Âşık Remzâni |
HEYKELDEN
SONRA CEMEVİ UCUBE OLDU
Emel SUNGUR
Ağzına
“Ucube” Lafı Peselenk Olan Başbakan; Bu
akşam yine bir televizyon programın da “Hz. Ali’yi sevmek noktasında ben sizden
daha çok Aleviyim” diyen Başbakan
Karacaahmet Dergahın da ki Cemevini
“ucube” diyerek isimlendirdi.
Yıllar geçiyor ve ne yazık ki mazi unutuluyor işte şimdi yine maziyi anımsatma zamanı
Başbakan yine maziden bahsediyor ve geçmişi kendine göre yazıyor Cemevi ve
ucube sözlerini yan yana getirme gafletinde bulunan bir başbakan ve ülkesinin
üçte biri Alevi olan topraklar, Alevilerin inanç merkezi Cemevi ve ucube
benzetmesi.
Bu topraklarda barış için de yaşamak böylesi zihniyetler iktidardayken mümkün mü,
pek zannetmiyorum. Demokratik
Alevi örgütlerinde Başbakanın bahsettiği bu zamanı ve bu tarihleri kimler
anımsar bilemiyorum ancak çok iyi anımsıyorum bir gece saatinde gelen yıkım
kararını.
Evet o günlerin anlı şanlı Refah Partili Belediye Başkanı bugünlerin AKP’li
başbakanı Tayyip Erdoğan 1994 yılında
imar açısından kaçak bina olarak nitelediği İstanbul’da bulunan Karacaahmet
Sultan Dergahı’nı 7 Eylül 1994 günü gece saat 03:00’te buldozerlerle basmaya kalkmıştır. Gece saat 03:00’de
basmıştı düğmeye ve işgal kuvvetleri yıkmaya başlamışlardı bile Karacaahmet
Dergahının sınırları içinde olan Cemevini. İnanç özgürlüğünü, eşitliği dilinden
hiç düşürmeyen, hak,hukuktan dem vuran belediye başkanı ve partisi tüm Aleviler için kutsal sayılan bu
dergahı yıktırmaya kalktı. Tayyip Erdoğan’ın bu görevi Belediye Başkanı olur
olmaz ve ilk iş olarak uygulamaya geçirmesi zihniyetinin yanı sıra yandaşlarına
vermiş olduğu mesajın somut örneğiydi.
Bunlarıbizler hiç unutmamıştık ama bu gece televizyondaki programda başbakanı izlerken
karşısında duran bir gazetecinin tavrı da en az başbakan kadar beni rahatsız
etti. Bahsedilen bu gazetecinin de inancıydı bahsedilen Alevilik ve ucube
denilen bu gazetecinin de inanç merkeziydi.
İşteşimdi tekrar gündeme gelmesi gereken konu “ BELDEN GELEN Mİ, YOLDAN GELEN Mİ,
YOLDA GİDEN Mİ”’nin Alevi olduğunun yanıtının verilmesi gerekiyor. Bizler
elbette Cemevi deyince; hemen karşısına Camiyi getiriyorsunuz diye düşünülebilir
ama unutulmamalıdır ki İstanbul’daki yapılan camilerin yarısından fazlası
ruhsatsız yapılardır ve hala pıtırak gibi yapılmaya devam etmektedir.
Karacaahmet Dergahı Aleviler için çokönemlidir, ancak buraya sadece Aleviler değil herkes gitmektedir, bu mekan bir
gönülevidir, sığınacak limandır ayni zamanda. İktidarda ki bu zihniyet bu her
inanca kucak açan inanç merkezinden de rahatsızdır anlaşıldığı gibi.
Karacaahmet
Dergahı yüzlerce yıllık bir dergahtır ondan rahatsızlık duyan başbakan o
yıllarda yıkmadığı için pişmanlığını birkaç kez dile getirmiştir. Ne yazık ki
bu güne gelindiğin de Alevi Açılımları Dizisinin yapımcısı başbakan aradan
geçen yıllara rağmen bugün ki ifadesi ile pişmanlığını bir kez daha dile
getirmiş olup aynen şu sözleri söylemiştir “ o zamanın valisi araya girerek
yıkımı durdurdu” demiştir.
Birgerçek vardır ki o da Karacaahmet Dergahında ki Cemevi yıkılmamıştır ancak
bunun nedeni ne Tayyip’tir ne de o günün valisidir o günkü toplumsal direniş,
toplumsal muhalefettir bu Cemevini, yıktırmayan.
Gelelimşu meşhur “UCUBE” sözcüğüne;
Heykelucube, sanatçı ucube, inanç yeri ucube; acaba insan kendi ucube olunca mı bu
kadar sık kullanır bir kelimeyi aman dikkat 40 kere söylenirse olurmuş, benden
uyarması!.
|