Âşık Remzâni |
HAMDULLAH EFENDİ (ÇELEBİ) CEMEVİ & KÜLTÜR MERKEZİ
AÇILIŞI - AMASYA Her toplum için bazı tarihler
önem taşır. Bu tarihler, kutlama günleri ya da anma günleridir. Ne yazık ki
Alevi- Bektaşiler için kutlama gün sayısı çok azdır. İşte o güzel günlerden
biri de 29 Ekim’dir. Bu tarihin önemli olması elbette ki Cumhuriyetin ilanıdır.
Ama bir başka durumda vardır, önemli olmasında. Cumhuriyetin ilanından dört yıl
öncesinde Postnişinimiz Ahmet Cemalettin Çelebi tarafından “Cumhuriyet’in” dile
alınmış olmasıdır. Bu önemli güne denk getirilen
Amasya’daki “Hamdullah Efendi Cemevi & Kültür Merkezi” açılışı da ayrı bir
kutlu gündür. Bu mekân sadece Amasya halkı
için herhangi bir mekân olmayıp ismini taşıdığı Hamdullah Çelebi’ye ve onun
önder olduğu Yol’a gönül veren tüm dünyadaki canlarımız için özeldir. Buranın özel öneme sahip
olması, ismini aldığı Hamdullah Çelebi ve onun izlediği yol önderliği
(Mürşitlik) nedeniyledir. Hamdullah
ÇELEBİ (Efendi) (1767-1836) Asıl adı Mehmet Hamdullah olan
Hamdullah Çelebi, Feyzullah Çelebi’nin büyük oğludur. 1824 yılında babasının
ölümü üzerine Hacı Bektaş Veli Dergâhı’na postnişin olmuştur. Osmanlı padişahı
Mahmut II. Yeni Çeri Teşkilatını lağvedince, 23 Cemaziyelahir 1243 (1827-28)
tarihli fermanla Hamdullah Çelebi’yi Amasya’ya sürgün edilmiştir.1 Hacıbektaş’ta yazdığı
şiirlerinde “Hamdullah” ve “Hamdi” mahlaslarını kullanan Hamdullah Çelebi,
sürgünde bulunduğu yıllarda “Hasreti” adı ile deyişler yazmıştır. Hamdullah Çelebi’nin özellikle
miraçname ve tevhid türündeki deyişleri ülkenin her yanında yapılan Bektaşi
ayinlerinde söylenmiştir.2 Açılış
Notları Gerek Amasya’daki canların
gerekse Dünya’nın değişik yerlerinde Yol’a gönül vermiş canların karşılarına
çıkan tüm engellere ve engellemelere rağmen, bin bir emekle, dişlerinden
tırnaklarından artırdıkları yardım ve desteklerle yapılan bu bina sadece bina
olmayıp, içinde canların yüreklerinin aşk ile çarptığı, yüzlerini Hakk’a
döndükleri ibadetlerini yerine getirdikleri bir yer olacaktır, elbette. Hacı Bektaş Veli Dergâhı
Postnişinlik makamınca naçizane şahsıma verilen temsil görevini Hünkâr Hacı
Bektaş Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi ve Yol gönüllüsü Cemalettin Aydın can ile
birlikte üstlendik. Açılışta aşağıdaki konuşması tarafımdan yapıldı. Siz
değerli canlarla bu konuşmayı paylaşmak istiyorum. Sayın Valim, Belediye Başkanım
değerli büyüklerim ve sevgili canlar hepinize Hacı Bektaş Veli Postnişini
“Hünkâr Hacı Bektaş Veli Vakfı Başkanı” Veliyettin Hürrem Ulusoy’un sevgi dolu
selamlarını getirdim. Bu gün bizler için sevindirici
iki olay yaşamaktayız; Cumhuriyetimizin 90. kuruluş yılını ve Pir Hamdullah
Çelebi Derneği Cem evinin açılışını kutlamaktayız. İnsanlık var olduğu günden beri
çok önemli kişiler insanlığa hizmet etmiş, insanlar tarafından saygıyla
anılmaktadırlar. Hakk’a yakın olan bu insanların evrensel olan, herkes
tarafından benimsenen fikirleri zamanın dar aralıklarını aşıp günümüzde bizlere
ulaşmıştır. Hatta bizleri aşıp gelecek nesillere ışık olacaktır. Halk adamı,
Hak düşünürü olan Hünkâr Hacı Bektaş Veli’de bizlere ışık olmakta, düşünce
karanlığımızı aydınlatmaktadır. Müminin bahçesi güldür har
olmaz Yüz bin vaaz eylesen kalleş yar
olmaz Gezdirsen cihanı haberdar olmaz
Hünkâr Hacı Bektaş yolu
gerektir. Diyor, Hünkâr Hacı Bektaş
Veli’nin soyundan ve yolundan gelen Mehmet Hamdullah Çelebi. Babası Hacı
Feyzullah Çelebi’nin 1824 yılında suikast ile şehit edilmesinin ardından “Hacı
Bektaş Veli Vakfiyesi mütevelli Reisi” “24. Postnişin” olarak elli yedi yaşında
görevi üstlenmiştir. Padişah II. Mahmut’un, 500
yıllık Yeniçeri ocağını kaldırması ve bu ocağın adına gülbanklar okuduğu Hacı
Bektaş Veli’nin ve ona bağlı dergâhlarının kapatılıp talan edilmiş, mensupları
