SEYYİD
GARİP MUSA SULTAN OCAĞI
Hüseyin ELMAS
Bilindiği gibi Osmanlı tarihinin
çeşitli dönemlerinde ve bilhassa 2.nci Mahmut döneminde Alevilere dönük kıyım
ve asimilasyon hareketleri ile Aleviliğin yazılı kaynakları yakılarak
yırtılarak talan edilmiştir. Dolayısıyla Alevi ocakları sözlü kültür içinde, babadan
oğula aktarılan bilgilere dayalı olarak yaşatılmaya çalışılmaktadır. Her türlü
saldırıya karşı halkın belleğine ve diline kazındığından yüzyıllardır
süregelmekte olan bir kültürdür, inançtır, felsefedir. Sağlam temellenmemiş
olsa idi bugüne kadar bu inancın ve geleneğin yerinde yeller eserdi. Bu
kültürün, bu inancın içinden yetişen erler, erenler, pirler, mürşitler,
aşıklar, sadıklar yüzyıllardır göğüslerini siper ederek bunu yaşamış ve bu
inancın mensuplarına da bunu yaşatmayı başarmışlardır. Ancak günümüzde yetişen
ve okullar okuyan bu inancın mensubu aydınlarımız yeni yeni araştırmalar
yaparak yazılı belgeler haline getirmeye çalışmaktadırlar. Hak yoluna yürümek
yürüyüşlerin en zorudur. Aşk olsun bu yolu yürüyenlere.
İşte aynı sorunların yaşandığı
ocakların birisi de Seyit Garip Musa ocağıdır. Seyit Garip Musa Horasan
erenlerinden olup Gaziyanı Rum taifesinden bir Alperendir. Bir rivayete göre 90
atlı, diğer bir rivayete göre de 400 atlı bir grup ile Anadolu’ya gelmiş Sivas
ili, Divriği ilçesi, Alan bölgesi, Güneş köyüne yerleşmiştir. Güneş köyünün adı
Garip Musa’nın oğlu ve aynı türbede birlikte yattıkları Mehmet Güneş’ten
gelmektedir. Seyit Garip Musa dergahı da buradadır. Bilge kişiliği hoşgörüsü ve
adaletli davranışları ile insanlarda büyük saygı uyandırmıştır. Kuvvetli
sezgileri olan bir erendir.
Hacı Bektaş Veli’nin kardeşi
Mustafa Menteş’in oğlu olduğu bilinir. Dolayısıyla İmam Musa Kazım (7.nci imam)
soyundandır. Garip Musa, Hacı Bektaş kapısını mürşit kapısı olarak kabul
etmiştir. Pir dergahında halifelik mertebesine erişmiş ve 8.nci post olan
sofracı postunu temsil eder.(Bir kaynakta 11.nci post yazmakta)
Garip Musa hakkında çok çeşitli
menkıbeler anlatılır. Hoca Ahmet Yesevi dergahında Lokman Perende’nin öğrencisi
olduğu rivayet edilir. Diğer ocaklar gibi soy seceresine ve doğum tarihi ve
ölüm tarihine ne yazık ki ulaşılamamaktadır.
Keramat-ı Hünkar Hacı Bektaş-ı
Veli adlı Osmanlıca yazma bir eserde şöyle der; “Horasan diyarı Nişabur Niş şehrinden kalkan İbrahim Sani oğlu Mustafa
Menteş, Sivas iline geldi. Haramiler ona orada şehitlik şerbeti içirdiler. Bir
oğlancığı kaldı. Haktan maada kimseciği yok idi. Hünkarın ulu dergahına
getirdiler. Nasibini Hünkar’dan alıp Sivas’ta kaim oldu.Adına Garip Musa
derler.”
Garip Musa’nın babası Mustafa
Menteş 1243 tarihinde Kösedağ’da Moğollarla yapılan savaşta şehit düşmüştür. Oğlu
Musa bu sırada küçük bir çocuktur. Amcası Hacı Bektaş Veli yetim kalan yeğeni
Musa’yı alarak Sulucakarahöyük’e getirmiş, dergahta kendi bilgisi ile
bilgilendirerek dergah geleneklerine göre yetiştirmiştir. Daha sonra Mustafa
Menteş’in yurt edindiği Sivas bölgesine göndermiştir. Hünkar’dan nasip alan
Musa ordan ayrılırken Hünkar kendisine “Git
Musam git, Divriği topraklarına git”. “Garip
kalasın” dediği için adı Garip Musa olarak kalmıştır. (Başka bir rivayete
göre de Musa, babası ile münakaşa etmiş, o kızgınlıkla evinden ayrılmış, babası
da oğluna “Garip kalasın, dağların başına
düşesin amma gelenin çok olsun” diye söylemiştir.)
Garip Musa’nın yine Divriği
Ziniski’de (Akmeşe köyü) dergahı bulunan Seyit Baba ile birlikte savaşa
gittiğini ve büyük bir mücadele verdiklerini bir cönkteki Aşık Mehmet mahlaslı
bir ozanın şu dizelerinden anlıyoruz.
