

Kızlarından biri Selçuklu Sultanı Kılıçaslan’ın oğlu I. Mesut ile diğeri de Mengücek Beyi’nin oğlu İshak Paşa ile evlenmiştir. Mengücek Beyliğinin Başkenti Divriği’dir.

 

Emir Melik Gazi Sultan, yani Seyyid Selahaddin döneminde Danişmendliler bilim, eğitim, astronomi ve tıp alanlarında önemli gelişmeler sağlamıştır. Danişmend isminin anlamı da buradan gelmektedir. Niksar’da Emir Melik Gazi’nin oğlu Yağıbasan tarafından ilk tıp okulunun kurulduğu, çeşitli yerlerde medreselerin, hanların, köprülerin ve hamamların imar edildiği bilinmektedir. Bugün hala ayakta kalabilen bu eserlerin o dönemden kaldığı söylenir.

 

Seyyid Selahaddin Haçlı Seferlerine karşı başarılar kazandığından ve topraklara yeni yerler kattığından Melik sıfatını, Kayseri Pınarbaşı ile Pazarören arasındaki Melik Gazi köyünde Zamantı Kalesini fethederken sağ bileğinden ağır yaralandığından (bir rivayete göre kolunun koptuğu) “Gazi” sıfatını almıştır.

 

Seyyid Selahaddin, Hüseyin Gazi’nin beşinci göbekten torunu olup, Ehl-i Beyt soyundan gelmektedir. Ocak mensubu büyükler Seyyid Selahaddin’in soyunu İmam Rıza’ya dayandırırlar. Hakkında çok çeşitli kerametler ve menkıbeler anlatılır.

 

Ordu Aybastı ilçesine düzenlediği bir seferde Yaras mevkiinde yaralandığı, yaralı halde iken Niksar’a götürüldüğü, yolculuk esnasında kanının damladığı yerlerin kutsandığı ve ziyaret olarak nitelendirildiği bölge halkı tarafından anlatılmaktadır.

 

Yine bir kalenin fethedilmesi sırasında kalenin anahtarı, can gözü açık olan Hatay Antakya Prensi Keşiş II. Bohemond’dadır. II. Bohemond Seyyid Selahaddin’e, “Kalenin anahtarını sana veririm, fakat benim başımı keserler. Onun için ayakucunda bana bir yer verirsen ancak o zaman anahtarı verebilirim.” der. Seyyid Selahaddin istediğini yapacağını söyler, kalenin anahtarı kendisine teslim edilir. Bu durumu öğrenen Bohemond’un askerleri, Bohemond’u tıraş etme bahanesiyle başını keserler. Seyyid Selahaddin bu kesik başı alır ve günümüzde sandukasının bulunduğu Zamantı’da henüz kendisi hayattayken yaptırdığı türbesinde de ayakucuna defneder.

 

Seyid Selahaddin’in türbesi Kayseri Pınarbaşı Zamantı Kalesi eteğindedir. Sancaktar olan amcasının türbesi de buradadır. Naaşının çürümeden günümüze kadar ulaştığı anlatılmakta olup, türbesi geometrik Selçuklu mimarisine göre inşa edilmiş görkemli bir yapıdır. Türbesi yoğun bir ziyaretçi akınına uğramakta, kurbanlar kesilmektedir. Diğer tüm ocak Pirleri gibi Seyyid Selahaddin’in de kerametleri anlatılmakta, yine bir keramet göstermesiyle topuğundan saatte bir damla kanın aktığı rivayet edilmektedir.

 

Seyyid Selahaddin (Emir Melik Gazi Sultan) adına Melik Gazi türbesindeki köyünden başka Kastamonu, Erzincan Kemah, Ordu Aybastı, Çorum ve Kırşehir’de de ziyaretgâhlar türbeler ve makamlar vardır.

 

Ocak dedelerinden Sivas Şarkışla Yahyalı köyünden olan ve Eseri mahlasıyla şiirler yazan Cemalettin Şenol Dede bize Seyyid Selahaddin Ocağı ile ilgili son derece değerli bilgiler aktardı.

 

Günümüzde ocak yol ve erkân hizmetlerini Yahyalı köyündeki ocak mensubu dedeler ve Amasya Merzifon Hırka köyündeki ocak mensubu dedeler sürdürmektedirler. Gürün’ün Mağara köyünde de ocak dedelerinin olduğu söylenmektedir.

 

Ocak talipleri saydığımız bu üç köy ile birlikte Merzifon Sarıköy, Oymaağaç köyleri ve daha birçok bölgede mevcuttur. Yoğunlukla Sivas bölgesi Kızılırmak boylarında, Şarkışla Emlek yöresinde, Kangal, Sivas merkez; Yozgat merkez, Akdağmadeni; Çorum Mecitözü; Amasya merkez, Merzifon, Gümüşhacıköy; Tokat Zile; Eskişehir Harmandalı köylerinde ocak talipleri bulunmaktadır.

