Âşık Remzâni |
Deyişlerin Dili
Dertli Divani Sevgili
dostlar, bu sayımızda on yedinci yüzyılda yaşamış önemli ozanımız Kul Nesimi’ye
ait bir deyişi açıklamaya çalışacağım. Bu deyiş Urfa, Kısas, Sırrın ve Akpınar
cemlerinde onlarca yıldır icra edilmektedir. Günümüz Türkçesi ile olsa da çok
derin anlamlar içeren deyişe geçmeden önce ozanımızı kısaca tanıyalım. Kul Nesimi Asıl adı
Ali olan Kul Nesimi’nin, 1417 yılında Halep’te derisi yüzülerek idam edilen
Seyyit Nesimi’yi rehber edindiği için Nesimi mahlasını kullandığı tahmin
edilmektedir. Doğum ve Hakk’a yürüdüğü tarih bilinmemektedir. Kul Nesimi on
yedinci yüzyılın ünlü Bektaşi ve Hurufi ozanıdır.“Kime Ne” ve “Güldür Gül” gibi
ünlü eserlerinde, aruz ve hece ölçülerini ustaca kullanmasından iyi bir eğitim
gördüğü anlaşılmaktadır. Anadolu’yu köy köy sazıyla dolaşan Kul Nesimi’nin Sait
Emre soyundan olduğu kendi deyişlerinden bilinmektedir. Bugün
Erenlere Kurban Bugün
erenlere kurban Alevi-Bektaşi-Kızılbaş
inancında; Hak-Muhammet-Ali yoluna ikrar veren can, “Ölmek var dönmek yok” anlamında Teslim-i Rıza (Rızalıkla kendini
yola adama) olup yola bağlanır. Bu
dörtlükte Yol’a ikrar veren bir canın
durumu anlatılıyor: Erenler yoluna başımı, canımı vermeye ve verdiğim ikrarda
durmaya Allah-eyvallah meydandayım, dardayım diyor. Kellemi
koltuğuma aldım İnandığı
davaya baş koyanlar için “Kelle koltukta”
denilmektedir. Yol’a ikrar verirken
ise “Elimiz erde, yüzümüz yerde, özümüz Dâr’da; Hak-Muhammet-Ali meydanında ne
haktan kaçar ne de haktan geçeriz. Bizlerden ağrınan ve incinen varsa dile
gelsin, hakkını talep eylesin. Yol ile yoldayız. Döktüğümüzü doldurmaya,
ağlattığımızı güldürmeye, yıktığımızı kaldırmaya ve küstürdüğümüzle barışmaya
geldik. Allah eyvallah hü” deyimlerinin dışında, Mürşit tarafından söylenen “Meydana
koyduğunuz erenlerin, gizlediğiniz sizin” deyimlerini de kapsamakta olan bu
dörtlükte: İkrar veren
bir can, inandığı yoldan canı pahasına dönmemek üzere kelle koltuktadır. Özünü
dara çekip kul hakkından arınmaya ve yaptığı olumlu olumsuz her şeyi meydana
koyup öz eleştirisini verip ve pişmanlığını dile getirerek saklı gizli bir şey
bırakmadan sırrını yani hatasını kusurunu da meydana koyarak, Cem erenlerinden,
ilgili canlardan barışmak, aklanmak ve paklanmak için meydandayım
denilmektedir. Yoktur
çınarım timarım Alevi-Bektaşi-Kızılbaş
inancında ikrarlı canlar hata yapar suç işlerlerse dara çekilirler ve er
meydanında canların huzurunda sorgulanırlar. Bu dörtlükte hata ve kusura göre maddi
manevi yaptırımın uygulaması ifade edilmektedir: Çınarlığım
ve binlerce akçe gelir elde ettiğim toprağım yoktur. Gönlümde güman (şüphe-ikilik)
da yoktur. Bütün varlığımı, malımı alın ama imanımı verin. İkrarımdan, yolumdan
düşmeyeyim. Erlere
hûlle don biçin Bu dörtlükte:
İkrar verip pençe-i Al-i Aba’dan geçen, kul hakkından arınmış,“Hûlle don”
giymiş, vicdanıyla barışık hale gelmiş sayılır. Erlere, canlara bu donu biçin,
yani ikrar verip görgüden geçin, zarar veren rakiplerden, düşmanlardan da uzak
durun, kaçın. Bülbülün güle âşık olduğu gibi ben de yola aşığım. Zarım,
feryadım, figanım, emeğim hizmetim meydanda diye ifade edilmektedir. Gerçek
olan olur veli Bu son
dörtlükte ise: Gerçek olanlar velayet sahibidir, Hakk’a ermiştir. Veli’dir. Veli
olanlar gani gönüllüdür. Cömerttir. Bağışlayıcıdır. Bense Nesimi’yem böyle
düşünmekte ve inanmaktayım. Seyyid Nesimi’yi yüzdüğünüz gibi beni de isterseniz
yüzün, derim meydanda denilmektedir. Aşk ile… Sözcük
anlamları: İkrar: Saklamayarak açıkça söyleme, bildirme,
benimseme, onama, kabul, tasdik. Alevi-Bektaşi-Kızılbaş inancında yolun
kurallarına bağlı kalınacağına dair verilen söz ve karar. Kan etmek: Kan dökmek, cinayet işlemek.
Alevi-Bektaşi-Kızılbaş inancında gönül kırmak. Timar: Osmanlı İmparatorluğunda belirli görev ve hizmet
karşılığı olarak kişilere verilen ve yıllık geliri 1.000 akçe ile 20.000 akçe
arasında değişen araziye verilen ad. Hûlle don: Cennette giyilecek bir çeşit
elbise. Alevi-Bektaşi-Kızılbaş inancında, İkrar-Görgü-Musahip ceminde; yola
ikrar veren, görgüden geçen ve musahip olanlar, meydandaki canlarla
niyazlaşırken cemde bulunan canlar onlara donunuz kutlu olsun der. Bunun anlamı
cemde özünü dara çekip rızalık alan canların arınması-paklanması hali. Kelp: Köpek. Kelp-i rakip: Zarar veren, düşman olan
rakip.
|