Garip
Musa yücesinde oturur
Nice kafirleri dize getirir
Seyyit Baba sancağını götürür
Aman Garip Musa carın günüdür
Ardıçtan kılıcı almış eline
Ali’nin Zülfikarın takmış beline
Haydar’ın düldülün almış yanına
Aman Garip Musa carın günüdür.
Garip Musa Tekkesi yakınında bulunan
ULU ARDIÇ halk arasında kutsal sayılır. İnanışa göre Garip Musa tahta kılıcını
bu ağacın dallarından yapmıştır. Çocuğu olmayan çiftler türbeyi ziyaret edip
kurban keser ve bu ağacın meyvesinden yerler, ağaç bugün kurumuştur.
Seyit Garip Musa’nın Mehmet Güneş
adındaki oğlundan başka diğer çocuklarının ve eşinin adı bilinmemektedir. Bu
nedenle Garip Musa ile arada 300-400 yıllık süreç karanlık kalmaktadır. Ocak
evlatları gerek zorunluluktan gerekse Anadolu’nun çeşitli yerlerinde bulunan
taliplerin erkan, görgü ve yol hizmetlerini yürütmek amacıyla taliplerin
bulunduğu coğrafyalara göçmek zorunda kalmışlardır. Ocağın dergahta kalan
koluna Musa Şeyh adıyla ünlenen ve dergahta uzun süre postnişinlik yapan Musa
Dede soyundan geldiklerinden Musa Şeyh oğulları denmiştir. Dergah çevresindeki
bir çok köy (Yağbasan, Erguş, Kızılcaören, Ürük, Klisecik, Sussuzlar, Kımıllar,
Höbek, İlice, Dışlık, Sincan, Anzahar, Pergüt, Arhusu, Dumluca, Sincan gibi)
Garip Musa talibidir. Ayrıca Anzahan köyündeki Garip Baba tekkesi Garip Musa
ailesindendir.
Seyit Garip Musa evlatlarından
Pirzadeler Yağbasan’da kalırken Hubi Memik Çelebi kolu da Sarıkamış’a göçerler.
Divriği’deki köy adlarını da yeni yerleşim alanlarına
vermişlerdir.
Seyyid Garip Musa Sultan ocağı
evlatlarının ve Ocak Taliplerinin yurt genelinde dağılarak yerleştikleri
alanlar aşağıya çıkarıldığı gibidir;
Ankara Akyurt Saracalar çiftliği
Ankara Çubuk Dağ kalafat, Kösrelik, Aşağı
Karaköy (Yeşilyurt)
Ankara Kalecik Avşar, Elmapınar, Hançılı, Karatepe,Yüzbey
Ankara Merkez Mamak, Altındağ, Etimesgut, Sincan, Keçiören, Yenimahalle Çankaya
Antalya Merkez Mahmutlu Beldesi
Ardahan Damal Seyitveren, Kerpezan, (Güneşgören)Dereköy,
A.Damal, Memonköy
Ardahan Hanak Saskara, Kergedan,Piklop, Küçüknakala,
Nekeleköy
Bilecik Bozöyük Kuyupınar, Kapanalan, Çaydere, Kızılcapınar
Bilecik Merkez Mahalleleri
Çankırı Şabanözü Çapar
Çorum Alaca Büyükcamili, Balçıkhisar, Koçhisar,Velet (Erenköy)
Çorum Merkez Mislerovacığı, Kızılkır
Düzce Merkez Gökçesu beldesi
Erzincan Merkez Ulalar,Mahmutlu
Erzurum Hasankale Badıcıvan,
Endek, Homigi
Erzurum Haorasan Müşki
Erzurum Şenkaya Kevenk,
Zuvart, Mişek, Armişen, Kahız, Beşpınarlar, Kürkçü, Aktaş,Vartanıt
Eskişehir Alpu Yayıklı köyü, (Koşmat)Sarıkavak,
Gökçeoğlu
Eskişehir Mahmudiye
Yeşilyurt, Harmandalı, Yukarı Doğançayır
Eskişehir Merkez Yahnikapan,
Karatepe, Topkaya, Gülpınar, Sarıdungur, Aşağı Çağan,
Yukarı Çağan
Eskişehir Seyidgazi Çürüttüm
Gaziantep Merkez Köleli,
Çapak, Kazıklı, Bostancık
İzmir Merkez Bornova, Karşıyaka, Diğer merkez ilçeleri
İstanbul Merkez İlçe
ve Mahalleleri
Kars Kağızman Kömürlü, Böcüklü. Paslı, Çilehane,Yalnız
ağaç
Kars Merkez Karaca Ören, Hacıhalil
Kars Sarıkamış Asouğa, Boyalı, Aşağı Salut, Yukarı Salut
Kars Selim Ağyar, Akpınar, Aşağı Kutanlı,Yukarı
Kutanlı,Tozluca,Oluklu Katranlı,
Cavlak, Karnıağız, Ali Sotu, Sipkor,Tığnis, Karaçayır, Molla
Mustafa, Dölbenli, Supanazak, Iğdır.