 

Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin Anadolu’ya gelmesi ve Anadolu’nun ortasında dergâhını kurmasıyla, Anadolu’daki ocakların burayı Serçeşme kabul etmesiyle birlikte Seyyid Selahaddin Ocağı da burada Pir dergâhında buluşmuştur. Ocağın pirlerinden Seyyid Cemal halife olarak Hünkâr Dergâhında Karakazan kaynatmıştır. Veli Ağa Dede, Hüseyin Ağa Dede, Hasan Baba Dede, Ezkari Sultan, Kasım Ağa, Abbas Ağa Dedeler Hünkâr dergâhından ikrarlarını almış, görgü cemlerini yürütmüş, yol ve erkân hizmetlerini sürdürmüşlerdir.

 

Yol ve erkânımızın büyük ozanları Kul Himmet Üstadım, Derviş Ali, Ocağın yetiştirdiği Hak aşığı Ezkari Sultan (Türbesi Yozgat Akdağmadeni Karaözü köyünde olup asıl adı Dedebaba İbrahim Ağa), İzzeti, Ozan Şeyhoğlu, Nazire Şenol yazdıkları deyişler ile Seyyid Selahaddin’den bahsetmişlerdir. Derviş Ali’nin bir deyişi şöyledir:

 

Zamantı şehrine çökmüş oturur

Levgühan kalemi çekse getirir

Evlatlar talipler hizmet yetirir

Güruh gülbank çeker Seyyid Selahaddin

 

Sabahın seherinde açılır güller

Fırkat edip ötüşür sefil bülbüller

Gördüm erkânını doğrudur yollar

Güruh gülbank çeker Seyyid Selahaddin

 

Derviş Ali’m gerçeği özünde buldu

İndi eşiğine bir niyaz kıldı

İç diye elime bir bade sundu

Güruh gülbank çeker Seyyid Selahaddin

 

Ulu Hak âşıklarından olup Yalıncak Sultan Dergâhında yetişen Kul Himmet Üstadım bir düvaz imamında Seyyid Selahattin’i şöyle anlatır:

 

Hak Muhammed Ali olan

Seyyid Selahaddin değil mi?

Zahir batında Veli olan

Seyyid Selahaddin değil mi?

 

Ali’dir okuyup yazan

Mikail elinde mizan

Selman’ın özünde gezen

Seyyid Selahaddin değil mi?

 

Âşıklara mekân kuran

Yusuf’lara Kenan olan

Eyyüp gibi darda kalan

Seyyid Selahaddin değil mi?

 

Nuh’un gemisini çatan

Behlül’ü ummana atan

Kesik baş carına yeten

Seyyid Selahaddin değil mi?

 

Fatma’yla bağrı baş olan

Hasan’ıma sırdaş olan

Hüseyin’ime yoldaş olan

Seyyid Selahaddin değil mi?

 

Zeynel zindanına düşen

Bakır kazanında pişen

İmam Cafer’e sır danışan

Seyyid Selahaddin değil mi?

 

Musa Kazım sırrına eren

İmam Rıza soyundan gelen

Taki, Naki, Askeri olan

Seyyid Selahaddin değil mi?

 

Kul Himmet Üstad güldür

Mehdi mağarada sırdır

Zühre’de bir yıldız vardır

Seyyid Selahaddin değil mi?

 

Seyyid Selahaddin Ocağı dedelerinden olup, bugün yol ve erkân hizmetleri sürdürmeye devam eden, Eseri mahlası ile şiirler-deyişler yazan Cemalettin Şenol Dedeye ait bir deyişle sözümüzü mühürleyelim. Hak Erenler cümlemizin yardımcısı yoldaşı olsun.

 

Aşk ile...

 

Seyran bahçesinin kokulu gülü

Benim atam Seyyid Melik Gazi’dir

Zamantı Dağında kesildi kolu

Benim atam Seyyid Melik Gazi’dir

 

Göç eyledin Horasan’ın elinden

Şöhretin düşmez ki dostun dilinden

Rum’u aşırdın Pınarbaşı belinden

Benim atam Seyyid Melik Gazi’dir

 

Tarih yazar senin güzel aslını

Evladı Ehlibeyt’e bağlı neslini

Zamantı Kalesi’n cesur aslanı

Benim atam Seyyid Melik Gazi’dir

 

Şah Ali Rıza’dan geliyor soyun

Saatte akıyor bir damla kanın

Mecnun eder bizi o güzel huyun

Benim atam Seyyid Melik Gazi’dir

 

Dört kapıdan Kırk Makam’a girelim

İrfan Meydanına yüzler sürelim

Söyle bize kim olduğumuz bilelim

Benim atam Seyyid Melik Gazi’dir

 

Bu yollarda çok çileler çekmişsin

Nurundan insanlığa ekin ekmişsin

Dost Eseri bu aşkla serden geçmişsin

Benim atam Seyyid Melik Gazi’dir.

 

                                                          -  Makaleler  -