acımasızca katledilmiştir. Hacı Bektaş Postnişini Hamdullah Çelebi ve
beraberindeki sekiz kişi ile idamla yargılanır. Amasya’ya sürgün edilmesine
karar verilir. Huzurunda bulunduğumuz
Hamdullah ÇELEBİ mahkemede ki savunmasında: “Hiçbir lahza bile kötülüğe,
küfre, fesada pişivayı (önder) olmam. Kebiri İslam, Piri Horasan Vakfı
mürşidiyim. Bizler, kendimizi sirette içten, soydan, sulben, özden muameleten
Müslümanız. ”diye tanımlar. İslam anlayışını ise kendi
ifadesiyle; “Allah’ın vahyettiği ecdadım
Hz. Muhammed’in bizlere tebliğ ettiği İslam’ın bir tek mezhebi vardır. O da
İslam ve Müslüman ahkâmıdır.” Hamdullah ÇELEBİ, idamla
yargılandığı davada yüreklice doğruyu söylüyorum, doğru Müslümanlık yolundayım
ve idamdan korkum yoktur diye haykırmıştır. Sanki KERBELA’ da İmam Hüseyin
gibi, Nur dağlarında Kalender ÇELEBİ gibi, Hamdullah Çelebi almış olduğu
sürgün cezası sonrasında aşağıdaki beyitleri söyler: Payımıza düştü diyar-ı gurbet Adular duymasın çektiğim
hasret, Ne ağyare minnet ne yâre vuslat
Behey münkir gayri senden âmân
mı? Amasya tarihte önemli olan bir
yerdir. Ülkemizin kuruluşunda da bu önemini göstermiş Amasya genelgesi buradan
yayınlanmıştır. Bu genelgeyi yayınlayan Mustafa Kemal ve arkadaşları Samsun’dan
çıktığı yolculuğunda 22 Aralık 1919’da Hacıbektaş kasabasına gelir ve bir gece
kalır. Orada Hamdullah Çelebi’den sonra 28. Postnişin olan Ahmet Cemalettin
ÇELEBİ ile görüşmüşlerdir. Bildiğiniz gibi bugün 29 Ekim
Cumhuriyetimizin ilanının 90. yıldönümü bugün ile ilgili olarak o görüşmeden
bir bölümü sizlerle paylaşmak isterim. Cemalettin ÇELEBİ görüşmenin
samimi olması ve karşılıklı güven duygusunun oluştuğu noktada “Paşa Hazretleri;
cesaretli ve basiretli iradenizle düşmanı kahredeceğinize inancım sonsuz. Yüce
Allah’ın milletimize müyesser kılacağı zaferden sonra Cumhuriyet ilan etmeyi
düşünüyor musunuz?” diyor. Çelebi’nin Cumhuriyet
kelimesini böylesine açık yüreklilikle söylemesi üzerine, heyecan ve dikkatle
Cemalettin ÇELEBİ’NİN gözlerine bakıyor, biraz yaklaşıyor onun elini avucunun
içine alıyor kulağına fısıldar gibi yavaş ve kararlı bir sesle “O MUTLU GÜNÜN
İLANINA KADAR ARAMIZDA KALMAK KAYDIYLA EVET ÇELEBİ EFENDİ HAZRETLERİ” diyor. Bu görüşmeden 4 yıl sonra 29
Ekim 1919 da aynen konuşmadaki gibi Cumhuriyet İlan ediliyor. Bizlerde bugün
barış, huzur içinde bu kutlu günü kutluyor, bu uğurda şehitlerimizi rahmetle
anıyor, bu büyük insanlara şükranlarımızı sunuyoruz. Büyük insanları anmak,
yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak için bugün Hamdullah Çelebi adına yapılan
Cem evimizin sadece dört tarafı taş duvar olmadığını, içinde ulularımızın
isimlerinin söylendiği, gül kokulu gülbanklarının okunduğu, Kerbela’ da susuz
kalmışlara gözyaşlarımız ile suların taşındığı, Hakk’a yapılan yakarışlarımızla
ibadetlerimizin/cemlerimizin yapıldığı mekânlarımız olacağına inanıyorum. Gönül
rahatlığıyla söyleyebilirim ki, mürşidim Hamdullah ÇELEBİ sen rahat ve huzur
içinde Hakk’a kavuşmanın mutluluğunu yaşa sen ve senin gibi önderlerimizi
yüreği sevgi dolu canlarımız bu mekânları doldurduğu müddetçe sen ve
şehitlerimiz hep yaşayacaklardır. Sözlerimi Pir Hamdullah
Çelebi’nin bir nefesi ile bitirirken hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Hasreti pirim Bektaş Veli Evlad-ı Huseyn neseb-i Ali Kim inanmazsa şeytanın kulu Lâ dedi ervah-ı harınan geldi. __________________________ 1 Hamdullah Çelebi Savunması,
Serçeşme Yayınları, Y.KOÇAK, İ.ÖZMEN 2
Pir Dergâh’ından Nefesler, A. Celalettin ULUSOY,
AÇILIŞ DAVETİYESİ DERNEK BAŞKANI AHMET ÇELEBİ AÇILIŞA KATILAN CANLAR
SERÇEMEMİZİ TEMSİL KONUŞMASI: H.Sinan ULUSOY CEMEVİ&KÜLTÜR MERKEZİ CEMEVİNE KATKI YAPAN CANLARIMIZA TEŞEKKÜR PLAKETİ VERİLDİ |