Kırıkkale Sulakyurt Akkuyu, Çayoba, Hamzalı, Faraşlı, Kıyıkavurgalı, Kalekışla
Kırşehir Merkez İliç Köyü
Kütahya Merkez Aydoğdu köyü
Malatya Arguvan İsa köy, Karahüyük köyü,Yukarı Sürmeli köyü
Malatya Merkez Mahallelerinde
Manisa Salihli Kebaz köyü, Akhisar ve Dilek Kasabası
K. Maraş Elbistan Keçemağara
Mersin Merkez Yeni Mahalle, Pozcu ve Başka
Mahalleler
Nevşehir Hacıbektaş Merkez mahalleleri
Sivas Divriği Güneş, Dumluca, Bahçeli, Pengürt,
Karaağaçlı, Eğrisu (Anzahar),
Ödek, Yağbasan, Mursal, Sincan, Kuluncak,Yanlızsöğüt
(inallı),Gökçebel,Göndüren, Soğucak, Meliköy, Ürük,
Kırkgöz, Uluçay ır (Vazıldan), Karaburun (Odur) Güneyevler
(Erşin)
Sivas Gürün Çatkara,
Yuva, Kervanmağara, Külaflı
Sivas Hafik Emre
Sivas Merkez Akpınar, Karaçayır (Pınarlı)
Sivas Kangal Dışlık, Kavak, Karanlık,
Tekke(Samet Baba)
Sivas Şarkışla Ortaköy
Sivas Yıldızeli Yuvalıçayır, Karaleylek, Akçakale, Sarıkaya, Ortaklar
Urfa Merkez Kısas Beldesi
Yozgat Merkez Kışla (Deremahal) Darıcı, Derenum, Dağ yenicesi
Yozgat Akdağmadeni Bozöyük, Hüyükalan
Zonguldak Alaplı Karakoğuzköyü
Garip Musa Ocaklarının Divriği’de
ve Sarıkamışta türbelerinin ve tekkelerinin bulunması, ocaklarının ve
taliplerinin Anadolu’nun değişik yerlerinde bulundukları ve birçok nedenle göç
etmek zorunda kaldıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca Sarıkamış, Kağızman ve çevre
Türkmenlerinin bağlandıkları Garip Musa ocağının merkezi durumundaki Pir ocağı
adı ile anılan kurbanların kesilip cemlerinin yapıldığı bir ziyaretgahta Sarıkamış
Deliler köyünde bulunmaktadır.
Anadolu’daki erenler, evliyalar ve
yol ulularına ithafen tarihin çeşitli zamanlarında ozanlar tarafından yüzlerce
şiir ve deyiş yazılmıştır. Seyit Garip Musa Sultan için yazılan yüzlerce
şiirden 2 tanesi şöyledir;
Hey erenler sizi
görmeye geldim
Sultan Garip Musa Sultan
celalim
Dergahına yüzüm sürmeye
geldim
Sultan Garip Musa Sultan
celalim
Dediler bu imiş cihanın
sırrı
Urum halifesi Horasan
piri
Ol balım Sultan’ın hem
yarigarı
Sultan Garip Musa Sultan
celalim
İrşad etti ağaları
beyleri
Horasandan kılınç giyen
zağları
Ardıç kılıncıyla böldü
dağları
Sultan Garip Musa Sultan
celalim
Cümle erden sonra
nasibin alan
Tarikat ehlinin kilidin
bulan
Firdevs bahçesinin
bülbülü olan
Sultan Garip Musa Sultan
celalim
Kul İsmail gördü
elhamdülillah
Ayın,lam yazılmış ismi
arşullah
Şükür buseyledim el
hükmillah
Sultan Garip Musa, Sultan
celalim
Seyyid Garip Musa Sultan Kültür ve
Tanıtma Derneği kurucusu ve başkanı Musa Karakaş’ın derlediği bir şiir;
Musa’yi Kazımdan
İbrahim oğlu
Seyyid Garip Musa
eleman mürvet
Dört kapı kırk makam
cemlerde doldu
Seyyid Garip Musa
eleman mürvet
Ardıçtan kılıcı kendisi
haktır
Sultanlar Sultanı
efendim paktır
Dede kargın kolu emsali
yoktur
Seyyid Garip Musa
eleman mürvet
Yezit mervanlarla
girince cenge
Tahta kılıcıyla sağladı
denge
Nice kafirleri boyadı
renge
Seyyid Garip Musa
eleman mürvet
Umanun küsenin şahım
ulumuz
Şah İbrahim koca pirden
dolumuz
Barış sevgi hoşgörü
yolumuz
Seyyid Garip Musa
eleman mürvet
Pirimiz adıyla anılır
erkan
Tarikat hakikat marifet
furkan
Hasan Hüseyin’in
yolunda irfan
Seyyid Garip Musa
eleman mürvet
Cümle erenler yardımcımız, gözcümüz, bekçimiz
ola, Hüüü Gerçeğe…
- Makaleler -
|