Âşık Remzâni

 

 

 

Deyişlerin Dili 26

 

Ahmet Cemalettin Çelebi

Ali’den Medet

 

Dertli  DİVANİ

Ocak  2016

 

Merhaba dostlar, Hünkâr Hacı Bektaş Veli Dergâhı postnişinlerinden Ahmet Cemalettin Çelebi’ye ait olan Evel bahar yaz ayları doğanda” diye başlayan deyişi muhabbetlerde yansıdığı biçimiyle paylaşmaya çalışacağım.

 

Bir Mürşid-i Kâmil olan Ahmet Cemalettin Çelebi’nin deyişine geçmeden önce hayatını, Ali Celalettin Ulusoy’un “Pir Dergâhından Nefesler” adlı kitabından faydalanarak aktaralım.

 

Ahmet Cemalettin Çelebi, (1862-1921) Feyzullah Çelebi’nin büyük oğludur. Babasının dünyadan göçüşü üzerine 1878 tarihinde Hacı Bektaş Veli Dergâhı’na postnişin olmuştur.

 

Cemalettin Çelebi, 1912 yıllarında “Müdafaa” adlı bir kitap yayınlamıştır. Ulusal kurtuluş savaşında Mustafa Kemal ile yakın ilişki içinde bulunmuş ve Mustafa Kemal’in desteklenmesi için ülke çapında çalışmalar yapmıştır.

 

Birinci Büyük Millet Meclisinde “Başkan Vekili” seçilmiş, ancak sağlık nedenleriyle Meclisin hiçbir toplantısına katılamamıştır.

 

Ahmet Cemalettin Çelebi, 1921 yılında Hakk’a yürümüş, Dergâhın “Kırklar Meydanı”nda toprağa sırlanmıştır.

 

Ali’den Medet (Evvel Bahar Yaz Ayları Doğanda)

 

Evvel bahar yaz ayları doğanda

Akar derelerden sel yavaş yavaş

Sefil bülbül feryat edip ötende

Açılır bahçende gül yavaş yavaş

 

Bahar yaz ayları geldiğinde yağan yağmurlarla derelerden yavaş yavaş sellerin aktığı gibi, muhabbet erkânında da gönül birliği içinde olan canlar, akan seller gibi aşk ile coşup kendinden geçer.

 

Dertli bülbül feryat edip öttüğünde; bahçede güllerin açtığı gibi, muhabbet erkânında da âşıkların sazından, avazından, özlü sözünden gönül bahçesinin gülleri açar. Canlar sevgiyle dolar, mutlu huzurlu olur.

 

Sözün doğrusunu söyle ahkâmın

Muhannet babına basma kademin

Emsaliyle konuşmayan adamın

Olur altın adı pul yavaş yavaş

 

Sözün doğrusunu söylemek kuraldır, kesin ve doğru olan budur. Yaptığı iyiliği başa kakan, korkak, kalleş ve namertlerin kapısına ayak basma, uzak dur. “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” özdeyişinde söylendiği gibi emsaliyle konuşmayan kişinin altın olan adı gün geçtikçe yavaş yavaş pul olur, değersizleşir.

 

Her olur olmazın sözün işitme

Dalga vurup kalp evini cûş etme

Adû’nün elinden bade nûş etme

Aradan kalkıyor bal yavaş yavaş

 

Her olur olmaz kişinin sözüne kulak verip de dalgalanıp coşma, ham sözlerden öfkelenip hatır gönül yıkma. Düşman olanların elinden bade de olsa içme, sana bal yerine zehir sunulabilir.

 

Gör ki ne eyledi Mecnun’a Leyla

Ente mevt sırrına erenler evla

Herkesin kısmetin verici Mevla

Ara kısmetini bul yavaş yavaş

 

Leyla’nın aşkı Mecnun’u ne hale getirdi? Mecnun gibi âşık olanlar, “Ölmeden evvel ölmek” (kötü huy ve alışkanlıklardan arınarak nefsini terbiye etmenin) sırrına erenler, evladır. Her canın kısmetini, nasibini veren Mevla’dır. Yavaş yavaş emek vererek, çalışarak kısmetini nasibini ara bul.

 

Kişinin çektiği kendi âmeli

Kişi hizmet ile bulur kemâli

Zamanenin devri döndü Cemâlî

Başının kaytını gör yavaş yavaş

(Başına bir çare bul yavaş yavaş)

 

Kişi yaptığı iyi ya da kötü şeylerin karşılığını bulur, kişi hizmet ederek olgunlaşır, kemâle erer. Bu zamanın devri döndü, kimseden kimseye fayda yok; Cemâlî artık yavaş yavaş kendi başının, derdinin çaresini bul.

 

Sözlük:

 

Adû: Düşman.

Ahkâm: Yargılar, hükümler, kurallar.

Âmel: İnsanın bilerek veya düşünerek yaptığı iş, hareket ve davranış.

Bab: Kapı.

Bade: Dolu, dem.

Başının kaytını: Başının derdini, çaresini.

Ente mevt: Ölmeden evvel ölmek. (Kişinin nefsini terbiye etmesi, kötü huy ve alışkanlıklardan arınarak ömür sürmesidir.)

Evla: Daha iyi, yeğ.

Kadem: Ayak.

Kemâl: Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik.

Muhannet: Alçak, korkak, namert, yaptığı iyiliği başa kakan.

Nuş: İçmek.

 

Ali’den Medet (Evvel Bahar Yaz Ayları Doğanda)

 

Evvel bahar yaz ayları doğanda

Akar derelerden sel yavaş yavaş

Sefil bülbül feryat edip ötende

Açılır bahçende gül yavaş yavaş

 

Sözün doğrusunu söyle ahkâmın

Muhannet babına basma kademin

Emsaliyle konuşmayan adamın

Olur altın adı pul yavaş yavaş

 

Her olur olmazın sözün işitme

Dalga vurup kalp evini cûş etme

Adû’nün elinden bade nûş etme

Aradan kalkıyor bal yavaş yavaş

 

Gör ki ne eyledi Mecnun’a Leyla

Ente mevt sırrına erenler evla

Herkesin kısmetin verici Mevla

Ara kısmetini bul yavaş yavaş

 

Kişinin çektiği kendi âmeli

Kişi hizmet ile bulur kemâli

Zamanenin devri döndü Cemâlî

Başının kaytını gör yavaş yavaş

 

 

                                                          -  Makaleler  -